Olağanüstü bir coğrafyaya ve binlerce yıllık kültüre sahip olan Kapadokya, çevresinde yer alan Erciyes, Hasan Dağı ve Güllü Dağları’nın püstürttüğü lav ve küllerden oluşan tabakanın zaman hatta milyonlarca yıl boyunca rüzgar ve yağmur tarafından aşındırılmasıyla oluşmuş. Doğanın tamamen kendisinin şekillendirdiği peribacaları mükemmel bir görüntü ortaya çıkartıyor.
Elbette ki bu eşsiz güzelliklerin bir kısmı UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine de dahil edilmiş. Dünyanın dört bir yanından insanlar Kapadokya’nın tarihine tanık olmak için bölgeye geliyor.
Kapadokya’ya gelmişken sadece popüler olan belli başlı yerleri gezmek yerine keşfedilmeyi bekleyen sayısız tarihi ve güzel varlığı da görebilirsiniz. Gerçekten hakkını vererek gezebileceğiniz ve dolu dolu 4 gün geçirebileceğiniz Kapadokya Gezilecek Yerler listesi hazırladık. Tek yapmanız gereken eşsiz vadiler arasında yürüyüş yapabilecek tempoya sahip olmanız. :) Yok, yapamam derseniz at üstündeki turlara da katılabilirsiniz. :) Ama bu sefer saklı kiliseleri görmekten mahrum kalabilirsiniz.
Kapadokya, Kırşehir, Niğde ve Kayseri‘ye kadar uzayan büyük bir coğrafya ve büyük bir kısmı Nevşehir sınırları içerisinde. Gezilecek yerlerin çoğu Nevşehir içerisinde yer alıyor. Yeraltı şehirleri ve Ihlara Vadisi Nevşehir dışında bulunuyor. Aşağıdaki haritada görebileceğiniz gibi Kapadokya Avanos, Çavuşin, Uçhisar, Göreme, Ürgüp ve Ortahisar bölgelerinden oluşuyor.
Şimdi sırayla bölge bazlı gezilecek yerlerin tümünü paylaşalım, ardından da yemek yenilecek yerlere göz atalım.
1- Avanos
Nevşehir’e 18 km. uzaklıkta bulunan bu şirin ilçenin ortasından gürül gürül Kızılırmak akar. Taş Köprü’sünden geçip isterseniz Kızılırmak’ın yanında termosunuzla çay – kitap keyfi yapabilirsiniz. M.Ö. 2000 yılına kadar bilinen bir geçmişe sahip; Hititlere kadar uzanıyor. Antik devirde ismi Venessa, Zuwinasa ve Quenasa olarak anılmış ve çömleğiyle toprağıyla öyle meşhur hale gelmiş ki yurtdışına çamur ithal etmeye başlamışlar; gurur verici. Zaten Avanos’ta kafanızı nereye çevirirseniz illa ki bir çömlekçi göreceksiniz.
Avanos’un çanağı meşhurdur. Çanakçılar çarşısında hemen hemen her dükkanda siz de çamura şekil vermeyi deneyebilirsiniz. Görüldüğü kadar basit olmadığını şimdiden söyleyebiliriz. :) En meşhur atölyeler ise Chez Galip ve Güray Müze’dir. Bence her ikisini de ziyaret edin. Birbirinden farklı yetenekleri göreceksiniz. İsterseniz bu atölyelerde yapılan eserleri satın da alabilirsiniz. Chez Galip turla gelmeyen ziyaretçilerine indirim de yapıyor.
Dünyanın en ilginç müzesi listesine giren Avanos’un hemen merkezinde Çömlekçiler Çarşısı’nda yer alan Chez Galip’in Saç Müzesi’ne de gitmişken uğrayın deriz. Chez Galip’in dükkanının üst katında yer alıyor. 3 TL giriş ücreti vererek saç müzesinde dolaşabilirsiniz. İçerisinde binlerce kadının bir tutam saçı yer alıyor ve üzerinde kişisel bilgileri var. Bu bilgilerin paylaşılmasının önüne geçilmesi amacıyla da fotoğraf çekimi yasak.
Eğer bu müzenin hikayesini dinlemek ve daha detaylı bir Avanos yazısı okumak isterseniz”Avanos Gezilecek Yerler” yazımızı okuyabilirsiniz.
Ardından Devrent Vadisi.. Vadiye geldiğinizde peri bacalarının aslında bir şeyleri resmettiğini göreceksiniz. Zaten bir diğer adı da Hayal Vadisi. Birbirinden farklı yunusa, deveye benzeyen peri bacaları sizin hayal gücünüze bağlı olarak burada ziyaretinizi bekliyor.
