Yazımıza başlamadan ve off road araç seçimi ile ilgili bilgiler vermeden önce, bir kenara bırakmanız gereken bahaneyi söyleyelim; “ben de istiyorum ama çevremde bu işlerden anlayan birisi yok“. Bu bahane çok kişide var, yani bizde de vardı oradan biliyoruz. :) İnanın tanıdık olsa bile değişen bir şey olmayacak yine siz kendiniz araştıracaksınız. Hatta off road yapan tanıdığınız çoksa işiniz daha zor çünkü hepsi kendi arabasından önerecek. :)
Sıfırdan başlamaya çalışıyorsanız kısa bir arama yaptığınızda uzmanından arazi aracı seçimi ile ilgili pek çok yazı ve video bulabiliyorsunuz. Ancak bu off road tutkunları arabalarına aşık insanlar, hepsinin de kendisine göre gerekçeleri var. Bizim yazımız uzmanından değil acemisinden off road araç seçimi olacak. :) Yani aslında şöyle açıklayalım, biz de yeni başlayan ve çevresinde bu işlerden anlayan tanıdığı olmayan acemiler olarak sizin geçeceğiniz aşamaların bir çoğunu geçtik; neredeyse bütün alternatifleri araştırdık ve test sürüşleri yaptık. Tüm öğrendiklerimizi de sizinle paylaşmak istedik, en azından siz bizim kadar uğraşmayın.
Çekiş Sistemi; 4×4 mü? 4×2 mi? AWD mi o da ne?
4×2 bir pick-up alalım hem çift kabin alırız araba gibi olur hem de altı yüksek olduğu için araziye rahat gireriz diye düşünenler oluyor. Bu kesinlikle en büyük yanlış olur; bence 4×2, sadece yük taşımak için işe yarar. Bu araçlar arkadan itişli olduğu için asfaltta ve yüksek hızlarda savrulma riskleri yüksektir, hele ki kasa boşsa bu risk daha fazladır. Arka süspansiyonlar binek araçlardaki gibi olmadığından biraz fazla sallar. Kısacası; asfaltta riskli, uzun yolda konforsuz ve arazide düşük performanslı bir aracınız olur.
Hiç uzatmaya gerek yok, arazide 4 lastiğe de ihtiyacınız var o yüzden 4×4 yani 4WD bir araç seçmeniz gerekiyor. Sadece araziye çıkacaksanız ve uzun yol gitme gibi bir düşünceniz yoksa Sürekli 4×4 tercih edebilirsiniz. Ancak biraz daha uzaklara giderim derseniz Seçilebilir 4×4 olmasında fayda var.
Bir de AWD var, bunun için de akıllı ya da elektronik dört çeker diyebiliriz. Bu sistem iyi ya da kötü demek mümkün değil çünkü araçtan araca değişiyor. Yani önemli olan nasıl uygulandığı ama yine de AWD daha çok yol tutuşunu arttırmak için tercih ediliyor. Arazi için 4WD her zaman daha iyi.
Hangisini Seçmeli? SUV, Pick-Up ya da Crossover
Seçmemeniz gerekeni söyleyerek başlayalım; Crossover. Bu tip araçlar asfalt için olan modellerin şasisi üzerine yapılan yüksek araçlardır, direkt olarak arazi için yapılmış araçlar değildir.
Asıl zor olan SUV mi yoksa Pick-up mı sorusudur. Çünkü her ikisinin de farklı avantajları ve dezavantajları var. Yani birini seçerken diğerinin avantajlarından vazgeçmeniz gerekiyor. Bu yüzden ihtiyaca göre seçim yapmak gerekiyor.
Aslına bakarsanız gerçek off road aracı küçük, kısa ve altı yüksek olur. Yine de şöyle bir gerçek var ki hiç birimiz off road yarışlarına katılmayı düşünmüyoruz. Mesela kamp yapacaksanız eşyanız fazla olur ve küçük bir araç size yeterli gelmez. Bu arada off road için yanınızda taşımanız gereken bir sürü farklı ekipman olduğunu da unutmamak gerekiyor. Yani kamp yapmayı düşünen birisinin sırf off road aracı küçük olur diye eşyalarını sığdıramayacağı bir araç alması saçma olur.
Çok uzaklara gitmem haftasonları sabah çıkar akşam dönerim. Biraz çamura batsam arazide adrenalin yaşasam diyorsanız küçük bir araç tercih edebilirsiniz. Bu durumda Suzuki Jimny gibi bir araç size uyar.
Bir iki günlük kamplar yaparım ama çok uzun kalmam diyorsanız biraz daha büyük bir araç seçmenizde fayda var. Tabii pick-up size fazla gelecektir.
Bizim gibi daha uzun kamplar yapacaksanız ve buzdolabından tuvaletine, su deposundan elektriğine her şeyim yanımda olsun derseniz bu durumda pick-up seçebilirsiniz.
