Türkiye’de bulunan bütün kayak merkezleri bir yana Uludağ Kayak Merkezi diğer yana. Yanlış anlaşılmasın en iyisi burası demiyoruz ama en bilineni kesinlikle Bursa’nın göz bebeği Uludağ, tabii bunda magazin programlarının etkisi büyük.

Neyse biz bunları bir kenara bırakıp Uludağ kayak merkezi ile bildiklerimizi anlatıp merak edilen soruları cevaplamaya çalışalım.

Günübirlik ya da konaklamalı farketmiyor biz kayak tatillerinde aracımızla gitmek yerine tura katılmayı tercih ediyoruz. Zaten dönüşte yorgun oluyoruz üstüne hiç çekilmiyor, trafiği ayrı yol yorgunluğu ayrı. Tur öyle mi, sıcacık otobüse binip hemen uyuyoruz. 😴

Biz genellikle günübirlik Uludağ turlarını tercih ediyoruz. Yol uzun sürmediği için çok rahat oluyor. Penguen Tepe, SSC Tur, Hep Tur ve Dama Tur gibi firmalar sürekli tur düzenliyor. SSC Tur hariç hepsini denedik, genel olarak kalkış ve varış saatleri değişmiyor. Penguen Tepe’nin bir avantajı var, direkt eşyaları otobüste bırakmanıza izin veriyorm. Yani otobüsün orada hazırlanıp herhangi bir dolap kiralaması yapmadan pistlere geçebilirsiniz. Dolap kiraları da neredeyse bir yemek parası olduğu için bizce önemli. Evet otobüs güvenli gelmeyebilir ama zaten dolaplar da o kadar güvenli değil. 🤫

Uludağ Kayak Merkezi oldukça büyük bir kayak merkezi; birbirinden farklı zorluk ve uzunluklarda pistlere sahip. Telesiyejler (oturmalı liftler), teleskiler (ayakta ve sizi kayarak götüren liftler) ile üstü kapalı telesiyejler olmak üzere 19 taşıyıcı nokta bulunmaktadır. Bu 19 noktadan ise 38 farklı pistten kayma şansı yakalayabilirsiniz. Tabi ağaçlık bölgede pist dışı kaymanız da mümkün ama bunun tehlikeyi beraberinde getirdiğini unutmamak lazım. Uludağ’da ağaç aralarından çıkıp liftlerin ya da teleskinin olduğu rotada kayanları görmek mümkün. Bu tarz süprizlere de hazırlık olmak lazım.

Uludağ Kayak Merkezi’ne ilk geldiğinizde panayıra mı düştüm diyeceksiniz. Alan biraz tur otobüslerinden de kaynaklı curcuna moduna giriyor. Eğer kendi takımlarınızla geliyorsanız hemen bir dolap kiralamaya bakın, malzeme kiralaması yapacaksanız da aceleci olun. Aksi halde yoğunluktan kaynaklı zamanınızın büyük bir kısmını kiralamada kaybedersiniz.

Kayak kiralama işlemlerinden sonra pistlere doğru yürüdüğünüzde isterseniz hemen ilk telesiyeje binip 1. bölgenin üst kısımlarına doğru çıkabilirsiniz. Çoğu kayak merkezi gibi Uludağ Kayak Merkezi de zorluk seviyesine göre 2 farklı bölgeden oluşuyor. 1. bölgenin altında otelleri ve kafe alanlarını göreceksiniz. Bunun bir kısmında da baby liftlerin olduğu acemi pisti de bulunuyor.

Acemi pisti oldukça büyük, haftasonu haricinde gelme fırsatınız olursa rahat rahat öğrenmeniz mümkün. Ancak haftasonları “kasap” tabir edebileceğimiz hiç kayak yapmayı bilmeyen ancak oldukça cesaretli insanlar pisti dolduruyor ve önüne gelene çarpa çarpa kayak yapıyor. Zarar görmemeniz için bu uyarımıza dikkat etmenizi öneririz.

Daha deneyimli olan yani kırmızı ve siyah pistlerden kayabilenler hiç vakit kaybetmeden 2. bölgeye gidebilirler. 2. bölge oldukça büyük olduğu için nispeten daha az telesiyej sırası bekleyerek farklı pistlerden kaymanız mümkün. Uludağ Kayak Merkezi’nin pistleri oldukça yamaçlı. Kayarken dağın eteklerinde bir aşağı bir yukarı çıktığınızı farkedeceksiniz.