Bu vadide hiç yerleşim olmamış. O nedenle ev şeklinde peribacası bulunmuyor. Deve figürlü peribacasının etrafı korumalı ancak uzaktan fotoğrafını çekebilirsiniz.
Sonrasında Avanos’un 5-6 km. uzaklıkta yer alan Zelve Açık Hava Müzesi’ne mutlaka uğrayın. Müze kart kullanarak giriş yapabilirsiniz. Eğer müze kartınız yoksa 15 TL ödeyerek de giriş yapabilirsiniz.
Zelve Açık Hava Müzesi’nde düzgün bir yürüyüş yolu bulunuyor. Elbette ki inmeli çıkmalı, sizi zorlayabilecek bir tur olacaktır. 3 saat ayırırsanız vadiyi hakkıyla gezersiniz. Vadi içerisinde yer alan Üzümlü ve Balıklı Kiliselerini, değirmeni, yaşam alanlarını, Direkli Kilisesi’ni, Tüneli, Manastır’ı ve Kutsal Haç Kiliselerini göreceksiniz. Vadiye ilk girişte bir harita var. Bundan da faydalanabilirsiniz.
Paşabağ
Paşabağ denildiğinde akla ilk şapkalı peribacaları gelir. Vakti zamanında keşişlerin inzivaya çekildiği bu vadinin bir diğer ismi de Rahipler Vadisi. Vadinin içerisinde yürüyüş yerleri yapılmış. İsterseniz peribacalarının iç kısımlarına da kolaylıkla bakabilirsiniz.
Vadiye geliş çok kolay, önünde ücretsiz bir otoparkı var. Vadiye de giriş ücretsiz bu arada. Bu arada Kapadokya’da nerede tur otobüsü görürseniz şöyle bir durun bakın. İlla ki orada bir güzellik vardır. :)
2- Çavuşin
Çavuşin her ne kadar kağıt üzerinde Avanos’a bağlı olsa da Göreme’ye sadece 2 km.lik bir mesafede yer alıyor.
Çavuşin 5. yy.a değin uzanan çok eski bir yerleşim yeri. En eski yapılarının da Vaftizci Yahya Kilisesi ve Çavuşin Kilisesi olduğu biliniyor.
Aynı zamanda gün batımı için en çok tercih edilen vadilerden olan Kızılçukur ve Güllüdere vadilerinin sınırları da bu köyden başlamakta. Bu köyü büyük bir kayanın altında kurulmuş gibi görebilirsiniz. Yamaçtan aşağıya evler uzanıyor ve bir zamanlar buralarda Hristiyan dervişlerinin yaşadığı biliniyor.
Yapım tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte Eski Cami olarak adlandırılan bir cami de köyün hemen girişinde bulunuyor.
Çavuşin köyünü gezmeniz için 2 saat yeterli olacaktır. Çavuşin Kilisesi Nisan 2019’da tadilattaydı. Eğer siz gidene kadar açılmazsa maalesef sadece dışından fotoğraf çekebileceksiniz.
3- Ürgüp
Kapadokya’nın en meşhur bir diğer bölgesi kuşkusuz ki Ürgüp. Gerek vakti zamanında Asmalı Konak’ın getirdiği popülarite gerekse konaklarının güzelliği ve yerleşim yerleriyle tam bir uğrak noktası haline gelmiştir.
Ürgüp’ün bu güzel mimarisine tanık etmek için sokaklarında yürüyebilirsiniz. Burada yer alan taş otellerden birinde konaklayabilir ya da gece eğlencesi için de Ürgüp’ü tercih edebilirsiniz.
Ürgüp’ü hakkıyla gezmek istiyorsanız eğer yaklaşık 1 tam gün ayırmanızı öneririz. Önce zorla başlamak isterseniz de Gomeda Vadisi’ne doğru sürün..
Burası henüz diğer vadiler gibi popüler olmamış. Ne yazık ki tarih insanların elinden de kurtulamamış. Bu nedenle vadiye girdiğinizde ilk göreceğiniz kilise maalesef harap edilmiş ve çizilmiş. Vadi yine de çok güzel, burada uzun bir yürüyüş yapabilirsiniz.
Ardından Mustafapaşa Kasabası’na uğrayarak sonraki rotanızı Asmalı Konak, Tursan Şarapçılık, Üç Güzeller, Ortahisar Kalesi ve Temenni Tepesi’ne çevirebilirsiniz.
Tüm bu gezilecek yerler ile ilgili fikir sahibi olmak isterseniz “Ürgüp Gezilecek Yerler” yazımızı okuyabilirsiniz.