Benim gördüğüm kadarıyla ihtiyacı olmadığı halde sırf görüntüsü için pick-up tercih edenler var. Açıkçası bana çok doğru gelmiyor, pick-up almak gibi bir düşünceniz varsa öncelikle şunu net bir şekilde anlamanız gerekiyor; bir kamyonet alıyorsunuz. Park sorunu yaşarsınız ve şehir içi manevra kabiliyeti düşüktür, çok fazla sarsar ve uzun yolda yorucu olur, arabalar için hız sınırı 90 olan yerde pick-up için 80’dir, 1. Köprü’den geçemezsiniz ve muayene her yıldır.
Sıfır mı? İkinci El mi?
Ağır arazi koşullarında off road yapmayı planlıyorsanız sıfır aracı riske atmak istemezsiniz. Ancak yeni başlıyorsanız bir anda kendinizi ve aracınızı o kadar zorlayacağınız arazilere girmeyeceğinizi düşünüyoruz. Bu nedenle sıfır araç tercih edebilirsiniz; zaten kendinizi geliştirip daha ağır arazilere girmeye başladığınızda aracınız da eskimeye başlamış olacak.
Off road araçlarında çok enteresan bir durum var temiz ikinci eller sıfırlardan daha pahalı. Gerçekten şaka değil hatta biz sıfır mı diye soranlara evet ikinci ele paramız yetmedi sıfır aldık diyoruz. :) Örneğin sıfırı 350.000 TL olan bir araç alıp lastik, vinç, sis farı falan taktırıp 30.000 TL masraf ettiğinizde araba 380.000 TL’ye geliyor. Aynı aracın ikinci eli 320.000 TL’dir diye düşünürken bir bakıyorsunuz bütün temiz ikinci ellere off road aksesuarlar yapılmış hatta ihtiyacınız olmayan aksesuarlar da takılmış ve 50.000 TL aksesuar masrafı yapılmış. Onun üstüne 30.000 TL de işçilik ekleyip 400.000 TL’den satışa koymuşlar. Sonuç olarak ikinci el daha pahalıya geliyor.
Tabii yukarıda anlattığımız olay düşük kilometreli araçlar için geçerli. Biraz daha eski araçlarda bu sorun yok ama onlar da çok yıpranmış oluyor. İyi bir ustanız yoksa ya da kendiniz bu işlerden iyi anlamıyorsanız arabayı uyguna alıp aradaki farkı sanayide harcama ihtimaliniz var. Bunu da geçmişte yaşadık; eski bir Lada Niva almıştık, her usta anlamaz Tekirdağ’da bir usta var ona götürün dediler. Götürdük motorundan iç döşemelerine, yakıt deposundan ön konsola kadar her şeyi değişti ama iflah olmadı.
Sonuç olarak sahibini tanıdığınız ve arazide kullanılmadığını bildiğiniz bir araç bulamazsanız ikinci el alıp kendinizi üzmeyin.
Bizim Aracımız; Mitsubishi L200
Son olarak bizim seçimimize geçecek olursak; bizim öyle sadece off road yapalım ya da kampa gidelim falan gibi tek bir amacımız yoktu. Biz daha çok doğaya kaçış aracı olarak baktık. Yani yaz kış demeden uzak rotalara da gidebilelim, hafta sonu kısa kamplar da yapalım, hafta içi akşamları çıkıp ormanın derinliklerine girip akşam yemeğimizi yiyip biraz temiz hava alalım, hatta evden çalışmak yerine sabah bilgisayarımızı alıp çıkalım ormanda çalışabilelim istedik.
Dolayısıyla büyük bir araca ihtiyacımız vardı, bunu da pick-up ile sağlayabildik. Evet uzun olması arazide dezavantaj yaratıyor ama bizim için büyük bagaj, olmazsa olmazdı. Pick-up araçlar arasında da tüm araçları detaylı inceledik ve Mitsubishi L200’ü seçtik. Şu an pick-up dediğinizde lider konumda olan iki araç var L200 ve Hilux; Amarok çok nazik, Ranger arazide kullanılabilir ama çok zora gelmiyor, Mercedes X250 pahalı ve arazide L200’den iyi değil, Navara‘nın arazi fonksiyonları kısıtlı ama uygun fiyatlı bir araç tercih etmek isterseniz fena bir seçenek değil.
Aynı zamanda biz uzun rotalara da gideceğimiz için L200’ün asfalt 4×4’ü bize en cazip gelen özelliklerinden bir tanesiydi. 4×4 araçlar genellikle belirli bir hızdan sonra 4 çeker kullanılamıyor. Asfalt 4×4’ü ise her hızda kullanılabiliyor.
Aslına bakarsanız uzun zamandır binek araç kullandıktan sonra arazi aracına geçiyorsanız bu basit bir araç değişikliği değil, bir yerde tüm hayatınızı ve yaşam tarzınızı değiştiriyorsunuz. Hafta sonu gezmeye ormana değil de alışveriş merkezine gidiyorsanız zaten hiç bu işlere girmeyin deriz. Örneğin bizim de binek bir aracımız vardı ve onunla ormana gidiyorduk, istediğimiz yerlere gidememekten ve çamura saplanmaktan bıktığımız için böyle bir geçiş yaptık. Bu nedenle hiç sorun yaşamadık, fakat siz pick-up alıp alışveriş merkezine gitmeyi ya da işe gitmeyi düşünüyorsanız pişman olabilirsiniz.