Güney Marmara’da yaklaşık 300 km² lik bir alana sahip olan bu yarımada Balıkesir ilinin Erdek ilçesinde yer almaktadır. Antik çağlardan beri yerleşimin olduğu bilinen Kapıdağ Yarımadası artık yazları çevre illerden gelen turistlerle dolup taşmaktadır. Bense kendimi bildim bileli; 3 yaşından beri her yazımı neredeyse 3 ay bu yarımadada geçirdim. Her şeyini bilen biri olarak önemli gördüğüm notlarla birlikte size bu yazıyı hazırladım. Umarım güzel bir tatil geçirmenize vesile olur.

>> Kapıdağ Yarımadasına Nasıl Gidilir?
>> Kapıdağ Yarımadası Gezilecek Yerler
>> Kapıdağ Yarımadası’nda Nerede Kalınır?
>> Kapıdağ Yarımadası’na Ne Zaman Gidilir?

Kapıdağ Yarımadası’nda yaşayan halk geçimini çoğunlukla zeytinden sağlıyor. Aynı zamanda yaz dönemi boyunca evlerini, pansiyonlarını turistlere kiralayarak ek gelir de elde ediyorlar. Önceden bir oda bile olsa kiralıyorlardı. Halkın büyük bir kısmı göçmen; vakti zamanında mal paylaşımı yapılırken evin erkekleri hep zeytin bahçelerini alıp deniz kenarlarını kız kardeşlerine bırakmışlar. O zaman tabi işin bu noktaya geleceğini öngöremediklerinden ötürü şu anda ailelerin kızları en değerli bölgeye sahip olmuşlar. :)

Kapıdağ Yarımadası’na nasıl giderim diye kara kara düşünmenize gerek yok. Buraya alternatif yollardan da ulaşım oldukça fazla. İsterseniz Yenikapı – Bandırma yapıp Bandırma üzerinden adanın gitmek istediğiniz noktasına yola çıkarsınız ya da Bursa veya Çanakkale üzerinden de yarımadaya varabilirsiniz. Bursa’dan sadece 2 saatte yarımadaya varmak mümkün. Biz İstanbul’dan Eskihisar – Topçular yaparak 5 saatte Ocaklar’a varıyoruz. Trafiğe ince ayar çekmeniz kritik. :)

Eee tabi bu kadar merkezi olmasının bazı dezavantajları da var. Örneğin haftasonları günübirlik ziyaretçileri oldukça fazla olur. Öyle ki eğer orada uzun süre kalan biriyseniz Pazar günü evinizden dışarı adım bile atmazsınız. Ağırlıklı Bursa olmak üzere Ankara ve Eskişehir’den de çok fazla trafik alır. Gelenlerin çoğu maalesef ya arabada ya da kumda şezlongların üzerinde uyumakta. Bu kitle bazen eğlenceyi fazla kaçırdığında oranın halkıyla da kavgaya tutuşabilir. Siz iyisi mi tatilinizi Cumartesi gecesine uzatmayın. :)

Yarımadaya genel olarak baktığımızda en popüler bölgeleri kuşkusuz ki Erdek ve Ocaklar. Konaklama alanları diğer köylere oranla daha fazladır. Yürüyüş yapabileceğiz sahil şeridi, akşamları dışarıda yemek yiyip eğlenebileceğiniz restaurantları vardır. Gelen kitlenin yaş ortalaması 45 – 60 arası olduğu için çay bahçeleri sayısı da oldukça fazladır. Okeydir, tavladır, kağıttır ne ararsanız bulursunuz. :) 2018 itibariyle Türkiye’nin de içine girdiği “nargile kültürü” maalesef burayı da içine almış. Akşamları tüm sahil boyunca nargile cafeler göreceksiniz, bangı bangır da müzik çalıyor. Erdek ve Ocaklar haricinde Tatlısu, Turanlar, Ormanlı da görülmesi gereken bölgeleridir.

Buraya kadar gelmişken soğuk sıkım zeytinyağı, zeytin tadımları mutlaka yapın. Bu bölgenin zeytini güzeldir. Belde sakinleri, bahçeleri olanlar kendi bahçelerinin zeytinlerini ve zeytinyağlarını satmaktadırlar. Ayvalık bölgesinden daha ucuza ve daha iyi kalitede zeytin ve zeytinyağı alabilirsiniz.