4- Göreme
Aşk Vadisi, Aşıklar Tepesi, Güllüdere Vadisi ve Göreme Açık Hava Müzesi; gezilecek yerler içerisinde olmazsa olmazlar. Hepsi konum olarak birbirine yakın olan bu yerleri gezmek için tahmini 2 güne ihtiyacınız olacak. Ama ben yukarıdan fotoğraf çeksem de benim için yeterli; vadi içlerine girmek istemiyorum diyorsanız 1 gün gibi bir sürede bitirebilirsiniz.
Vadilere aracınızla girmeye çalışmayın. Eğer 4×4 ünüz yoksa çok zorlanırsınız; yağmur da yağdıysa batıp kalmanız mümkün. :)
Göreme Açık Hava Müzesi haricinde tüm vadilere giriş ücretsiz. Yürüyüş yapmayı sevmeyenler için de off-road araçlarıyla ya da ATV ile safari turları yapılıyor. 2 saatlik ATV turuna 2 kişi tek araç 200 TL ile katılmıştık.
Balon turu yapmak istiyorsanız yine bu vadilerden birinden havalanacağınızı söyleyebiliriz. Balon turuna katılanları 4×4 araçlarla vadi içlerine getiriyorlar. Ulaşım sorununuz olmayacaktır.
Göreme’yi merak edenler için ise yazımızın linkini hemen buraya bırakıyoruz. “Göreme Gezilecek Yerler” yazımızı okuyabilirsiniz.
5- Uçhisar
Eminim Uçhisar’ın fotoğrafları daha önce karşınıza çıkmıştır.. Kapadokya’nın fotoğraflara konu olan balon turlarının yapıldığı yerin başında gelir. Uçhisardaki otellerin hemen önünden balonlar kalkar. Onlara dokunabilecek gibi hissedersiniz kendinizi. Ancak unutmamak lazım ki buradaki oteller diğer bölgelere göre oldukça pahalı. Akşam dışarıda birşey yapmak istemiyorsanız; otelde takılırım diyorsanız Uçhisar sizin için uygun olabilir. Ancak unutmayın ki geceleri ve alışveriş yapılabilecek alanlar düşünüldüğünde Göreme ve Ürgüp’de daha çok seçenek var.
Uçhisar bölgesinin gezilecek yerleri başta Uçhisar Kalesi olmak ve hemen altında yer alan Cevizli ve Güvercinlik Vadisi’dir. Bölgenin oldukça turistik olduğunu göreceksiniz.
Uçhisar Kalesi
Kapadokya’nın her yerinden görülebilen en büyük ve en güzel peribacası Uçhisar Kalesi’dir. Tam tamına 1350 metre yukarıda olan bu kalenin içerisine müze kart kullanarak giriş yapabilirsiniz. Her zaman kalenin içerisi gezmek için açık olmuyor maalesef. Ama etrafında yürüyüş yapıp manzaranın tadını çıkartabileceğiniz alanları mevcut. Bizim şansımıza hava da oldukça soğuk ve rüzgarlı olduğu için kapalıydı, etrafını gezip açık alanlardan biraz içerisine girebildik.
Ancak yine tarihimizi koruyamadığımızı yüzümüze çarpacak kadar pis yerlerle de karşılaştık.
Cevizli
Uçhisar Kalesi’nin hemen alt kısmında yer alan bu alan Peribacaları Deresi olarak da geçiyormuş. İsterseniz burada yürüyüş yapabilirsiniz. Giriş için herhangi bir ücret ödemenize gerek yok. Kaleye çok yakın olduğu için günün her vakti kalabalık. İçerisinde hediyelik eşya satan yerleri göreceksiniz; tüm turistik yerler bu tarz hediyelikçilerle dolu.
Güvercinlik Vadisi
Uçhisar ve Göreme arasında bulunan bu vadi ismini gerçek güvercinlerden almaktadır. Rivayetlere göre 9. yüzyılda başlayan güvercin yetiştiriciliği aynı zamanda üzüm yetiştirenlerin güvercin gübresinin ne kadar iyi geldiğini keşfetmeleriyle artış göstermiş. Kayaların üzerinde oyma bir sürü yuva göreceksiniz.
4 km.lik bu vadide yürüyüş yapmak isteyenlerin yanlarına sularını almalarını ve yürüyüşe uygun giyinmelerini öneririz. Orta seviyede zorlu bir parkur sizi bekliyor. :)
Kocabağ Şarapçılık
Uçhisar’a ya da Güvercinlik Vadisi’ne giderken yol kenarında tabelalarını göreceksiniz. Burası dışarıdan bakıldığında fabrika – mahzeni andırsa da içerisine girdiğinizde şarap tadımı yapılan bir sobanın olduğu sedirler göreceksiniz.
