Beyaz yakalıların mütemadiyen kurduğu “aslında bırakacaksın işi gücü” ile başlayan cümleler Datça’ya yerleşme hayalleriyle son buluyor. Hayatın gerçekten yavaş aktığı, bizce deniz kenarında yaşamanın getirdiği rahatlıkla bir atasözü haline gelen “Acelen varsa ne işin var Datça’da?” sözünü duymayan kalmamıştır.
Datça’da hayat sakin; gün, erken bir deniz faslıyla başlıyor. Akşam balkonunda yaptığın keyifle son buluyor. İstersen Kumluk’ta yürüyebilirsin. Datça genellikle sakin bir tatil yapmak isteyenlere hitap ediyor. Bir de bol bol yüzüp akvaryum gibi sularda deniz gözlüğüyle çeşit çeşit balık ya da ahtapot görmek isteyenlere.. :)
Datça Gezilecek Yerler
Eski Datça
Nasıl anlatsak, nereden başlasak bilemiyoruz. Eski Datça denince bizim aklımıza ilk olarak Can Yücel geliyor, sonra popüler kültürün bir sonucu olarak Can Yücel Evi önünde toplanan hatta kapıyı çalıp içeriye girmek için ısrar eden kalabalığı hatırlıyoruz ve keyfimiz kaçıyor. Sonuç olarak burası bir ev ve burada yaşayan insanlar var. Hem zaten içeride ne görmeyi umuyorlar bunu da anlamıyoruz ya neyse, önünden geçip dışarıdan bir fotoğraf yeter.
İlla Can Yücel ile ilgili bir şeyler görmek istiyorsanız Orhan’ın Yerine gidebilirsiniz. Köyün eski muhtarı olan Orhan amca, Can Yücel’in arkadaşıymış ve bu yüzden mekana bir Can Yücel Köşesi yapmış. Ee haliyle Eski Datça’nın en popüler yerlerinden bir tanesi de Orhanın Yeri olmuş.
Elbette Eski Datça’daki tek işletme Orhan’ın Yeri değil. Hatta son dönemde çok fazla yeni yer açılmış. Bu haliyle bize biraz küçük Alaçatı gibi geldi. Yemek yemeseniz de en azından bir bademli kahve ya da Datça Gazozu içmek için oturabileceğiniz bir çok yer var.
Knidos Antik Kenti
Datça Merkezinden uzun ve virajlı yollarla ulaşılabilen Knidos Antik Kenti, gün batımının güzelliği ile yol üzerindeki bütün zorlukları unutturan muhteşem bir yer. Tabii gün batımı güzel dediysek de buradaki asıl olay; geçmişi M.Ö. 4. yüzyıla kadar dayanan Antik Kent. Şu an kazı çalışmalarının hala devam ettiği söyleniyor. Biz öyle büyük bir çalışma da göremedik; sanki ayıp olmasın, dostlar alışverişte görsün diye yürütülen bir çalışma var.
Knidos, antik çağın en zengin şehirlerinden, büyük bir ticaret merkeziymiş. Aslen ada olduğu ama şehir kurulurken insanlar tarafından birleştirilerek bir yarımadaya çevrildiği söyleniyor. Antik çağda Knidos, limanı ve ticaret merkezi dışında çıplak afrodit heykeli ile de ünlüymüş. Dünya üzerindeki ilk çıplak tanrıça heykelinin burada olduğu ve tarihte bir çok insanın heykeli görmek için Knidos’a geldiği söylenir.
Ancak üzücü olan bir durum var; Knidos Antik Kenti’ne gittiğinizde göreceğiniz talan edilmiş bir antik kent. Eğer tarihi eserleri görmek isterseniz Londra’da bulunan British Museum’a gitmeniz gerekiyor. Evet, şaka değil. İngilizler 1850’li yıllarda burada kazı çalışmaları yapıp pek çok tarihi eseri götürmüşler. Knidos Aslanı, British Museum’un girişindeki büyük avluda sergileniyor. Zamanında İngilizler her şeyi götürememiş olacak ki 1967 yılında da Amerika’lı bir arkeolog da burada kazı çalışmasına başlamış. Yaklaşık 10 yıl boyunca çıkartılan eserler Amerika’ya gönderilmiş. Bu arada yukarıda bahsettiğimiz Çıplak Afrodit Heykeli ise hala kayıp, günümüzde pek çok kopyası yapılmış olsa da orjinalinin hala bulunamadığı söyleniyor, elbette bulunamadığına inanmak için çok iyi niyetli olmak lazım.
Knidos Antik Kenti giriş ücreti 14 TL, bu arada müze kart geçiyor. Ücretsiz otoparkı var fakat çok büyük değil; günbatımı yaklaştıkça gelenlerin sayısı arttığı için geç kalırsanız park yeri bulmakta zorlanabilirsiniz.
Datça Koyları & Datça Plajları
Datça Yarımadası’nın hem Ege hem de Akdeniz kıyısı girintili ve çıkıntılı bir yapıya sahip, bu nedenle büyüklü küçüklü pek çok koy oluşmuş. Datça’da tam olarak 52 adet koy var, her biri neredeyse doğal bir liman gibi korunaklı.
Datça plajları genellikle taşlık olsa da tek tük kum olan plaj da var. Merkezde bulunan Kumluk Plajı ve Datça’ya 10 km mesafede bulunan Kızlanaltı Plajı, en çok tercih edilen kum plajlar. Datça’nın en güzel plajları hangileri derseniz net birşey diyemeyiz neredeyse hepsi güzel. Popüler plajları sayacak olursak; Palamutbükü, Hayıtbükü ve Kargı Koyu diyebiliriz. Elbette bunların dışında da çok güzel plajlar var, biz keşfettiğimiz tüm koyları Datça Koyları ve Plajları yazımızda detaylı olarak anlattık. Gezeceğiniz koyları planlamadan önce yazımızı okumanızı önemle tavsiye ederiz.
