Çatalca’nın Karadeniz’e açılan sahillerinden bir tanesi olan Yalıköy, 10 km’den uzun bir kumsala sahip olmasına rağmen turizmin yeteri kadar gelişmediği bir yer. Bunun en önemli sebeplerinden bir tanesi olarak sezonun kısa olması olarak düşünülse de bana kalırsa daha önemli bir sebebi var, o da Yalıköy’ün İstanbul’a olan yakınlığı ve dolayısıyla insanların genellikle günübirlik gelmeyi tercih etmeleri. Eskiden yine kalmaya gelenler oluyordu ama yeni yapılan yollarla İstanbul’un neredeyse her yerinden Yalıköy’e ulaşmak çok kolay. Yeni yollar yapıldıkça günübirlik gelenlerin sayısı da artıyor.
Yalıköy bu bölgede bulunan diğer köyler gibi eski bir Rum köyü ve Yaliköy’ün eski adı da Podima; Rumca çizme ya da ayak basılan yer anlamına geliyor. Eskiden korsanların uğrak yeri olduğu ve eğlenmek için Yalıköy’e geldikleri anlatılır. Tarihi o kadar eski.
Yalıköy Otelleri ve Restaurantları
Günübirlik turizmin ağırlıklı olması sebebiyle fazla ihtiyaç duyulmayan otel, restaurant ve benzeri tesislerin sayısı çok düşükken herşeyi bulabileceğiniz marketlerin sayısı fazladır. 2 tane otel ve bir kaç pansiyon var ama fiyatları tam anlamıyla uçuk o yüzden maalesef tavsiye edemiyoruz. Yemek için en iyi seçenek piknik yapmak ama siz hazırlıksız geldiyseniz burada bir iki tane esnaf lokantası ve tost vs yiyebileceğiniz büfe tarzı yerler var. Yemek yenecek yerlerin sayısı az olsa da aç kalmazsınız.
Yalıköy’de Neler Yapılır?
Tüm yaz boyunca deniz çok güzeldi diyeceğiniz gün sayısı 10’u geçmez. Bu yüzden Yalıköy’e gelirken önceliğiniz yüzmek olmasın. Denize nazır ormanlık alanda kamp kurmak ve kafa dinlemek Yalıköy’de yapılacak en güzel aktivite. Tabi yazın ortasında giderseniz kalabalık yüzünden kafa dinlemek mümkün olmayabilir, siz o yüzden yaz başını ya da sonunu tercih edin derim. Dediğim zamanlarda giderseniz çok sakin ve tenha olur, siz de huzur bulabilirsiniz. Denize girmek gibi bir düşünceniz varsa gelmeden önce kesinlikle hava durumuna bakın; poyraz varsa bilinki dalgadan dolayı denize giremeyeceksiniz, eğer lodos varsa şanslısınız deniz sakin olur. Tabi siz yine de sakinliğine aldanıp çok açılmayın çünkü buradan çok fazla çakıl alındığı için deniz olması gerekenin çok üstünde bir derinliğe sahiptir. Yalıköy’de gezilecek yerler var mı diye soracak olursanız, denizi ve doğası dışında gezip dolaşabileceğiniz bir yer yok. Bu nedenle çok uzun süre kalınabilecek bir yer değil.
Yalıköy eskiden o kadar güzeldi ki bir çok ünlünün yazlığı vardı, Emel Sayın, Cüneyt Arkın ve Beyaz gibi ünlülerin de burada evi olduğu söyleniyordu ama keşfedilip herkes buraya gelmeye başlayınca, onlar da kaçtı. Anlayacağınız baya güzel yerdi, ulaşım kolaylaşınca eski güzelliği de kalmadı. Hatta muhtarın jest olsun diye belediyeyle konuşup yolu yaptırdığı ve yol yapılınca Emel Sayın’ın tam tersine muhtarı ben buraya sakin olduğu için geliyordum diye azarlayıp bir daha Yalıköy’e gelmediği anlatılır.
Yalıköy Plajı
2 kilometre uzunluğundaki Yalıköy Plajı tamamen ücretsiz bir halk plajı olarak hizmet veriyor. Büyük olduğu için ne kadar kalabalık olursa olsun o yoğunluğu hissetmiyorsunuz. Ancak siz yine de yazın ortasında sıcak bir pazar günü ya da bayram tatilinde falan gitmemeye özen gösterin.
Yalıköy plajında az da olsa şezlong ve şemsiye kiralayabileceğiniz yerler var. Bize sorarsanız burası öyle bir yer değil, herkes gibi siz de sandalyenizi ve şemsiyenizi yanınızda getirin. ⛱ Ortamı biraz deniz kenarı piknik alanı gibi düşünebilirsiniz. Yaz sezonunda cankurtaran oluyor. Ayrıca tuvalet ve soyunma kabinleri de var ama Yalıköy plajının ortamını az çok anladıysanız tuvaletlerin durumunu da çok rahat tahmin edebilirsiniz.
Yalıköy’e Nasıl Gidilir?
Yalıköy Çatalca arası yaklaşık 50 km ve yolların durumu iyi. Kendi aracınızla Çatalca’dan Yalıköy’e 1 saatte ulaşabilirsiniz. İstanbul Yalıköy arası da 100 km civarında. Yalıköy’e ulaşmak için öncelikle bulunduğunuz yere göre ister otoban isterseniz de E-5’i kullanarak Çatalca’ya gelip buradan Saray yönünde ilerlemeniz gerekiyor. Hasdal – Kemerburgaz yolunu kullanacaksanız Çatalca’ya sapmadan direk Saray yönünde devam etmelisiniz. Subaşı köyünden sonra Yalıköy tabelaları çıkacak. Eğer otobüs ile gelmeyi düşünürseniz Yenibosna’dan kalkan otobüsler ile Çatalca’ya gelip buradan otobüs ya da minibüslerle Yalıköy’e ulaşabilirsiniz.
Yalıköy’e gitmeye değer mi derseniz; rahatınıza düşkünseniz buraya gelmek yerine İğneada‘ya gidin derim ama doğayla iç içe olmayı severim diyorsanız kesinlikle gelip bir kamp yapın. Pişman olmazsınız.