Tarihi ve turistik yerlerle yarımada turumuza başlayalım. Bu yarımadanın tarihe tanıklık eden noktalarını görmenizi öneririz.

Kyzikos Antik Kenti

Bandırma’dan Erdek’e doğru yola çıktığınızda Kyzikos Antik Kenti tabelasını göreceksiniz. Düzler mevkiine yakın bu alanda yapılan araştırmalar bölgedeki yerleşimin M.Ö. 6.000 yılına kadar gittiğini göstermektedir.

Bu antik kent içerisinde şu ana kadar 4 tane tapınak tespit edilebilmiştir. Bunlardan en önemli ve büyük olanı Hadrian Tapınağı’dır. Antik dönemde Dünyanın 8. Harikası olarak listeye alınan bu tapınak sonrasında kendi kaderine bırakılmıştır.

Zeytinli Adası

Hala kazı çalışmalarının devam ettiği bu adayı Erdek’te bir çay bahçesinde çayınızı yudumlarken izleyebilirsiniz. Karaya uzaklığı sadece 200 metre. Kazı çalışmalarından dolayı şu anda ziyarete kapalı olsa da içerisinde Meryem Ana Kilisesi‘nin ve tepesinde zeytin ağaçlarının bulunduğunu söyleyebilirim.

Erdek Zeytinli Ada

Seyit Gazi Tepesi

Seyit Gazi Türbesi‘nin yer aldığı bu tepenin bir kısmına arabayla ulaşabilirsiniz. Eğer bir 4×4  aracınız yoksa yola saplanmadan arabanızı kenara çekmenizi ve yokuşu tırmanmanızı öneririm. Bu tepeden bütün Erdek’i ayaklarınızın altındaymış gibi görebilirsiniz.

Manastır Koyu

Turanlar köyünden hemen sonra Ormanlı’ya gelmeden önce gizli kalmış bir yer burası. Denizi çok güzel, Turanlar’dan yukarı tırmanıp inişe geçtiğinizde yukarıdan bir bakın.. Renkler çok hoşunuza gidecektir. Marmara Denizi olduğuna inanamayacağınız bir manzara olduğuna garanti edebiliriz. Manastır Koyu’nun, Turanlar ve Ocaklar’a göre en büyük avantajı da rüzgar ister karadan ister denizden essin ne yosunlar birikiyor ne de denizanaları. Burası son zamanlarda popüler olmaya başladı ve popülerliği maalesef pisliği de beraberinde getirmiş. Manastır Koyu için tek bir dezavantajı var ki o da suyun içinde 5-6 adım attıktan sonra aniden derinleşmesi ve sonrasında gitgide daha derin olmasıdır. Genelde insanlar kıyıda yüzüyor gibi göreceksiniz ancak o derinlik en az 150 cm.

Ufak bir kumsalı var. Genelde Manastır koyuna insanlar kamp yapmaya geliyorlar ancak herhangi bir kamp alanı bulunmuyor. Sahilin sonunda küçük bir işletme bulunuyor. İsterseniz oradan şezlong kiralayabilir ya da içinde yemek yiyip vakit geçirebilirsiniz.

Herhangi bir otoparkı ya da farklı bir işletmesi bulunmuyor. Uygun bulduğunuz bir yere arabanızı çekin ve buraya gelirken de tüm gün burada vakit geçirecekmiş gibi hazırlıklı gelin. Biz buzluğumuz, şemsiyemiz, masamız ve sandalyelerimizle adeta minik bir göç edasında bu koya geliyoruz. :)

Ormanlı Şelalesi

Şelale denilince 20 metre yükseklikten gürül gürül akan bir şey hayal ediyorsanız Ormanlı Şelalesi’nin onun yavrusu olabileceğini söyleyebilirim. Şelaleye kadar araba ile gitmeniz mümkün değil. Arabayı köy içine çok da girmeden bir yere çekebilirsiniz. Sonrasında çalıların içerisinden geçerek yaklaşık 500 metrelik bir mesafeyi yürümeniz gerekecek. Suyu buz gibi. o sıcakta çok iyi geliyor insana. :) Etrafı kayalık, kalabalık durumuna göre kayalıklarda dinlenebilirsiniz.

