İstanbul’da özellikle Avrupa Yakası’nda oturanlar için denize girilebilecek en yakın yerlerden bir tanesi de Kilyos. Yoksa Kumköy mü demeliydik çünkü resmi adı böyleymiş, neyse biz yine de Kilyos demeye devam edelim.

İstanbul’da denize girilecek yerler arasında olduğunu söylesek de Kilyos için deniz biraz bahane olarak kalmış ve olay denize girmekten çok eğlenceye kaymış. Zaten Karadeniz’in dalgaları da malum çok fazla yüzme imkanı tanımıyor. Hal böyle olunca da adım başı beach club olmuş.

Açık söylemek gerekirse Kilyos’u çok seven de var gidip şikayet eden de var. Bunun sebebi de buradaki işletmeler. Dedik ya her yer beach club, halk plajı mı? o da ne? Kilyosta öyle bir şey yok, giriş parası ödemeden denize girecek yer bulmayı bırakın denizi bile göremezsiniz. Amaç sadece denize girmekse biraz daha yol gidip Ağva ve Şile tarafında denize girmek daha mantıklı. Bunun dışında hem güneşlenelim hem de eğlenelim diye düşünüyorsanız beach clubları tercih edebilirsiniz. Beachler ve plajlar için Kilyos Plajları ve Beachleri yazımızı okumanızı tavsiye ederiz.

Bunların dışında bir de bizim dahil olduğumuz kesim var; gidelim biraz dolaşalım, deniz havası alalım, manzaraya karşı bir çay içelim ve vaktimiz varsa biraz kitap okuyup kafa dinleyelim. Kilyos bunun için de uygun bir yer. Mükemmel manzaralı bir çay bahçesi var, bütün gün otursak sıkılmayız.

Karadeniz’in hırçınlığı ve dalgalarıyla meşhur olduğunu bilmeyen yoktur. İstediğiniz kadar korunaklı bir koy da bulsanız dalga her zaman olur. Kilyos Denizi için de bu durum geçerli. Bazı günler deniz sakin olur ama bu çarşaf gibi bir deniz olacağı anlamına gelmez. Bazen de o kadar dalga olur ki denize girmek yasak olur. Temizlik olarak bakarsak sabahları deniz çok daha berrak, sonra biraz bulanıklaşmaya başlar. Tabii bazen öyle rüzgarlar olur ki denizdeki tüm pislik kıyıya vurur. Açıkçası sağı solu belli olmaz ama manzarası da her zaman güzeldir insana huzur verir. O yüzden Kilyos’a gelirken kendinizi denize girecekmiş gibi şartlamayın.

Kilyos Sahili’nin incecik bir kumu var ancak bakımsız plajlarda denizden gelen yosunlar falan kötü bir görüntü oluşturuyor. Ancak bahar aylarındaki sakinliği ile sandalyenizi atıp oturmak için bire bir.

Kilyos küçük bir yer ancak tarihi, Roma dönemine kadar dayanıyor. Cenevizliler döneminde yapılan Kilyos Kalesi günümüze ulaşan nadir tarihi yapılardan bir tanesi. Kale’nin içini gezmek mümkün değil çünkü askeri bölge içerisinde kalıyor. Eskiden açıkmış ve maalesef ciddi anlamda zarar görmüş, keşke hiç ziyarete açılmasaydı da korunsaydı demeden geçemiyoruz.

Kilyos Kalesi’nin bulunduğu yerde bir de tarihi çınar ağacı var. Gövde çevresinin beş buçuk metre olduğu söyleniyor. Bu çınar anlatılanlara göre kalenin ele geçirilişi şerefine 1460 yılında dikilmiş.

İngilizler, İstanbul’u işgal ettikten sonra boğaz trafiğini kontrol etmek için buraya; tahlisiye binaları, iskele, kayıkhane ve koruganlar inşaa etmişler. Tahlisiye binaları şu an Kıyı Emniyeti tarafından kullanılıyor.

Bunların dışında Kilyos’ta gezilecek başka bir yer yok. Gerçi Kilyos’a gelenlerin %90’ı Kilyos Kalesi’nden bile habersiz olarak eğlenmeye geliyor ama yine de yazmak istedik.