Burada çalışan Memduh Bey; çok ilgili, konusunda uzman biri. Size Kocabağ şaraplarıyla ilgili en iyi ve doğru bilgileri verecektir. Tadın ve yorumlarınızı iletin, sizi en doğru yönlendirecek kişi kendisidir. Şarap fiyatları 50 TL’den başlıyor ve 6’lı alımlar yaparsanız kargo firmasıyla ücretsiz gönderim yapıyorlar ve kırılma durumlarına karşı garanti de veriyorlar. 6 şişeden az alım yaptığınız durumlarda maalesef sipariş gönderemiyorlar.
Şaraplarla ilgili en ufak bir soru işaretiniz olması durumunda içtenlikle cevap veriyorlar. Bu da ürünlerine duydukları sonsuz güven ve müşteri memnuniyetine verdikleri önemin bir göstergesi.
6- DerinKuyu Yer Altı Şehri
Göreme’den 35. km uzakta yer alan Derinkuyu Yer Altı Şehri’ne 30 TL bilet ücreti vererek ya da müze kart kullanarak giriş yapabilirsiniz.
Tesadüfi bir şekilde 1963 yılında bulunan ve hemen 4 yıl sonra ziyarete açılan bu yer altı şehri adını 70 metre derinlikte bulunan içme suyu kuyularından alıyor. 4 km.lik bir alanda olduğu bilinen yer altı şehrinin sadece 2.5 km.lik alanı yani 8 katı ziyarete açık. bu 8 kat da 50 metre derinliğe sahip, tüm katlar temizlendiğinde de bu derinliğin 80 metrelere ulaşacağı tahmin ediliyor. Gözünüzde ufak bir yer canlanmasın sakın. Burası öyle bir inşa edilmiş ki içerisinde 50.000 insan dışarı hiç çıkmadan yaşayabiliyormuş.
Derinkuyu Yeraltı Şehri’ne giriş yapmadan önce birkaç uyarı yapmak isteriz. Yer altı şehrine indiğinizde ilk geniş bir alan göreceksiniz. Bu alandan sonra dar tünellere doğru yolculuğunuz başlayacak ve yer yer emeklemeye varan bir halde ilerlemeniz gerekecek. Eğer kapalı alanda kalma korkunuz varsa ya da kalp rahatsızlığınız bu gezi sizler için uygun olmayabilir.
7- Ihlara Vadisi
Bu şahane kanyon Aksaray ilinin Güzelyurt ilçesi sınırları içerisinde yer alıyor. Aksaray şehir merkezine 35 km. olan Ihlara Vadisi, Göreme’den 85 km. uzaklıkta. Yaklaşık 1.5 saatte rahatlıkla kendi aracınızla gidebilirsiniz.
Dünya üzerinde de bilinirlik açısından da önemli bir yeri var; geçmiş dönemlerde içerisinde insanların yaşadığı en büyük kanyon olma özelliği taşıyor. 18 km. uzunluğa, 150 metre derinliğe ve 200 metre genişliğe sahip. Vadinin derinliklerine inmek için 397 basamak inmeniz gerekiyor, biraz yorucu. :)
Ihlara Vadisi Nasıl Oluşmuş derseniz Ihlara Vadisini şekillendiren ve gürül gürül akan Melendiz Nehrinin binlerce yıllık aşındırmasının eseri. Elbette ki volkanik oluşumlar var ve çöküntüye uğruyor. Ardından da üzerinden Melendiz akıyor.
Ihlara Vadisi’nde merdivenlerden indiğinizde takip edebileceğiniz 2 yol olacak. İnip sola dönüp ilerlerseniz yaklaşık 2 km.lik mesafede nehrin hemen kenarında olan çay bahçesinde oturup gözlemenizi yiyebilirsiniz. Bu çay bahçesinden devam ettiğinizde ise Belisırma yönüne doğru yürüyüşe başlamış olursunuz.
Ihlara Vadisi de diğer vadiler gibi tarihi içerisinde barındırıyor. Kayalara oyulmuş freskli kiliseler tıpkı Kapadokya’da olanlar gibi vadinin içerisinde yer alıyor. Karanlık Kale, Eğritaş, Ağaçaltı, Pürenli Seki, Kokar Kiliseleri vadi içerisinde gezebileceğiniz kiliseler arasında yer alır. Vadinin en ucunda ise Direkli ve Bahattin Samanlığı Kiliseleri yer almaktadır.