Ormanlı Şelalesi

Kapıdağ Yarımadası’nda Nerede Kalınır? sorusuna gelelim şimdi de. Yarımadadaki tüm yerleşim yerlerinde apart oteller, pansiyonlar var. Bunlara ek olarak eğer kamp yapmayı seviyorsanız camping alanları da bulunuyor. İster karavanınızla ister çadırınızla gelin kamp alanları sayısı oldukça fazla. Kalabalık mı olsun, gözlerden uzak mı olsun; pansiyon mu olsun yoksa otel mi olsun; önce bu sorulara cevap verip konaklayabileceğiniz en uygun bölgeyi seçebilirsiniz. Aşağıda artıları ve eksileriyle hepsiyle ilgili ipuçlarını paylaşıyoruz.

Erdek

Başta Rumların yaşadığı Erdek ilçesinde 1924 Mübadele dönemiyle birlikte Selanik’e bağlı Karacaova (Karacaabat) ve Kavala Pomakları yaşamaya başlamıştır. Şu anki nüfusu 20.000’in oldukça üzerindedir. Sadece yazın değil kışın yaşayan turistlerin sayısında da artış bulunmaktadır.

Erdek; alışveriş merkezleri, restaurantları, otelleri ve hastaneleriyle köy olmaktan oldukça uzaklaşmış. Ancak sokaklarına, yerlerdeki taşlara baktığınızda bunun aksini göreceksiniz. Bu tezatlık size yazın arabayla oradan neden arabayla geçmemeniz gerektiğini söylüyordur umarım. :)

Oldukça uzun bir sahil hattına sahip. Bu sahil yolu üzerinde restaurantlar, hediyelik eşya satan mağazalar, dondurmacılar, çay bahçeleri bulunmakta. Sahilde bir noktada Mado göreceksiniz. 7-8 yıldır orada. Sabah kahvaltısı için tercih edebilirsiniz. Bu sahil hattında aynı zamanda ATM ve bankaların bir kısmını da görebilirsiniz. Erdek’te özetle aradığınız her şeyi kolaylıkla bulmanız mümkün. Ama en güzel kahvaltı taze çıkan simitle ve poğaça ile çay bahçesinde sakin kafayla yapacağınız kahvaltıdır, hem bütçenizi yormaz hem de sizi dinlendirir.

Erdek’te ve özellikle Bandırma’ya doğru giden Kamplar yolunda daha gelişmiş tesisler mevcut. Pansiyonda kalmak biraz yorucu olabilir. Bunu tercih etmek istemeyenler için Erdek doğru tercih olacaktır.

Aynı zamanda eğer kafa dinleme tatili yapmak istiyorsanız Nisan sonu – Mayıs ayı içerisinde Erdek’e gidebilirsiniz. Erdek’te kışın kalanların bir kısmı emekli olup yaz – kış orada yaşayan insanlar. Havası temiz, düz ayak.. Deniz ikliminin getirdiği rahatlık da insanlarda var. :) Sakin sakin oraların tadını çıkartmanız mümkün.

Ocaklar

Kapıdağ yarımadasındaki yerleşim yerleri arasında en güzel yer Ocaklar diyebiliriz. En gelişmiş yer Erdek merkez olsa da artık şehirleşmiş bir yer, bu yüzden Erdek’te denize girmek yerine hala köy olan Ocaklar da denize girmeyi tercih edeceğinize emin olabilirsiniz. Ocaklar hem Erdek hem de Narlı ve Turanlar bölgesinin ortasında yer aldığı için burada konaklayıp örneğin gece Erdek’e gitmek – maksimum 15 dk. – , gündüz Turanlar’a denize gitmek oldukça kolay olur. Hele ki arabanız varsa çok rahat edersiniz.

Ocaklar’a ne zaman gidilir, neler yapılır, konaklama alternatifleri nelerdir ve diğer tüm detaylar için “Erdek Ocaklar” yazımızı inceleyebilirsiniz.

