Herkes şehir hayatından o kadar bıkmış ki en ufak fırsatta doğaya kaçmanın fırsatını kovalıyor. Şile de doğal güzellikleri ve piknik alanları ile güzel bir kaçış noktası. Tabii bunda yeni yapılan yollar ile ulaşımın kolaylaşmasının etkisi çok büyük. Bu kadar yoğun bir talep olunca her geçen gün yeni yerler açılıyor ya da belediye farklı yerleri düzenliyor ve Şile piknik alanları sayısı artıyor.

Yazımızda hem ücretli hem de ücretsiz piknik alanları’na yer verdik. Ancak küçük bir tavsiyemiz var; havalar ısınınca bölgeye yoğun bir talep olduğunda ücretsiz piknik alanları aşırı kalabalık oluyor, bu yüzden yaz aylarında ücretli piknik alanlarını tercih edebilirsiniz. Bu tür yerler biraz daha sakin oluyor, bu arada ücretli derken çok yüksek rakamlardan bahsetmiyoruz. 30-40 TL gibi bir ücrete masa kiralayıp güzel bir gün geçirebilirsiniz.

Listemizin en başına Serintepe piknik alanı’nı ekledik çünkü deniz manzarası olan piknik alanı bulmak kolay değil. Tabii deniz manzaralı derken öyle kumsalda yakılan mangaldan bahsetmiyoruz yoksa bizim milletimiz için tüm plajlar aynı zamanda piknik alanı. Bizim amacımız sadece mangal yakmak değil güzel bir gün geçirmek. Serintepe piknik alanı da bunu tam olarak sağlıyor; hem ağaçların altında bulunuyor hem de direkt olarak deniz görüyor.

Serintepe masa fiyatı 30 TL, kendi mangalınızı yakmanıza izin vermiyorlar işletmeden kiralamanız gerekiyor ve közü ile birlikte her şeyiyle hazır mangal fiyatı 20 TL, işletmenin otopark sorunu yok, tuvaletler pis diyemeyiz ama insanlar biraz kötü kullanıyor.

Restoran kısmı falan da var ama öneremiyoruz çünkü yemekleri ve kahvaltısı pek iyi olmamasına rağmen fiyatlar da yüksek. Siz yalnızca masa kiralayın. Etinizi ve diğer ihtiyaçlarınızı buradan karşılayabilirsiniz ama yine de her şeyi yanınızda getirmeye bakın ki sonra kazıklandık diye üzülmeyin. Fiyatlar yüksek olsa da bir işletmenin olması insanı rahatlatıyor en azından unuttuğunuz bir şeyler olursa pahalı da olsa bulabiliyorsunuz. Bu arada deniz manzarası olması sizi yanıltmasın; denize de gireriz diye düşünmeyin, işletmenin içinden denize erişim yok.

Serintepe adından da havasının nasıl olduğunu anlamışsınızdır ama biz yine de söyleyelim yanınızda kesinlikle hırka benzeri bir şeyler bulundurun.

Kırk yılın başında İstanbul dışına kaçmışız bizim önceliğimiz rahat olması, para mühim değil derseniz Saklı Nehir piknik alanı diğer yerlere göre biraz daha pahalı olsa da çok temiz bir yer. Özellikle tuvaletler bir piknik alanı için şaşırtıcı derecede temiz. Adında nehir geçmesi bir beklentiye sokabilir ama bildiğiniz dere akıyor, hatta biraz da sinek yapıyor ama çok rahatsız edici boyutta değil.

Hem çalışanlar hem de işletmeci ilgili ve ellerinden geleni yapıyorlar, özetle hizmet kalitesi yüksek diyebiliriz. Her zaman huzur kaçıran müşteriler olur bunun önüne geçmek pek mümkün değil ancak burada masalar arasındaki mesafeler fazla o yüzden kimse tarafından rahatsız edilmezsiniz.

Tam olarak bütün gününüzü geçirebileceğiniz sakin ve huzurlu bir yer; hamaklarda dinlenebilirsiniz ya da semaverde çay söyleyip keyif yapabilirsiniz. Zaten piknik bahane, doğa şahane; gelmişken hemen gitmek de olmaz.

Saklı Nehir piknik alanı’na giriş kişi başı 10 TL, mangal için de 60 TL alıyorlar ve masanıza servisinizi eksiksiz açıp mangalınızı masanızın yanına közü ile birlikte hazır şekilde getiriyorlar. Size uğraşacak bir şey kalmıyor, bu şekilde düşününce fiyat gayet makul. Etinizi de buradan alabilirsiniz ancak o zaman biraz pahalı gelebilir. Bizim tavsiyemiz yalnızca etinizi ve içeceğinizi yanınızda getirin, salatayı da ekstra buradan alın bulaşıkla falan uğraşmamış olursunuz.

