Sakinlik mi huzur mu arıyorsunuz? Hepsi Seyşeller’in el değmemiş plajlarında mevcut. Ada genel olarak o kadar sakin ki yolda giderlerken bile yavaş yavaş ilerliyorlar. Ada insanının genelde acelesi olmuyor zaten. :) Seyşellerin plajları, bembeyaz un gibi kumları ve mavinin her tonunu görebileceğiniz temiz ve berrak suyuyla meşhur. Sizlerle sırasıyla Praslin, La Digue ve Mahe adalarındaki birbirinden güzel plajları ve fotoğraflarını paylaşacağım. Yeme – İçme, Ulaşım ve Konaklama ile ilgili bilgiler için Seyşeller Gezi Rehberimize göz atabilirsiniz. Detaylarına girmeden önce şunu söyleyebilirim ki Seyşeller’e gitmeden önce mutlaka yanınıza deniz ayakkabılarınızı ve şnorkelinizi alın. Eğer dalgıç değilseniz ve ben kenardan da olsa balıkları görsem yeter diyorsanız küçük akvaryum plajlarında bunu doyasıya yaşayabilirsiniz. Şimdi gelelim detaylara..
Praslin Plajları
Praslin adasının en meşhur ve dünyaca da bilinen plajı Anse Lazio elbette. Ama tek güzel plajı burası mı başka yok mu derseniz elbette ki geniş kumsalı, su sporu aktiviteleriyle de Cote d’or plajını da öneririz.
Anse Lazio: Praslin’deki bu plaj, dünyanın en iyi plajlarından biri olarak seçilmiş. Zaten buraya geldiğiniz ilk anda özellikle de sabah saatleriyse nedenini hemen anlayacaksınız. Yumuşacık, pudra gibi beyaz bir kum düşünün ve çok yüksek olmayan dalgalar sahile vuruyor. Denizin içerisinde kocaman, fotoğraf çektirmek için çok uygun ve büyüsüne büyü katan granit taşlar ve turkuaz bir su sizi kucaklıyor. Plaja arabayla kolaylıkla ulaşabilir, park yeri bulabilirsiniz. Otobüsle gelmek isterseniz yaklaşık 2 km.lik bir mesafe olan Anse Boudin’in son durağından sonra inip yürümeniz gerekir. Mutlaka görmeniz gereken Praslin’in en güzel plajı olan Anse Lazio ayrıca gizli koylara da sahiptir. Sahilin içlerinden ormanın içerisine dalıp biraz yürüdüğünüzde ya da taşlar üzerinden gittiğinizde ufak koyların da olduğunu göreceksiniz.
Anse Boudin: Cote d’or’dan Anse Lazio’ya giderken önünden geçeceğiniz bu plaj yüzmek için çok elverişli değil, konumu itibariyle çok fazla dalgalı ve su bulanık. Sadece arabayla geçerken birkaç fotoğraf çektik.
Anse Takamaka: Cote d’or’dan Anse Lazio’ya giderken üst yolundan geçtiğiniz bu plaj Raffles Otel’in hemen altında yer alıyor. Otel müşterileri haricinde dışarıdan gelenlerin de kullanabildiği bu plaj Anse Lazio’ya göre oldukça yosunlu ve bulanık olduğu için biz yüzmeyi tercih etmemiştik. Ama sakin kumsalında güzel fotoğraflar çekmek için gidebilirsiniz. Yana yatmış bir palmiyeyi bulmuşken kaçırmayın. :)
Cote d’or: Adanın en geniş ve en uzun plajlarından biri. Çok fazla dalgalı olmadığı için de yüzmek için elverişli. Cote d’or’da su sporları yapabilirsiniz ya da ağaçlarından birinin altında bu huzurun tadını çıkartabilirsiniz. Plajın etrafında çok sayıda take-away ve restaurant olmasının yanı sıra marketler de var. İsterseniz alışverişinizi yapıp yemek işinizi de çözümleyebilirsiniz.