Turanlar

Ocaklar Beldesi’nden arabayla 15 dk.da gidebileceğiniz ve tam olarak köy ortamını görebileceğiniz bir yer. Elbette insanlar yine evlerini pansiyona veriyorlar ancak çok kalabalık olamamasından ötürü çok bozulmamış, henüz betonlaşma başlamamış. Turanlar’a gelirken kullanacağınız yolda dikkatli olmanızı öneririz. Dağ yolu, virajlar çok keskin ve bir tarafı uçurum, yol bozuk; çukurluklar oldukça fazla. Sonuçta Fast & Furious karakterleri değiliz, sakin sakin. :)

Turanlar’da denize girmeye gelecekseniz her şeyinizi yanınızda alıp gelin. Etinizi bile pişirebileceğiniz, kahvaltıdan akşam yemeğine kadar vakit geçirebileceğiniz bir çay bahçesi var burada. Çok bakımlı olmasa da işinizi görebilecek seviyede, plajın hemen üstünde. yani bir aşağı bir yukarı taşınma derdi olmadan vakit geçirebileceğiniz bir yer.

Turanlar‘dan keyif almak istiyorsanız buraya Pazar günü gelmeyin ama tek Pazarımız var diyorsanız da sabah erkenden gelin. Yoksa plajda yer bulmak, arabayı park etmeye çalışmak gibi problemleriniz oluşacaktır. Çünkü yollar sadece tek şeritli. Kalabalık olduğunda direk tıkanıyor.

Narlı

Ocaklar Beldesi’nden 5 dk. uzaklıkta kendi halinde sakin bir köy burası. Haftasonu hariç tabi ki. :) Ocaklar’a nazaran yürüyüş yapabileceğiniz bir sahil hattı yok, birkaç restaurantı var. Pidecisi meşhur. Konaklamak isterseniz de yine pansiyonları tercih edebilirsiniz. Çay bahçesiz olmaz tabi ki. Akşamları köy halkının da gittiği çay bahçesinde vakit geçirebilirsiniz. Burada yaşayan insanlar genelde akşamları kendi evlerinde vakit geçiren profiller oluyor. O nedenle akşamları sıkılma ihtimaliniz olabilir. Denizi yer yer sığ, yani çocuklu aileler için daha uygun olabilir.

Ormanlı

Manastır Koyu’na girmeyip dümdüz devam ettiğinizde yaklaşık 5-6 km. sonrasında Ormanlı köyüne geleceksiniz, yolu biraz kötüdür. Burası kalabalık değildir. Çünkü kalabalığı kaldırabilecek düzeyde yapısı bulunmuyor. Haftasonu gelenler haricinde haftaiçi oldukça sakindir. Kumsalı geniştir. Kumsalın en başında bulunan iskeleden ise atlayan çocukları göreceksiniz. Çocuklar genelde orada eğleniyorlar.

Denizinin mutlaka gelin diyebileceğim kadar bir güzelliği bulunmuyor. Az kalabalık olmasından kaynaklı su çok bulanmıyor tabi ki. Manastıra kadar gelmişken burayı da görebilirsiniz.

İlhan Köyü – Küçükova

Narlı köyünden dümdüz devam edin, sırayla karşınıza köyler gelecek. İlki bilinen adıyla İlhan; buranın kumsalına özellikle çevre köylerden gelenler çok oluyor. Denizi gerçekten güzel. Vaktiniz olursa sabah erkenden yola çıkıp Küçükova’ya gelebilirsiniz. Şahane büyük bir kumsalı yok tabi ki ama bakir kalmış gözlerden uzak gibi gözüken bir koy olması eminim hoşunuza gidecektir.

Doğanlar Köyü – Büyükova

Küçükova’dan devam ettiğinizde de ise Doğanlar köyü gelecek. Buraya da yine insanlar sadece denizi için geliyorlar. Küçükova’dan sahili biraz daha geniş ve uzun, gelmenizi öneririm.

Marmara Bölgesi’nde kalan bir yer olduğu için Haziran ayında başlayıp Eylül ayında biten bir sezona sahip oluyor. Kendi halkı denizin en güzel zamanının Eylül ayında olduğunu söylemektedir. Eğer sakin sakin tatil yapmak istiyorsanız Eylül ayı dönemini tercih edebilirsiniz.