Gez gez bitmeyen bu doğa harikası vadiye en az 4 saat ayırmanızı öneririz. Yolun uzaklığı da göz önüne alındığında neredeyse 1 tam günü alabilecek kadar büyük ve zengin bir yer Ihlara Vadisi. Biz yorgunluk nedeniyle Ihlara Vadisi’nde tam tur atamasak da arabayla Belisırma’ya doğru gittik ve oraları da görme imkanımız oldu.
Kapadokya’da Ne Yenir? Nerede Yenir?
Sadece gezmek olmaz; şimdi de midemiz bayram etsin. O zaman Kapadokya’ya kadar gelmişken bir çömlek kebabı yiyelim, bir kabak tatlısını tadalım, şaraplarından içelim, değil mi?
Yerli ve yabancı turistlere hitap edecek çok sayıda restauranta sahip, kesinlikle Kapadokya’da aç kalmazsınız. Ancak güzel bir yerde yemek yemek isterseniz öncesinde rezervasyon yapmanızı öneririz. Çünkü restaurantlar çok büyük değiller, özellikle haftasonlarında çok daha dolu oluyorlar.
Göreme bölgesinde konakladığımız için restaurant tercihlerimiz de bu bölgede oldu. Testi kebabı ve sac tavanın ortalama fiyatları 40 TL civarında. Bunun altında yok ancak üstüne denk gelebilirsiniz.
İlk akşam tercihimizi One Way’den yana kullandık. Göreme’nin hemen merkezinde yer alıyor. Geceleri 22.00 gibi canlı müzik başlıyor. Burası Göreme bölgesinde oldukça popüler ancak yemek kalitesi olarak bir kere daha gitmek isteyeceğiniz bir yer olmayacaktır. Hoş vakit geçirmek için gidilebilir.
İkinci akşam için tercihimizi otelin roof top unda yer alan Haruna Restaurant’tan yana kullandık. Burası için de rezervasyon yaptırmanız iyi olacaktır. Romantik akşam yemeği arayışınız varsa burası sizin için uygun olabilir. Biz trekking kıyafetlerimizle yabancılığımızı çok belli ettik bu arada. :)
Üçüncü akşam tercihimizi Turkish Ravioli Restaurant’tan yana kullandık. Yine rezervasyon yaptırmanızı öneririm. İyi ki de buraya gelmişiz dedik. Hem lezzet olarak hem de misafirperverlik olarak memnun kaldık; çalışanları çok cana yakın ve güleryüzlüydü. Yarın yine Göreme’ye gidecek olsak akşam direk orada yeriz. Buraya gelmişken mutlaka çömlek kebabı (Nisan 2019 fiyatı 65 TL), sac tava (Nisan 2019 fiyatı 50 TL) ve kabak tatlısı (Nisan 2019 fiyatı 20 TL) yemenizi öneririz.
Öğlen yemekleri için de hemen Göreme’nin merkezinde yer alan Sedef Restaurant’ı tercih ettik. Yemeklerin yanına getirdikleri mezeleri de oldukça leziz. Çömlek haricinde güveçte kusufasülye yiyebilirsiniz. Fiyat seviyesi 40 TL civarında.
Yazının bu noktasına gelenler artık Kapadokya’nın gezilecek yerleri ve mutlaka görülmesi gereken doğal güzellikleriyle ilgili fikir sahibi olmuşlardır diye umuyorum. :) Şimdi Kapadokya’ya Nasıl Gidilir’i konuşalım. :)
Kapadokya’ya Nasıl Gidilir?
Kapadokya’ya geleceklere en büyük tavsiyemiz uzun bir kara yolculuğu yapmak yerine uçakla direk Kapadokya Havalimanı’na gelmeleridir. Çünkü 1.5 saatlik uçuşla gelebileceğiniz yere otobüsle en az 12 saat süren bir yolculuk yapacaksınız. Hem zaman kaybı hem de yorgunluk olacaktır.
Bu bölge popüler olduğu için uçak fiyatlarına da bu yansımış durumda. Yine de kampanyalı dönemleri takip etmenizde fayda var. Araba kiralama niyetiniz de varsa bunu da önceden planlamanızı öneririz. Avis, Sixt gibi araç kiralama şirketlerinin havalimanında ofisleri var ve hemen ilerisindeki otoparktan aracınızı teslim alabiliyorsunuz. Eğer araç kiralamayacağım derseniz de İpek Tur’un shuttle servisini kullanarak Göreme’ye kişi başı 25 TL’ye gidebilirsiniz. Taksilere kıyasla oldukça uygun kalıyor.
Güzel ve dolu dolu bir Kapadokya tatilinin sizi beklediğine emin olabilirsiniz. Şimdiden iyi eğlenceler!