Sakin bir tatil beldesi olduğu düşünüldüğünde, insanları Karaburun’a getiren şeyin akvaryum gibi denizi olduğunu söyleyebiliriz. En azından bizim için böyleydi ve neredeyse bütün Karaburun koylarına ve plajlarına gittik. Bu kadar dolaştıktan sonra da bizim gibi yeni koylar görmeyi ve farklı plajlarda yüzmeyi sevenler için bir liste hazırlamasak olmazdı. Listemizde Karaburun’da denize girilecek yerler ve bu yerler hakkında tüm bilgileri detaylı bir şekilde bulabilirsiniz.

1- İncirlikoy (Akvaryum) Plajı

Karaburun merkezinde bulunması ve yürüyerek ulaşılabilmesi sebebiyle çok fazla rağbet gören mavi bayraklı bir plaj. Tabii İncirlikoy Plajı’nın akvaryum gibi berrak denizi ve her türlü imkan bulunan kum plajı da popülerliğini arttırıyor. Yalnız sahili küçük ve talep de fazla olunca biraz kalabalık olabiliyor. Bu arada yılda 3-4 gün inanılmaz bir deniz anası olabiliyormuş, bize denk gelmedi, umarız size de denk gelmez.

Duş, tuvalet ve soyunma kabini var. Girişi sanki özel bir işletmeye gelmişsiniz izlenimi uyandırıyor ama İncirlikoy plajı ücretsiz. Buradaki tesis belediye’ye ait ve plajı kullanmak için herhangi bir ücret ödemenize gerek yok. Özel bir işletme olmamasına rağmen en iyi işletilen Karaburun plajları arasında olduğunu söyleyebiliriz. Tesise girmeyip biraz ilerlediğinizde evlerin arasından kayalıklara inen merdivenler göreceksiniz, buradan da denize girilebilir ama çok kayalık olduğundan tesisin olduğu yer daha rahat.

Akvaryum Plajı olarak da bilinen İncirlikoy’da denize inen yol üzerinden ağaçların arasına şezlonglar ve şemsiyeler yerleştirilmiş. Fiyatlar genel olarak makul 2 şezlong 1 şemsiye fiyatı 50 TL, restoran da aynı şekilde 25-30 TL’ye karnınızı doyurabilirsiniz. Ayrıca personel sayısı yeterli ve serviste sıkıntı yaşanmıyor.

Eğer merkezde konaklayacaksanız ve yürüme mesafesindeki plajlara gidecekseniz sizin için Karaburun’da denize girilebilecek en güzel plaj İncirlikoy Plajı olur diyebiliriz.

İncirlikoy

2- Bodrum Plajı

Denizi ve sahili taşlık olan Bodrum Plajı, çok geniş olmayan mavi bayraklı bir halk plajı. Plajdaki taşlar yuvarlak olduğu için deniz ayakkabısı şart değil ama olursa rahat edersiniz. Bu arada deniz çok hızlı derinleşiyor. Yani genel olarak çocuklar için uygun değil.

Belediye’ye ait şezlong ve şemsiyeler var ama merkezdeki Karaburun plajlarının bir çoğunda olduğu gibi yer bulabilmek için biraz erken gitmeniz gerekiyor. Bu arada geç kalırsanız ücretli olanlar da var; 2 şezlong 1 şemsiye fiyatı 50 TL. Plajda tuvalet ve soyunma kabinleri var ama duş yok. Ayrıca ufak tefek ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz büfeler de var.

Bodrum Plajı

3- Mimoza Koyu Plajı

Neredeyse denizle iç içe yapılan işletmeler sebebiyle plaj diye bir şey kalmamış desek abartmış olmayız. Mimoza koyu plajı dar olmasının dışında genel olarak diğer Karaburun koylarına benziyor. En büyük özelliği ise çok rüzgarlı havalarda bile neredeyse hiç dalga olmaması. Bir de işletmelere ait iskeleler var, eğer ayağım taşa değmesin rahatla denize gireyim diyorsanız tercih edebileceğiniz bir plaj.

4- Hamzabükü

Karaburun’daki en güzel koy hangisi diye soracak olursanız, cevabımız hiç düşünmeden Hamzabükü olur. Hatta sadece koy olarak değil, Karaburun’da en sevdiğimiz ve aklımızda kalan yerlerin başında Hamzabükü geliyor. Bu kadar çok sevmemiz, plajın tamamen bize ait olmasından mı kaynaklanıyor bilemiyoruz. Çünkü biz yaz sonunda gittik ve plajda hiç kimse yoktu, gerçi yolu biraz zahmetli olduğu için yazın bile çok kalabalık olduğunu zannetmiyoruz.