Kayak pistleri olarak önerilerimizi yetkinlik seviyesine göre vereceğiz. Gerçekten iyi kayak yapanlar yani kırmızı ve siyah pistlerden rahatlıkla inen, rüzgar ve siste kayma konusunda tecrübeli ve kar sapanı seviyesinde olan henüz acemi seviyesindeki kayakseverler olmak üzere 2 seviye belirledik. Pistlerin detayını okudukça bu ayrımı daha da iyi anlayacaksınız.

Deneyimli Kayakseverler

Bursa’nın meşhur Maden‘i ile Tutyeli, Kuşaklıkaya, Beden Terbiyesi pistleri sizler için en tatmin edici pistler olacaktır. Ancak Maden tepesi konusunda bir uyarı yapmam lazım. Maden telesiyeji oldukça yavaş giden bir telesiyej, pistin de oldukça yukarıda olduğunu düşündüğünüzde rüzgar bir yandan soğuk bir yandan kendinizi donacakmış gibi hissedebilirsiniz. Aniden sis bastırması da meşhur. Bu piste hava gerçekten açık olmadan gitmemenizi öneririz.

Maden pistlerinin başına geldiğinizde pist kolaymış gibi görünecektir ancak ilerlediğinizde yamaç darlaşacak ve dikleşecektir. Uludağ’ın en uzun pistlerinden biri olan Maden pistinde dikkatli olmanızda fayda var. 2 siyah, 1 kırmızı olmak üzere 3 piste sahip.

İkinci iddialı tepemiz ise Tutyeli. Tutyeli rüzgarıyla meşhur, oldukça yüksekte yer alıyor. Tutyeli, 2 piste sahip; biri siyah biri ise kırmızı. Bu pistte de buzlanma çok görülüyor.

Tutyeli ile aynı hizada olan Kuşaklıkaya ve Beden Terbiyesi pistleri de Tutyeli ile aynı zorluk seviyesine sahip pistlerdir. Tutyeli ile Kuşaklıkaya liftlerinin en güzel tarafı ise üst bölgesi kapanan ve ısıtmalı telesiyejlere sahip olmasıdır. Böylece tepe tırmanışlarında rüzgardan korunmanız mümkün ve oldukça da rahat.

Acemi Kayakseverler

Fatin, Cennet Kaya ve Belvü Tepe noktaları arasındaki pistler kar sapanı yapan ve durma zorluğu yaşayan kayak severler için uygun pistlerdir. Bu pistler 1. bölgede yer almakta olup kısmen daha geniş ve eğimi az pistlerdir. Bu pistler diğer pistlere göre daha yoğun olabilir ve ağaçların arasından çıkanlar olabilir. Bu tarz durumlara dikkat etmekte fayda var.

Beceren pisti olarak göreceğiniz pist kafelerin hemen önünde yer alır. Eğer ders alacaksanız muhtemelen bu pistte öğrenirsiniz.

İstanbul’dan gitmeyi düşünenler için Bursa’ya gitmek için en hızlı yol Osmangazi Köprüsü. Kendi aracınızla gidecekseniz en fazla 3 saatte Bursa’da olursunuz. Sonrasında 1 saat dağ yolu gideceğinizi düşünürsek, 4 saatte Uludağ’a varmanız mümkün. Bursa’dan Uludağ’a çıkarken dikkatli olun, yol oldukça virajlı.

Çoğu kayak merkezinde hem pistlerin başında hem de ara istasyonlarda kafeler olur. Uludağ da bu kategoride. Acemi pistinin – Beceren pisti – hemen orada kafede oturabilirsiniz. Dışarıdan getirdiğiniz hiçbir şeyi kabul etmiyor ancak servisi oldukça yavaş. Burası oldukça da kalabalık bir kafe, kayak yapan yapmayan herkes burada oturuyor. Açık ve kapalı alanları mevcut.

Tutyeli ile Kuşaklıkaya pistleri arasında ise kendi halinde Bursalı bir abimizin işlettiği ve içi sıcacık bir kafe de var. Burada dinlenip ısınıp çayınızı içebilirsiniz. Yemek yemediğimiz için herhangi bir yorum yapamıyorum. Mandıra telesikinin orada ise daha büyük ve gösterişli bir kafe var. Biz içerisine girmedik. Zaten kayağa gelirken her türlü duruma hazırlıklı olmak adına sandviçlerimizi yapıp geliyoruz. Uludağ’da da riske atmayarak yanımızdakileri yedik ve çok da rahat ettik.