Adana, bir çoğumuz için akıllara direk kebabı, eti getirse de gittiğinizde yeme ve içmeden çok daha fazlasını sunacak, yeşiliyle, Taş Köprüsüyle ve en önemlisi insanıyla seveceğiniz ve tekrar gitmek isteyeceğiniz bir yer olacak.

Hazırsanız sizin için 2 günlük, yoğun ve çok yemeli bir Adana Gezi Rehberi paylaşıyoruz. Adana’ya indiğiniz andan dönüş anınıza kadar hem yiyip hem gezeceksiniz ama önce Adana’ya Nasıl Gidilir ve Adana’ya Ne Zaman Gidilir sorularına cevap verelim:

>> Adana’ya Nasıl Gidilir?
>> Adana’ya Ne Zaman Gidilir?
>> Adana Gezi Rehberi

Bilet kampanyalarını yakaladığınız durumda 50 – 100 TL arası tek yön ucuz uçak bileti alarak yaklaşık 1.5 saatte Adana’ya uçakla gidebilirsiniz. Otobüsle olan yol 12 saati bulduğu için böyle kısa ve yoğun bir Adana Gezi Programı için verimli olmayacaktır. Adana Şakirpaşa Havaalanı merkeze 5 km. uzaklıkta olduğu için merkeze ulaşımı da oldukça kolay.

Adana’ya bir kere yaz dönemi boyunca kesinlikle gidilmez. Kendi insanını bile bazı zamanlarda çıldırtabilen bir sıcaklığa sahip. :) Çoğu kişi zaten yaz döneminde yaylalara çıkıyor ya da klimalı odalardan dışarı adım atmıyor. Biz Mart sonunda gitmemize rağmen hava güneşli ve 20 derece civarındaydı. Hiç üşümeden gezebildik. Size de önerimiz ilkbahar ve sonbahar dönemleri olur.

Adana; Uluslararası Film Festivali, Adana Portakal Çiçeği Festivali gibi önemli etkinliklere de ev sahipliği yapıyor. Bu dönemlerde şehir biraz daha kalabalık oluyor ve bilet fiyatları da buna göre artış gösteriyor. Planlama yaparken buna dikkat edebilirsiniz.

Şimdi gelelim Adana Gezilecek Yerler‘in listesine. Vakit kısıtlı olduğu için ve toplu taşıma da vakit kaybetmemek için Adana’da araba kiralayabilirsiniz. Biz öyle yaptık ve 2 günlüğüne 250 TL’ye araba kiraladık ve havaalanından aracı teslim aldık. Bu arada gezimizi Adanalı bir arkadaşımızla yaptık, hiç dolanmadan ve atlamadan en efektif rotanın bu olduğuna emin olabilirsiniz.

Biletimizi gece 03.00 yani Cumartesi sabah 03.00 gibi Adana’da olacak şekilde aldık ve ayağımızın tozuyla önce Levent Börekçilik’e gittik.

• Levent Börekçilik: Bizim gittiğimiz dönemde İstanbul’da bu kadar bilinmiyordu. Adana’da ufak arabasında anlatılmaz yaşanır bir lezzet ve görüntüde olan börekleri ile önce midemizi bir ısıttık. Hemen el arabasının yanında arka tarafta iskemleler ve masalar var. Çay ocağı da bulunuyor. Güzel bir kahvaltı için olması gereken her şey var özetle. Gerçekten inanamadık ama tepsi tepsi börekler 1-2 saatin içerisinde tükendi. Yeri sanayi mahallesinin içerisinde olmasına rağmen insanlar taksilerle, özel araçlarıyla sadece burada börek yemek için geliyorlar. Düşünün öyle bir lezzet.. Aşağıdaki fotoğraflar ufak bir özeti olsun bunun.

• Taş Köprü: Adana’nın tarihi değerlerinden olan Taş Köprü, Seyhan Nehri üzerinde yer alıyor. Gecesi ayrı gündüzü ayrı güzel. Geceleri köprüyü ışıklandırmışlar. Asırlara meydan okuyan bu köprü üzerinde gelmişken bir yürüyün, karşıdan karşıya geçerken de Seyhan’ı dinleyin.