Karaburun merkezinden Hamzabükü’ne yaklaşık yarım saatte ulaşabiliyorsunuz. Yalnız yolu biraz sıkıntılı, hele ki koya inen yol; biraz dar, dik ve virajlı. Hatta giderken bu kadar gidiyoruz ama değecek mi acaba diye düşünmeden edemedik. Tertemiz denizi ve geniş kumsalını görünce iyi ki gelmişiz dedik. Denizin dibi taşlık, bu nedenle deniz ayakkabınızı yanınızda bulundurmanızda fayda var. Suyun sıcaklığı tam ayarında, böyle denizin serinliğini hissediyorsunuz ama üşümüyorsunuz.

Yalnız Hamzabükü, gidip bir denize girelim diyebileceğiniz bir yer değil. Yiyeceğinizi ve içeceğinizi hazırlayıp, şemsiyenizi, sandalyenizi falan her şeyinizi yanınızda getirip, tüm gün güzel zaman geçirebilceğiniz bir yer. Zaten hazırlıksız gelirseniz de Hamzabükü plajını ve denizini görünce geriye dönmek istemeyeceksiniz. Ancak alışveriş yapacak yer olmadığı için ve gölge bulamayacağınız için keşke hazırlıklı gelseydik diyeceksiniz. Gider alırız diyenler için şunu söyleyelim; en yakın market 20 dakika mesafedeki Yeniliman‘da, zaten Karaburun merkezi de 30 dakika. 😀

Hamzabükü

5- Kumbükü

Hamzabükü’nün sakinliği sizi kesmediyse biraz daha Hasseki köyü‘ne doğru gidip burada Kumbükü’nü bulursanız istediğiniz sessizliğe ve sakinliğe kavuşacaksınız. Biraz daha küçük ve adından da anlaşılacağı gibi kum bir plaj. Karaburun’daki en güzel koy Hamzabükü olabilir ama Karaburun’un en bakir koyu da tartışmasız Kumbükü.

6- Badembükü

Navigasyon ile gittiğinizde yol sizi Badem Kafe‘ye ait olan alana çıkartıyor. Biz ilk gittiğimizde anlam veremedik, işletme sahibi uzaktan arabayı gördüğü gibi yanımıza geldi ve direkt giriş ücretli yalnız dedi. Sanki koy kendisininmiş ve başka geçiş yokmuş gibi bir tavrı vardı.

Biz gittiğimizde çok dalgalıydı ve Hamzabükü’nde yüzmeye de doymuştuk, bir de üstüne böyle yolu kesen bir işletme bizi karşılayınca tadımız kaçtı. Zaten aşağıda anlatacağımız Sazak Köyü’ne kadar gelince Badembükü’ne çok fazla yol kalmıyor. Yoksa sadece Badembükü için bu yolu gelmiş olsak üzülürdük.

Bu arada Badembükü plajında Kum Zambakları olduğu için araçla giriş yasak. Yani öyle işletmecinin söylediği gibi özel bir koy değil, işletmeden ileriye gidip köy içinde arabanızı parkettikten sonra patikadan yürüyüp Badembükü’ne ulaşabilirsiniz.

Badembükü

7- Dolungaz Koyu

Merkezden 4-5 km mesafede olan Dolungaz Koyu’na özel araç olmadan ulaşmak biraz zor. Aslında yolu araç için de uygun sayılmaz, biraz bozuk bir yolu var ama kısa mesafe olduğu için çok dert değil. Plaja, yaklaşık 100 metre kala aracınızı parkedip yürümeniz gerekiyor.

Karaburun Koyları‘nın tamamında denizin rengi çok güzel, sonuçta aynı deniz ama Dolungaz koyu bambaşka. Turkuaz bir rengi var ve kayalıklar da denizin rengini daha çok ortaya çıkarıyor. Tabii bu renk denizin ne kadar temiz olduğunu da gösteriyor. Yanınızda şnorkel getirirseniz bol bol balık görebilirsiniz, gerçi su o kadar berrak ki balıklar şnorkel olmadan bile gözüküyor. Ayrıca plaj ve denizin girişi taşlık olduğu için deniz ayakkabınızı da getirirseniz iyi edersiniz. Bir de kayalıklarda deniz kestanesi olabiliyor, ona deniz ayakkabısının çok yapabileceği bir şey yok, o yüzden dikkatli olun deriz.

Dolungaz koyu, çok büyük değil; büyükçe bir havuz desek yeridir. Kumsalı da yok denecek kadar dar ama arka tarafındaki ağaçlık alanda gölge yerler bulabiliyorsunuz. Burada özel bir kamp alanı var ve bu tesis dışında duş, tuvalet ya da herhangi başka bir hizmet yok. Kamp alanındaki küçük büfe dışında alışveriş yapabileceğiniz yer de olmadığı için her şeyinizi yanınızda getirmenizde fayda var.