Serintepe gibi deniz manzarası olmasa da Çamlık Piknik Alanı da çam ağaçları altında keyifli bir yer. Fiyatları da biraz daha uygun; giriş ücetsiz ama masa fiyatı 10 TL. Kendi mangalınızı yakmanıza izin vermiyorlar, işletmeden kiralamanız gerekiyor. İçeride çocuk oyun alanı ve tuvalet var, tabii biraz bakımsızlar ama yine de hiç olmamasından iyidir. Otopark problemi olmaması önemli bir artı. Kasap ya da et alabileceğiniz bir market yok o yüzden yiyeceğiniz her şeyi yanınızda getirmelisiniz.

Çamlık piknik alanı, her ne kadar ücretli olsa da fiyatının uygun olması sebebiyle büyük bir beklenti içinde gitmemenizde yarar var. Standart bir piknik alanı olarak düşünün, fazlasını beklemeyin.

Şile’nin her yanı farklı bir doğal güzellik, burada da çok güzel bir göl var. Ancak işletme, gölün etrafını öyle bir çevirmiş ki masaya oturmadan gölü zor görüyorsunuz. Saklıgöl’ün girişinde büyükçe bir tabelaya yazmışlar ve bize çok enteresan gelse de 3 seçenek sunmuşlar;

1. Malzemelerinizi yanınızda getirip masa ve mangal kiralayabilirsiniz. 6 kişilik masa ağaç altı 35 TL, göl üstü 45 TL. Küçük mangal 25 TL, büyük mangal 30 TL.
2. Tüm malzemeler tesisten alınırsa masa ücreti alınmıyor. Bahsedilen tüm malzemelere çatal, tabak falan da dahil. Yani onları da işletmeden alıyorsunuz ve bunun için bir bedel alınıyor. İlginç bir seçenek olmuş, çatalı falan nasıl ücretlendiriyorlar merak konusu.
3. Restoran’da yerseniz de menü fiyatı üzerinden yediklerinizi ödüyorsunuz.

İlk seçenek en mantıklısı, neden derseniz; gördüğümüze göre temizlik konusunda pek iyi değiller. Bir de servis çok yavaş, hele ki yoğun zamanda 1 saatten fazla sipariş vermek için bekleyebilirsiniz. Sadece masayı kiralayın, ızgara yapacaksanız da mangal kiralarsınız en azından hem servis beklemezsiniz hem de temizlikle ilgili içiniz rahat olur.

Bize kalırsa Saklıgöl yoğun zamanda gidilebilecek bir yer değil. Çünkü kalabalık olunca hem otoparkta yer bulmak zor hem de mangal dumanından gölü bile zor görüyorsunuz. Bir de aşırı gürültülü oluyor ve doğada olduğunuzu bile hissetmiyorsunuz.

Deniz ve orman havasını aynı anda alabileceğiniz yerlerden bir tanesi de Alacalıköyü piknik alanı. Giriş 25 TL, tahta masalar ve tuvalet dışında bir hizmet yok. Buraya gelenlerin çoğunluğu denize girmek için geliyor. Dolayısıyla yazın adım atacak yer olmaz ve insanlar her yere çöplerini bıraktığı için ortamı da pek hoş olmaz. Bahar aylarında gelip dalgaların sesini dinleyerek tam olarak huzurlu bir gün geçirebilirsiniz.

Şile’de ki ücretsiz piknik alanları arasında en iyisi Ağlayan Kaya piknik alanı diyebiliriz. Ancak bunu bir tavsiye olarak algılamayın. Evet, muhteşem bir doğa; deniz, kayalıklar ve orman ama gelin görün ki çöp içinde bırakılmış. Tuvalet ve su da yok. Bahar aylarında sakinken masanızı ve sandalyenizi atıp, mangal yakmak yerine yanınızda hazır götürdüklerinizi yiyerek 2-3 saat keyifli vakit geçirebileceğiniz bir piknik alanı.

—

Bunların dışında da hem ücretli hem de ücretsiz olmak üzere pek çok piknik alanı var. Ancak biz elimizden geldiğince farklı yönleri iyi olan ve her bütçeye uygun Şile piknik alanlarını belirlemeye çalıştık. Yalnız uyarmadan da geçmeyelim; yazın deniz olan bir yere piknik yapmak için gitmek pek mantıklı değil. Neden derseniz Şile zaten küçük bir yer, deniz ve güneş için gelenlerin üstüne bir de piknik için gelenler oluyor. Doğa’ya kaçmak isterken kendinizi yine İstanbul trafiğinden hallice bir ortamda bulabilirsiniz. Şimdi o kadar okuduk heveslendik gitmeyelim mi ne yapalım? diye soracaksınız. Tabii ki gidin, Şile’nin muhteşem doğası her zaman görülmeye değer ama yukarıda yazdıklarımızı iyi inceleyip gideceğiniz yeri ona göre seçin. Örneğin bahar aylarında gidin dediğimiz Alacalıköyü piknik alanı’na yazın ortasında hafta sonu gitmeyin ya da yiyeceklerinizi yanınızda götürün diye uyardığımız yere gidip alışverişinizi oradan yapmayın. Piknik yapmak için daha ağaçlık bir alan arıyorsanız Şile çok doğru olmayabilir ama Belgrad Ormanı Piknik Alanları‘nı önerebiliriz.