Betonlaşmanın en yoğun olduğu şehir olmasına rağmen İstanbul piknik alanlarının sayısı hiç de az değil. Hem Avrupa hem de Anadolu yakasında, İstanbul’un merkezi diyebileceğimiz noktalarda bile piknik yeri bulabiliyorsunuz. Elbette biraz daha kalabalık oluyor ama doğru zamanda giderek kalabalıktan kaçma şansınız var. Ayrıca merkezden biraz uzaklaşırsanız, yaklaşık 1 saatlik mesafede piknik yapılabilecek çok güzel yerler bulabiliyorsunuz.

Piknik yapmak denince kafanızda nasıl bir şey canlanıyor bilmiyoruz. Çünkü ülkemizde piknik anlayışı biraz farklı, yanlış zamanda yanlış yere gidip müzik sesleri arasında ve duman altında kalmış olma ihtimaliniz var. Dolayısıyla piknik konusunda biraz ön yargılı olabilirsiniz. Sizi çok iyi anlıyoruz, bu tür piknik anlayışı bizi de rahatsız ediyor. Ancak her şeye rağmen piknik yapmaktan da vazgeçmiyoruz. Çünkü bizim için piknik sadece mangal demek değil, doğaya kaçmak için bir bahane. Bu yüzden de kalabalıktan kaçıp kafa dinleyebileceğimiz yerleri tercih ediyoruz. Siz de bizim gibi kalabalıktan kaçmak ve güzel bir gün geçirmek için İstabul piknik alanları‘nı araştırıyorsanız, aşağıda size uygun bir piknik alanı bulabileceğinize emin olabilrsiniz.

Avrupa Yakası Piknik Alanları

  • Çatalca'nın Karadeniz'e açılan sahillerinden bir tanesi olan Yalıköy, 10 km'den uzun bir kumsala sahip olmasına rağmen turizmin yeteri kadar gelişmediği bir yer. Bunun en önemli sebeplerinden bir tanesi olarak sezonun kısa olması olarak düşünülse de bana kalırsa daha önemli bir sebebi var, o da Yalıköy'ün İstanbul'a olan yakınlığı ve dolayısıyla insanların genellikle günübirlik gelmeyi tercih etmeleri.

  • Çilingoz, ormanıyla kamp ve doğa sevenleri kendisine çekerken; denizi ve plajıyla deniz ve güneş sevenler için de haftasonu kaçamağı yapılabilecek mükemmel bir yer. Ancak yanlış zamanda ve hazırlıksız giderseniz hayatınızın en büyük pişmanlığı da olabilir. O yüzden 4-5 dakikanızı ayırıp bu yazıyı okumak sizi bu pişmanlıktan kurtarabilir.

  • İstanbul'un Çatalca ilçesindeki İnceğiz köyünde yer alan ve ilk yerleşimin M.Ö 5500 yıllarında başladığı tahmin edilen İnceğiz Mağaraları, 1950 yıllarında keşfedilmiştir. Ancak şu an o kadar bakımsız ve insanlar o kadar çok zarar veriyor ki sanıyorum keşfedenler yaptıklarından pişman olmuştur ve keşke bıraksaydık da gizli kalsaydı diyorlardır.

  • Çatalca da İstanbul'un yeşil kalan son yerlerden bir tanesi olduğu için Çatalca piknik alanları sayısı oldukça fazla ve özellikle haftasonları ciddi bir piknik trafiği de yaşanıyor. İşletme sayısının artması güzel bir yer bulma ihtimalinizin de artmasını sağlıyor olsa da güzel bir hafta sonu geçirebilmeniz için her önünüze gelen yerde piknik yapmamanız önemli.

  • Göktürk Göleti Tabiat Parkı, merkezi bir noktada yer alması sebebiyşe oldukça fazla rağbet gören bir piknik alanı. Yazın çok kalabalık olsa da bizim özellikle bahar aylarında gitmeyi çok sevdiğimiz bir yer. Ayrıca mangal yakmayacaksanız kalabalığı dert etmenize gerek yok, Göktürk Göleti çevresinde sakin yerler bulmanız mümkün.

  • Hafta sonu gelince hepimiz kaçacak bir yer arıyoruz. Ee herkes aynı anda kaçmaya çalışınca da yine trafik, yine kalabalık, yine eziyet; bu durum İstanbul'da yaşayan herkesin başına gelmiştir. Ancak Çatalca Ormanlı Köyü, şehirden kaçmak için ilk akla gelen yerlerden biri olmadığından avantajlı.

  • Özellikle Avrupa yakasında oturanlar kolaylıkla ulaşabileceği Belgrad Ormanı'nda farklı farklı tabiat parkları var ve aslında Belgrad Ormanı piknik alanları olarak saydığımız bu yerler tabiat parkı. Yürüyüş yolları olan alanlarda yasak olsa da Belgrad Ormanında mangal yakılabilecek yerler oldukça fazla.

  • Kastro olarak bilinen Çamlıköy Tabiat Parkı, yaklaşık 10 yıl önce balta girmemiş ormana ve Karadeniz'e dökülen tertemiz bir göle sahipti. Ayrıca mükemmel bir kumsalı olan sessiz ve sakin, tam kafa dinlemelik bir yerdi. Ancak son yıllarda daha çok piknik alanı olarak işletiliyor ve ciddi bir kalabalık hakim.

Anadolu Yakası Piknik Alanları