8- Manal Koyu

Mordoğan girişinde bulunan Manal Koyu oldukça korunaklı bir koy. Rüzgarlı havalarda neredeyse hiç bir Karaburun Koyu’nda dalgadan denize girilemediği zamanlarda bile sakin olur. Suyu durgun olduğu için biraz daha ılık ama öyle çok büyük bir fark yok. Ayrıca plajı dar ve denizi sığ.

Manal Koyu, çok fazla tercih edilen ve genellikle kalabalık olan bir koy. Ancak buradaki imkanlar biraz dar; otopark kısıtlı, tuvalet sayısı çok az ve alışveriş yapabileceğiniz bakkal ya da market gibi bir yer yok. Halk plajı olan bölümde ücretsiz şemsiyeler olsa da yer bulabilmek için çok erken gitmeniz lazım. Bunun dışında bir de özel bir işletme var, halk plajında yer bulamazsanız buradan şezlong ve şemsiye kiralayabilirsiniz.

Yazın kalabalık yüzünden gidemediğiniz için sezon dışında gitmeyi düşünebilirsiniz. Ancak koyun çevresindeki evlerde yaşayan insanlar sanki bahçelerine girmişsiniz gibi bakıyorlar ve sizden rahatsız olduklarını çok net bir şekilde belli ediyorlar.

9- Ayı Balığı Koyu

Mordoğan’da bulunan diğer bir güzel koy da Ayı Balığı Koyu. Koy güzel olmasına güzel de ne yalan söyleyelim sezonda gidilecek bir yer değil. Otel ve beach tarzı işletmeler var, bunlar plajı tamamen kapatmış. Şemsiyemi açıp sandalyeme oturayım deseniz öyle bir yer yok. Parasını verip tesisten yararlanayım deseniz, o da çok kalabalık.

10- Boyabağı Koyu

Karaburun ile Mordoğan arasında bulunan Boyabağı Koyu, her iki tarafta da konaklayanların tercih ettiği bir koy. Plajı yok denecek kadar dar ve yaz aylarında en sakin zamanlarda bile havlu atacak yer bulamıyorsunuz.

Denizi bazı zamanlarda çok yosunlu olabiliyor ama genel olarak Boyabağı Koyu, diğer Karaburun koylarına benziyor. Plaj çakıllı, denize giriş taşlık, su tertemiz ve biraz serin. Suya girdikten sonra kayalık kısmı geçince su boyunuzu geçiyor ancak 20 metre kadar giderseniz tekrardan sığlaşıyor ve bu kısımlar kum.

Özel işletmeler dışında duş, tuvalet ya da herhangi bir hizmet yok. Yolu biraz bozuk ve park yeri sıkıntısı da var. Bu nedenle aracınızı biraz geride bırakıp yürümeyi göze almanız gerekiyor.

11- Gönsüz Koyu

Hamzabükü ile Sarpıncık Deniz Feneri arasında kalan Gönsüz koyu, Karaburun’da denize girilecek en güzel plaj olmayabilir ama en bakir koylardan bir tanesi olduğunu söyleyebiliriz. Yolu biraz bozuk olduğu için daha az tercih ediliyor. Öyle gidilemeyecek bir yol değil, biraz dikkatli olmak kaydıyla binek araçla bile ulaşabilirsiniz.

Gönsüz koyu, her iki yanında da kayalıklar olan küçük ve çok korunaklı olmayan bir koy. Bu nedenle rüzgarlı havalarda dalgalı olabiliyor. Yani çok büyük ve tesisler olan Karaburun koylarından değil, tamamen doğal bir yer; duş ya da tuvalet falan yok. Öyle elektrik falan da beklemeyin, ayrıca telefon da çekmiyor. Aslında burayı güzel yapan da bunlar; güzel bir kumsal ve berrak bir deniz yetiyor. Bir de mükemmel bir gün batımı var, ee daha ne olsun.

12- İğdeleraltı Plajı

Böyle bir plaj başka bir yerde olsa en sona kalmazdı ama Karaburun koyları ve plajları o kadar güzel ki İğdeleraltı Plajı da ister istemez sona kaldı. Evlerin arasından inen bir merdivenle plaja ulaşılmasına rağmen sandığımız kadar küçük değildi. Plajda iskele olması büyük bir avantaj çünkü kayalıklar ve deniz kestaneleri olduğu için denize girmeyi kolaylaştırıyor.

İğdeleraltı Plajı

Gezilerimizden anlık paylaşımlar için bizi takip etmeyi unutmayın!