• Ciğerci Ulaş: Adanamızın güzel insanlarının kahvaltı tarzları biraz daha değişik. Ciğerle kahvaltıya başlıyorlar ve ciğerciler sabah 06.00’da gitseniz bile açık oluyor. Biz de öyle yaptık tabi ki. Yukarıda yediğimiz börekleri biraz sindirip ciğerlere yer açınca soluğu Ciğerci Ulaş’da aldık. Ciğer bir sanat eseri, mezeleri birbirinden güzel. Tabi bu yeme biçimi bizim için normalde çok iddialı, Adanalılar her gün böyle yiyor neredeyse. Ama gelmişken kesinlikle denemelisiniz.

Bu kadar yedikten sonra ufak da olsa bir ağırlık çöküyor insana. Öğlen yemeğine kadar odanızda dinlenebilirsiniz. :)

• Kaburgacı Yaşar Usta: Instagramda denk gelmiş bile olabilirsiniz; son dönemde oldukça meşhur, kendisini King of the Meat diye de tanıtıyor hatta. :) Gidince hakkını verdiğini anlayacaksınız. Bir kere gösterişten uzak bir restaurant, çok büyük, içi çok rahat 150 kişiyi alabilecek büyüklükte. Garsonları çok hızlı, ne derseniz anında geliyor, peşine düşmüyorsunuz. Mezeleri, porsiyonları, tatlıları ve fiyatları çok uygun. Bir künefe ki tadına doyamadık 7.5 TL (2018) idi, inanamamıştık. Kesinlikle gelmenizi öneriyoruz. Kebap fiyatları da oldukça uygun. (2018)

• Kazım Büfe: Adana’nın en meşhur ve kalabalık yerlerinden. Muzlu sütüyle meşhur Kazım Büfe’ye gelmişken bir uğrayın. Dükkanının hemen önünde masalar yer alıyor. Muzlu sütünüzü alıp burada içebilirsiniz. Porsiyonları göreceğiniz üzere biraz büyük. :) Resimdeki bir büyük ve bir küçük bardak aslında 1 porsiyona eşit. :) Yanlış hatırlamıyorsam 7 TL civarındaydı. Aynı zamanda tostunun da çok iyi olduğunu söylüyorlar. Tabi sadece muzlu süt değil, çeşit çeşit taze sıkma meyve suları da mevcut.

• Cezerye: Adana ve Mersin illerinin meşhur tatlısı olan cezeryeyi Bakırcılar Çarşısı içinde yer alan Yeni Uğur Helvacılıktan alabilirsiniz. En güzeli bizce narlı ve antep fıstıklı olan. Sınırsız hepsinden tattırıyorlar. :) Çeşit çok fazla var.

• Tarihi Adana Kazancılar Kebapçısı: Adana’nın en meşhur eğlence yerlerinden birisi. Buraya gelmeden önce mutlaka rezervasyon yaptırın. Oturduğunuzda duvarda yer alan fotoğraflarda yıllar içerisinde buraya gelen insanları göreceksiniz. Bir nevi tarih kokan da bir ortam. Sazlı sözlü eğlenceli ve güzel yemekli bu ortamda şimdiden iyi eğlenceler dileriz.
• Seyhan Barajı ve Kahvaltı: Ertesi gün yani dönüş günümüzde kahvaltımızı Seyhan barajı etrafında yapalım dedik. Bu baraj yolu boyunca çok çeşitli birbirinden güzel restaurantlar var. Etrafını o kadar güzel yeşillendirmişler, doğal yapmışlar ki baraj olduğuna inanmak pek mümkün olmuyor. Aynı zamanda da bir o kadar temiz. Gün batımını izlemek için de çok uygun bir yer. Buraya gelmişken kahvaltıda mutlaka sıkma yiyin. Ama baştan bir tane söyleyip bırakmayın ve açılışı 2 ile yapın. :)

Hem yeni yerler görebileceğiniz, hem eğlenip hem de güzel yemekler yiyebileceğiniz Adana Gezi Rehberi yazımız umarız hoşunuza gider. Ateşi bulan ilk kişi siz olsaydınız ne yapardınız sorusuna “Mangal” cevabı veren memleketin güzel insanlarına selam olsun..