Anse Georgette ve Anse Kerlan: Ne yazık ki sadece oteller tarafından bu plajlar çevrilmiş. Anse Georgette’ye giriş için Constance Lemuria‘ya plaj rezervasyonu yaptırmanız gerekiyor. Bunu da en erken 1 hafta sonraya veriyorlar; yani biraz da dışarıdan kimseyi almamak için uydurulmuş bir bahane.. Plaj değil de öğle yemeği için gitmek istediğimizde bile içeriye giremedik. En önemli notumuz da rezervasyonu da kaldığınız yerden yaptırmanızı istiyorlar. Yani Kreol diliyle konuşan biri tarafından.. Aynı zamanda Anse Lazio ve Anse Georgette adanın birbirinden bağımsız 2 ucu, arada patika bir yol var. Arabayla gelmek isterseniz adanın alt taraflarından dolanmanız lazım. Ama fotoğraflara baktığınızda şunu göreceksiniz ki Praslin’de Anse Lazio’dan daha güzel bir plaj yok. :)
La Digue Plajları
La Digue çok minik bir ada olmasına rağmen keşfedilmeyi bekleyen ve gerçekten insanı yoran patika, dağ yollarından geçirterek ulaştıran plajlara sahip. Deniz olarak Praslin ya da Mahe’ye kıyasla oldukça kayalık ve yüzmeyi zorlaştırıcı derecede de dalgalı. La Digue’de kesinlikle deniz ayakkabısı giymeden suya girmemelisiniz. Ama en güzel yanlarından biri de şu ki suyu ne kadar sığ olursa olsun renkli ve irili ufaklı çok sayıda balığı görebileceğiniz bir denize sahip. La Digue adasındaki güzel olan tüm plajları 1 gün içerisinde bitirmeniz mümkün değil. Adaya 3 gün ayırırsanız rahatlıkla tüm plajları hatta adanın etrafında da tur atabilirsiniz.
Anse Severe: Ulaşımı çok kolay, jettyden bisikletle yaklaşık 5-10 dk. da varabileceğiniz, yürüyerek de erişim sağlayabileceğiniz etrafında meyve barlarının da olduğu çok yoğun olmayan sığ sulara sahip güzel bir koy. Biz gittiğimizde su çekilmeye başlamıştı. Kıyıdan neredeyse 50 metre mesafe ilerisinde dizimize kadar bile gelmeyen sularda yürüyorduk. :) Anse Severe doğru gelirken yolda büyük kaplumbağaları göreceksiniz. Çok dost canlısılar, sevilmeye alışmışlar. Gelirken onları da besleyebilirsiniz. :) Buraya kadar gelmişken taze sıkılmış meyve sularından içmeden gelmeyin. 100 SCR’ye 2 kişiye çok rahat yetecek büyük bir bardak meyve suyu alabilirsiniz. Ücreti mukabilinde isterseniz Takamaka rom da ekliyorlar. Biz kendi çapımızda uyanıklık yaparak duty freeden aldığımız votkayı yanımızda getirerek kendi kokteylimizi yapmıştık. :)
Grand Anse: Jettyden yaklaşık yarım saatlik bir hayli de yorucu olan tırmanmalı bayır inmeli bir yolculuktan sonra Grand Anse’ye varıyorsunuz. Grand Anse’ye giderken adanın iç sokaklarından geçip La Digue’yi biraz daha yakından tanıma fırsatı elde edebilirsiniz. Grand Anse Mayıs – Ekim ayları arasında dalgalar ve akıntılar nedeniyle yüzmek için oldukça tehlikeli oluyor. İnsan boyunu kat ve kat aşan dalgalar sahili dövüyor. Rüzgarlı da olan bu plajda fotoğraf çektirip diğer plajlara doğru devam edebilirsiniz. Grand Anse’den sonra diğer plajlara devam etmek istiyorsanız bisikletinizi burada bırakmanız gerekecek. Çünkü sonraki yollar tamamen patika. :) Bir de maps.me ya da diğer harita uygulamaları buraya bisikletle gelişe uygun değil şeklinde göstermişti ancak otellerin elektrikli araçlarının bile gelebildiği kadar geniş yolu var.
Petit Anse: Grand Anse’den sonrasında sizi ciddi anlamda zor bir parkur bekliyor. Dağ tırmanması ve inmesi yaptığınızı hayal edin, doğru düzgün bir yol yok. Kimi zaman taşların üstünden kimi zaman otların içinden geçiyorsunuz. Bu yola çıktıysanız rahat ayakkabılar ve kıyafetlerle çıkmanızı, off gibi spreylerle korunmanızı tavsiye ederiz. Tabi ani bastıran yağmuru da unutmayıp hazırlıklı olmakta fayda var. Petit Anse bir nebze daha yüzmek için elverişliydi. Geniş bir kumsalı, ufak bir meyve barı var. Ancak Anse Coco’nun daha güzel olduğunu öğrendiğimiz için burada vakit kaybetmeden Anse Coco parkuruna doğru yola çıktık.