Bildiğiniz gibi Kilyos küçük bir yer ve genellikle günübirlik tercih ediliyor. Bu nedenle otel sayısı çok fazla değil. Ancak yine de hafta sonları kısa tatiller yapabileceğiniz güzel oteller var. Günübirlik gelip bir beach’e gitseniz 2 kişi ortalama 400 – 500 TL ödeyeceğinizi düşünürseniz, bir gece otelde kalıp 2 gün tatil yapmak daha mantıklı olabilir. Oda + kahvaltı 1000 TL’ye otel bulabiliyorsunuz. Hem Kilyos Otelleri arasında havuzlu otellerde var; en azından deniz dalgalı bile olsa yüzmeden dönmemiş olursunuz.

Kilyos Kale Otel

Merkezi bir konumda ve güzel bir manzaraya sahip olan Kilyos Kale Otel, uzun zamandır hizmet veren bir işletme. Hem havuzu hem de direkt olarak plaj erişimi var, bu çok büyük bir artı. Personeli güler yüzlü ve ilgili. Tek kusuru otelin biraz eski olması.

Yaz aylarında özellikle hafta sonları yer bulmakta zorlanabilirsiniz o nedenle rezervasyon yaptırmanızda yarar var.

Kilya Hotel Kilyos

Kilyos otelleri arasında önerebileceğimiz bir diğer otel de Kilya Hotel. Bir çok yönden Kale Otel‘e benziyor; manzarası, havuzu ve konumu aynı sayılır. Ancak Kilya Hotel biraz daha nezih bir ortama sahip ve otel daha yeni. Eksik yönü ise plaj kullanımının olmaması; sahile çok yakın ama plaj kullanımı başka bir işletmenin ve yararlanmak için ücret ödemeniz gerekiyor.

İlgi, alaka ve personelin güler yüzlülüğü mükemmel. Aynı zamanda temizlik konusunda da çok iyiler.

Erzurumlu Otel Kilyos

Güzel konumlu ama yenilenmeye ihtiyacı olan bir otel. Odalar ve mobilyalar gerçekten çok eski. Otelin kendine ait plajı da yok. Kısacası Erzurumlu Otel Kilyos, uygun fiyat politikası ile hizmet veren bir otel. Bu nedenle ucuz bir yer arıyorsanız tercih edebilirsiniz ama hizmet kalitesinin de düşük olacağını hesaba katmanızda fayda var.

Kilyos Yalı Otel

Erzurumlu Otel’e benzer şekilde uygun fiyat, düşük hizmet kalitesi ile çalışan bir otel. Ancak çok eski bir otel ve temizlik ile ilgili ciddi şikayetler var. Yalı Otel bu haliyle önerebileceğimiz bir yer değil, diğer alternatiflere bakmanızda fayda var.

Karadeniz kıyısında ve doğayla iç içe olduğu düşünülürse Kilyos’ta çok güzel kamp alanları olması gerekiyor. Ancak maalesef ülkemizde kampçılık bir aktiviteden ziyade ucuz konaklama olarak görülüyor. Bu nedenle de kampçılık gelişemiyor. Konuya işletmeler tarafından bakarsak haklılar; sahilde çok güzel bir kamp alanı için kişi başı 200 TL isteseler bu paraya gider otelde kalırım şeklinde bir tepki geleceğini biliyorlar. Beach yapıp kişi başı 200 TL alırım, şezlong/şemsiye veririm hiç bir şeyle de uğraşmam diye düşünüyorlar.

Kilyos’ta kamp yapılabilecek en iyi yer Kilyos Doğada Yaşam Okulu, kamp ile biraz ilgiliyseniz adını mutlaka duymuşsunuzdur. Burada sürekli kamp ve karavan festivali gibi etkinlikler yapılıyor. İçeride çocuklar ve aileler için etkinlikler oluyor. Oldukça düzenli bir yer, çadır ve karavan alanları var.

Kilyos Doğada Yaşam Okulu’nda çamaşırhaneden kamp malzemeleri dükkanına kadar ihtiyaç duyabileceğiniz tüm imkanlar var. Kendine ait bir plajı olması da çok büyük bir artı, otellerin bile çoğunda bu imkan yok.

