Göreme’nin etrafı vadiler ve peri bacalarıyla çevrilmiş, öyle güzel ve öyle doğal ki bizi sanki bir masalda ya da başka bir dünyadaymışız gibi hissettirdi. Havanın açık olduğu günlerde sabahın erken saatlerinde gökyüzünde bir sürü balon görürsünüz. Gün batımında ise kızıla çalan peri bacalarında güneşi batırırsınız. Göreme’de gezilecek yerleri gördüğünüz zaman eminiz bu toprakları sevecek bir şeyler bulacaksınız.

Kapadokya tatilimiz boyunca Göreme‘de konakladık. Kaldığımız otel olan Göreme Inn‘i de gözümüz kapalı tavsiye ederiz. Hem otelin mimarisi, eşyaları, temizliği hem de çalışan personelin ilgisi, hoş sohbeti ve cana yakınlığıyla sizi de memnun edecektir. Kapadokya’ya giderken nereleri gezeceğimize karar vermemiştik ve resepsiyondaki arkadaşların yönlendirmesiyle gezi programımızı yaptık, hepsi gerçekten çok yardımcıydı.

Şimdi sırasıyla Göreme’de gezilecek yerleri keşfetmeye başlayalım:

En bilinen adıyla Aşk Vadisi; aynı zamanda Aşıklar Vadisi ve Bağlıdere Vadisi isimleriyle de anılıyor. Göreme sınırları içerisinde yer alıyor ve uzunluğu 4900 metre, yürüyüşler için oldukça elverişli bir vadi. Ancak bu vadide yapabileceğiniz en güzel şey gün doğumunu ve balonların kalkışını izlemek olacaktır. Tam olarak bu yüzden Göreme’de gezilecek yerlerin başında Aşk Vadisi geliyor, çünkü Kapadokya denince herkesin aklına ilk olarak balon geliyor.

Vadinin girişi araçlar için çok uygun değil. Tabelalarla da motorlu taşıt girişinin yasak olduğu söylenmiş. İsterseniz sola ayrılmayıp düz devam ederek Aşk Vadisi’ni panoramik görebileceğiniz noktaya gidebilirsiniz. ATV turuna katılmayı düşünüyorsanız buraya ayrıca gelmenize gerek yok çünkü turların çoğu Aşk Vadisi’ne uğruyor. Bu arada vadiye giriş ücretsiz.

Yürüyüş yapmaya karar verenler için 3 saatlik bir yürüyüşün sizi beklediğini söyleyebiliriz. Balon turuna katılacaklar bu alana off-road araçlarıyla da geliyorlar. İsterseniz balon turundan sonra da vadiyi keşfedebilirsiniz.

Göreme merkezindeki caminin oradaki yan yoldan yukarı çıkarak tüm Göreme’yi ve vadiyi ayaklarınızın altında görebileceğiniz şahane bir nokta. Gün içerisinde oldukça kalabalık oluyor. İsterseniz tepede yer alan kafede kahvaltı yapıp dinlenebilirsiniz.

Gün batımını da izleyebileceğiniz güzel noktalardan bir tanesi, gerçi biz gittiğimizde hava biraz bulutluydu ve aşağıdaki gibi bir manzara vardı.

Göreme’nin 2 kilometre kadar doğusunda yer alan eski bir yerleşim yeri olan Göreme Açık Hava Müzesi‘ne 45 TL bilet ücreti ödeyerek giriş yapabilirsiniz. Müze kartın da burada geçtiğini belirtmekte fayda var. Kış döneminde (Kasım – Mart) 08:00 – 17:00 arasında açıkken yaz döneminde ise (Nisan – Ekim) 08:00 – 19:00 arasında ziyarete açık.

M.S 4. yüzyıldan 13. yüzyıla kadar yoğun bir manastır hayatının yaşandığı görülüyor. İçerisinde çokça birbirine bağlantılı kiliseler, şapeller ve yemekhaneler ile oturma mekanları var. Göreme Açık Hava Müzesi’nde Kızlar ve Erkekler Manastırı, Yılanlı Kilise, Çarıklı Kilise, Aziz Basil Kilisesi, Azize Barbara Kilisesi, Elmalı Kilise, Karanlık Kilise, Çarıklı Kilise ve Tokalı Kiliseleri bulunuyor. Bu kiliselerden bazıları daha iyi durumda, bazıları ise yalnızca kalıntılardan ibaret.

Göreme Kiliselerinde en çok resmedilen sahneler hemen müze girişinde gösteriliyor. Günahkarlar için Af Dileme, Mısır’a Kaçış ve Son Yemek örnek olarak söylenebilir.

İçeride düzgün bir rota çizdiğinizde ilk olarak Aziz Basil Şapeli‘ni göreceksiniz. Ardından Elmalı Kilise, Azize Barbara Şapeli, Yılanlı Kilise ve Karanlık Kilise gelecek. Bizim şansımıza Karanlık Kilise ve Çarıklı Kilise o gün kapalıydı ve gezemedik. Yine de dışında bilgi alabileceğiniz panolar mevcut.

Göreme Açık Hava Müzesi’nden çıktıktan sonra Göreme’ye doğru giderken Aynalı Kilise‘yi göreceksiniz. Yol üstünde tabelası var, eğer arabayla geziyorsanız tabelayı gördüğünüz yerde inmeyin, kilisenin yanına kadar arabayla gidebilirsiniz. Buraya Aynalı Kilise denmesinin sebebi duvarlarda bulunan şekillerin tam olarak simetrik şekilde olmasıdır. Kilise Göreme Açık Hava Müzesinden bağımsız olsa da 5 TL giriş ücreti ödeyerek kiliseyi gezebilirsiniz. Girişte size bir el feneri veriyorlar çünkü içeride odalar ve katlar arasında hem dar hem de çok kısa olmayan geçitler var. Maalesef bu kilise de bilinçsiz insanlar tarafından tahrip edilen kiliseler içerisinde.