Anse Coco: Bu da yaklaşık 30 dk. dura dinlene ine çıka ilerlediğimiz bir yolculuk oldu. Ancak el değmemiş plajı, doğal güzelliği, denizin içindeki renkli balıkları ve dalgalarıyla Anse Coco bizi büyülemişti. Birbirinden güzel fotoğraflar çekmek için çok güzel bir koy. Dinlenme ve yüzme yapacağınızı düşünerek geldiğinizde yanınıza yiyecekleriniz ve yedekli sularla gelmekte fayda var. Etrafta alabilecek hiçbir yer yok çünkü. :) Telefon da pek çekmiyor..
Anse Patate: Kayalıkların arasında kalmış çok küçük bir plaj. La Digue merkezine oldukça yakın ve bisikletle çok kolay ulaşabilirsiniz. Kayalıklarda şnorkel yapmayı düşünmüştük ama çok dalgalı olduğu için hiç bir şey gözükmüyordu. Burada yapılacak en güzel şey manzaranın tadını çıkartmak.
Anse Banane: Çok kayalık ve dalgalı olduğu için yüzmeye elverişli değil, hemen yolun kenarında Chez Jules adında bir yer var. Burada oturup manzaraya karşı birşeyler içebilirsiniz, detaylar Seyşeller’de ne yenir yazımızda.
Anse Source D’argent: L’Union Estate parkı içerisinde yer alan plaj La Digue merkezine yakın olduğu için çok kalabalık oluyor. Kayalıkların arasında 3-4 tane küçük plaj var ve manzara gerçekten harika. Ancak bir günü burada geçirip denize girilecek bir yer değil.
Mahe Plajları
Mahe adasına geldiğimizde açıkçası deniz konusunda Anse Lazio’yu gördükten sonra biraz önyargılıydık. Genel bir şehir turu atarız, dolanırız diye düşünüyorduk. Ta ki Fatih, Beau Vallon ve Port Launay’ı keşfedene kadar.. Haydi şimdi de Mahe’nin en güzel 2 kumsalına gidelim..
Beau Vallon: Mahe adasının en popüler plajlarından biri. Ulaşımı oldukça kolay. Otobüsle gelmek isterseniz 7 SCR’ye plajın tam önünde inip binebilirsiniz. Etrafında restaurantlar ve marketler de var. Herhangi bir ihtiyacınız olsa çözebileceğiniz mesafede hepsi. Aynı zamanda hem yüzeyim hem su sporu yapayım diyorsanız burası tam size göre. Her türlü su aktivitesini bulabilirsiniz. Ek olarak kumsal o kadar geniş ve uzun ki iç içe olmadan rahat rahat bu güzel ortamın tadını çıkartabilir, ağaç gölgesinde uyuyakalabilirsiniz ki biz çok yaptık. :) Aynı zamanda balıkçılar attıkları ağları sahile döküyorlar ve insanlar gelip direk kumun üzerinden balık alabiliyorlar. O kadar bol ki.. Orada bir pansiyonda kalıyor olsaydık kesinlikle bu balıkları kaçırmazdık. Aynı zamanda bu bölgede dalgıç okulları da var. Böyle bir aktivite de arıyorsanız yine Beau Vallon sizin için uygun bir yer olabilir.
Port Launay: Bütün büyüsü, pusu, bulutlarıyla dağların arkasına saklanmış sizi bekliyor. Constance Ephelia Resort‘ün hemen önünde yer alan bu güzel kumsala dışarıdan giriş yapmanız mümkün. Otobüsle yine çok yakınına kadar gelebilirsiniz. Uzun ve geniş bir kumsalı var ancak ağaç altları ne yazık ki otelin şezlongları tarafından doldurulmuş. Bu nedenle güneşte kalmayı göze alarak gelmeniz lazım. Şnorkel yapılabilecek en güzel plajlardan biri burası. Denizde yaklaşık 3 metre yürüdükten sonra kayalıklar başlıyor ve su derinleşmiyor. Hal böyle olunca denizin içinde yürüyerek de balıkları keşfedebiliyorsunuz. Hatta bazı anlarda balık sürüsünün arasında bile kalabiliyorsunuz. Farklı cinslerde boy boy balık görmüş olup korkup dönmüşlüğüm de vardır. :) Denizi aynı zamanda dalgalı olmadığı için yüzmek için de çok elverişli. Kısa bir videoya buyrun:
Bu 2 birbirinden güzel plaj haricinde Anse Soleil, Anse Takamaka ve Anse Royale plajlarına da gittik. Ancak mevsiminden midir bilmiyoruz deniz girilebilecek gibi değildi. Dalgalar yüzülemeyecek kadar büyüktü ve deniz de oldukça bulanıktı. Ama dediğim gibi zaten bu iki kumsala gittiğinizde gözünüz başka bir yer görmeyecek. Bize güvenin. :)