Kilyos’ta kamp yapabileceğiniz başka bir kamp alanı önerimiz maalesef yok. Kilyos Kamp Alanları‘nı araştırdığınızda Rumeli Feneri’ne doğru Marmaracık Milli Parkı‘nı göreceksiniz ancak burası Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlandı o yüzden herkese açık değil.

Kilyos’ta kahvaltı etkinliği set eden beyaz yakalılar varken işletmeler boş durur mu, beach club işletmecileri de gelenlere güzel bir hesap charge etmek must oldu 🥴 diye düşünmüş olacaklar ki restoran bölümleri de var. Bu restoranların geneli balık restoranı ama kahvaltı da veriyorlar. Neyse ki biz abartılı kahvaltılar aramıyoruz, hele ki Kilyos’ta tost yesek bile olur yeter ki güzel manzara ve temiz hava olsun.

Kilyos Çay Bahçesi

Kilyosun merkezinde bulunan Kilyos Çay Bahçesi, yüksek bir konumda ve mükemmel bir deniz manzarasına sahip. Buraya isterseniz yazın gidip ağaçların gölgesinde oturun, isterseniz de kışın gidip içeride sobanın başında oturun her halükarda keyifli bir ortamı var.

Adının çay bahçesi olduğuna bakmayın kahvaltısından balığa kadar pek çok yiyecek alternatifi var. Manzaranın iyi olduğu kenardaki masalar genelde dolu olur ve oturan kolay kolay kalkmıyor. Yine de büyük bir yer olduğu için boş masa bulma konusunda sorun yaşamazsınız zaten manzara, neredeyse tüm masalardan gözüküyor. Otopark sorunu da yok, işletmenin ücretli otoparkı var fiyatı en son 20 TL gibi birşeydi.

Kalabalık zamanlarda servis illa ki yavaşlıyor, tost ya da gözleme gibi hızlı gelecek şeyler tercih etmek daha mantıklı oluyor. Bizim için mevsim falan farketmiyor, her mevsim hafta sonu da gitsek hafta içi de gitsek direkt Kilyos çay bahçesinde oturuyoruz.

Emel’in Bahçesi

Güzel ve hoş bir mekan ama isim hiç olmamış; şimdi Emel’in Bahçesi ismini duyunca biz, adı Emel olan bir ablanın işlettiği şirin ve samimi bir yer bekliyoruz. Ancak alakası yok; yanında oteli, havuzu falan olan bir tesis, yani restoran kısmı çok küçük bir parçası. Derdiniz bu mu dediğinizi duyar gibiyiz o yüzden uzatmayalım.

Manzarası en az Kilyos çay bahçesi kadar güzel ancak en büyük eksiği ağaç gölgesi, küçük bir detay gibi geliyor olabilir ama yazın giderseniz güneşin altında kahvaltı etmek çok zor. Bu arada bahar aylarında kalabalık da azalacağı için çok daha güzel olur.

Kahvaltısı yeterli ama öyle abartı çeşitler beklemeyin. Burada önemli olan yiyeceklerden çok ortamın keyifli olması. Çok büyük bir yer değil o nedenle rezervasyon yapmanızda fayda var.

İstanbul’un Sarıyer ilçesine bağlı olan Kilyos Karadeniz kıyısında bulunuyor. İstanbul merkezi ile Kilyos arası yaklaşık 30 km ve yollar gayet iyi durumda.

Özel araçla gelirken 3 farklı alternatifiniz var;

• Maslak – Sarıyer – Zekeriyaköy – Uskumruköy – Kilyos hattını takip edebilirsiniz.
• Maslak – Bahçeköy – Uskumruköy – Kilyos hattı biraz daha keyifli bir yoldur.
• Kuzey Marmara otoyolu üzerinde Uskumruköy sapağıdan çıkıp oradan Kilyosa ulaşabilirsiniz.

Otobüsle gelecekseniz, Hacıosman Metro durağından direkt olarak Kilyos otobüsleri kalkıyor.

Eğer beach’e gelecekseniz, servisi olan işletmeler var. Onları da değerlendirebilirsiniz ama servis sabah gidiş ve akşam dönüş şeklinde, gün içerisinde servis maalesef yok.