Aynalı Kilise, klostrofobisi olanlara göre değil, ben kendimi bilmeme rağmen gözümüü karartıp o daracık merdiveni çıktım ve pişman oldum. Tekrardan o merdiveni inmek yerine camdan atlamayı tercih ederdim ama cam olmadığı için mecbur indim, o kadar söyleyeyim gerisine siz karar verin. Zaten Göreme’de gezilecek o kadar çok farklı kilise var ki, burayı görmezseniz bir şey kaybetmezsiniz.

Kızılçukur Vadisi‘nin tam karşısında yer alan Güllüdere Vadisi ATV ve atlı safari turlarının uğrak noktalarından biri. Gün ışığının yansımasıyla kayaların rengi değişiyor ve yine gün batımını izlemek için ideal noktalardan biri. Tam olarak Çavuşin ile Göreme’nin arasında kalıyor ve her iki taraftan da ulaşmak mümkün.

Bu vadi içerisinde Üç Haçlı Kilise, Ayvalı Kilise, Anna Johachim Kilisesi, Haçlı Kilise, Direkli Kilise bulunuyor. Güllüdere Vadisi’nde yürüyüşe başladığınızda ilk olarak Üç Haçlı Kilise’yi görürsünüz. Sonrasında Haçlı Kilise gelir, burada mola verebilirsiniz. Önünde taze meyve suları yapan bir kafesi var. Ardından devam ettiğinizde patikanın biraz daha aşağı kısmında çoğu kişinin uğramadan geçtiği Anna Johachim ve Direkli Kilise‘yi göreceksiniz. Yolunuzu uzatıyormuş gibi gelebilir ama kesinlikle görülmeye değer. Özellikle Direkli Kilise, Göreme’de gezilecek yerler arasında en etkileyici yerlerden bir ve pek çok kişi buraya uğramadan geçiyor çünkü turlar ve rehberler buraya götürmüyor. O nedenle gitmeden önce araştırma yapmanız önemli.

Yaklaşık 4 kilometrelik bir alana yayılmış olan bu vadi, ideal bir trekking noktası. Ancak “Bu kiliselere ulaşmak kolay mı? Trekking beni yorar mı?” derseniz cevabımız “Evet!” olacaktır. Vadi içerisindeki patika yer yer tırmanmalı ve doğal olarak yokuş aşağı inmeli olmasının yanı sıra oldukça dar. Eğer gelmişken buradaki farklı kiliseleri göreyim diyorsanız, kesinlikle kıyafetiniz uygun olmalı ve yanınızda su bulundurmalısınız. Bizim yanımızda termosta çayımız bile vardı :) Arada dinlenmek lazım. Kiliselere ulaşma konusunda özellikle Üç Haçlı Kilisesi’nde dağa tırmanır gibi tırmanmanız gerekecek. İçine girdiğinizde sizi büyüleyecek ve hatta sarsacak bu kilise ne yazık ki kendi haline bırakılmış, hiçbir şekilde de korunmaya alınmamış. Üç Haçlı Kilise’ye tırmanmaya çalışırken elinizde hiçbir şey olmamasına dikkat edin. Ben hallederim sakın demeyin; muhtemelen düşürürsünüz. Trekking bana göre değil derseniz Çavuşin tarafından arabayla gelip Üç Haçlı Kilise’yi, Göreme tarafından gelirseniz panoramik bir şekilde vadiyi görebilirsiniz. Yine de tavsiyemiz kesinlikle vadide yürüyüp çoğu kişinin görmediği kiliseleri görmeniz.

Güllüdere vadisine kendi aracınızla gelmek çok mantıklı değil çünkü geldiğiniz yolu geri yürümek zorunda kalıyorsunuz. Bunun yerine taksi ile Çavuşin tarafındaki Üç Haçlı Kilise’ye gelip buradan yürümeye başlayabilirsiniz. Göreme’ye kadar yürüyüp buradan tekrar taksiye binip otelinize dönebilirsiniz. Rotayı tam tersi yapmayın çünkü Çavuşin tarafında taksi bulamazsınız.

Üç Haçlı kilise haricindeki tüm kiliselere erişim nispeten daha kolay. Tabii ki yürüyüşün getirdiği zorlukları bir kenarda tutuyoruz. Ama emin olun tüm bu yürüyüş yorgunluğuna değecek bir yolculuk yapacaksınız.

Güllüdere Vadisi’nde her kilisenin önüne bilgi panoları konulmuş ancak biz gittiğimizde bu panolar tahrib edilmişti. Karşılaştığımız bir rehber, bu panoların meslektaşları tarafından bu hale getirildiğini üzülerek anlattı. Amaçları insanların kendi başlarına gezmelerine engel olmakmış, tabii bunu tüm rehberlere mal etmek doğru değil. Zaten konuştuğumuz rehber de bu konudan çok şikayetçiydi, neyse sonuç olarak pano ya da etrafta bir bilgi bulmak çok zor. Bu nedenle gitmeden önce rotanızı belirlemenizde fayda var.

Gezip göreceğiniz üzere Göreme’nin her noktası keşfedilmek için sizi bekliyor. Yine de Göreme’de gezilecek yerlerin sayısı gözünüze az gelebilir ama gerçekten hepsi zaman ayırılması gereken yerler, gezi programınızı bunu hesaba katarak yapmanızda fayda var. Kısacası dolu dolu ve biraz da yorulmalı ama çokça öğrenmeli bir tatil arıyorsanız Kapadokya sizin için ideal.

Gezilerimizden anlık paylaşımlar için bizi takip etmeyi unutmayın!