Datça Tekne Turları
Dedik ya Datça’da tam 52 koy var, gönül ister ki güzel bir Karia Yolu yürüyüşü yapıp tüm koyları tek tek görelim. Tabii çoğumuzun böyle bir fırsatı yok, o yüzden güzel bir tekne turu yapıp uzaktan da olsa bu koyları görmek, imkanlar dahilinde en iyi seçenek. Datça tekne turlarının hepsi Akdeniz tarafındaki koyları geziyor ve Datça limanından hareket ediyor. Biz Knidos turunu öneririz; Palamutbükü, Domuzçukuru(Domuzbükü) ve Akvaryum Koyu’nda yüzme şansınız oluyor, ayrıca Knidos’u da görmüş oluyorsunuz. Palamutbükü turu ve Mesudiye turu da Knidos hariç aşağı yukarı aynı koylara gidiyor ancak farklı koylarda yüzme molası veriyor. Daha önceden bu koyları gördüyseniz Marmaris tarafına doğru olan Selimiye turu ya da Orhaniye turunu deneyebilirsiniz.
Datça’da Nerede Kalınır?
Konaklama alternatiflerinden önce kalmak istediğiniz bölgeyi seçmeniz lazım; Datça Merkez, Mesudiye, Eski Datça ya da Aktur. Peki neye göre seçim yapacaksınız? Deniz yakın, akşam da biraz hareketli olsun derseniz Datça Merkez. Denize arabayla da gideriz akşam hareketli olsun istiyorsanız Eski Datça’nın butik otelleri size göre. 2023 yılının kasım ayı itibarıyla Enuygun’da yer alan otellere baktığımızda, Muğla Datça otel fiyatları ortalama 1.500 TL ile 3.000 TL arasında olduğunu söyleyebiliriz. Tabii, bu fiyat aralığı otelin konumu, yıldızı, konsepti ve hizmet kalitesi gibi faktörlere göre değişiklik gösterebilir. Benim olayım deniz başka birşeye gerek yok diyenlerdenseniz Mesudiye bölgesindeki Palamutbükü, Hayıtbükü ya da Ovabükü’nde tatil köyü havasında bir tatil geçirebilirsiniz. Karavan kampı ya da rahat bir çadır kampı arıyorsanız Datça Aktur sizin için biçilmiş kaftan. Doğayla iç içe bir kamp yapalım diyorsanız da Kurubük ideal bir koy ama işletme olmadan yapamam derseniz Akçabük Camping fena değil.
Bizim ne yaptığımız soracak olursanız biz Datça merkezine yürüme mesafesinde bir ev tuttuk; hem çok yakınında denize girebileceğimiz sakin bir plaj vardı hem de merkeze yakın olmanın rahatlığını yaşadık. Evi airbnb’den bulduk, buradan inceleyebilirsiniz, eğer siz de airbnb üzerinden ev tutacaksanız bu bağlantıya tıklayarak airbnb’ye üye olursanız yapacağınız rezervasyonda 400 TL’ye kadar indirim alabilirsiniz.
Datça’da Alışveriş
Gelelim en önemli sorulardan birine Datça’nın nesi meşhur? Bu sorunun cevabı da meşhur: “bal, balık, badem”. Özellikle badem çok kullanılıyor; Bademli Kahve, Datça Gazozu, Bademli Kurabiye ve Bademli Kahve gibi pek çok enteresan ürün var. Açıkçası böyle her şeyin içine badem koymak bize biraz abartı geliyor. Zaten acıbadem kendi başına güzel, sadece kabuklarını kırmak biraz zor. :) Saydığımız tüm ürünleri ve Datça Balı’nın farklı çeşitlerini bulabileceğiniz dükkanlar muhakkak karşınıza çıkar o yüzden çok aramanıza gerek yok. Biz alışverişimizi Pehlivan Datça‘da yaptık, buradan aldığımız badem ezmesi çok hoşumuza gitti.
Datça Yeme İçme Rehberi | Datça’da Ne Yenir?
Kekik Restaurant
Kumluk plajında bulunan işletmeler genel olarak birbirine benziyor. Kekik Restaurant da bunlardan biri; ortalama lezzetler ve ortalamanın üstü fiyatlar diyebiliriz. Yine de benzerlerine göre hizmet kalitesi biraz daha yüksek, tabii yoğun zamanlarda ciddi anlamda aksamalar oluyor.
Emek Restaurant Kaptanın Yeri
Datça limanında bulunan Emek Restaurant, hizmet kalitesi ve yemeklerin lezzetiyle öne çıkıyor. Yaz kış açık olan bu restoranın manzaralı bir balkonu var. Ancak balkon olduğu için Kumluk plajındaki yerler kadar havadar değil.
Eski Meyhane
Popüler yerleri bir kenara bırakıp gönül rahatlığıyla önerebileceğimiz bir yer olan Eski Meyhane, sahilin bir arka sokağında. Önceden burada Fevzinin Yeri adında bir mekan varmış, sadece isim değil her şey değişmiş. Kalabalıktan uzak olması bizim en sevdiğimiz yanı; işletmecisinden garsonuna, aşçısından patronuna herkes ilgili ve güler yüzlü. Balıklar taze ve neredeyse tüm mezeler lezzetli; kabak çiçeği dolması ve çağladan yaptıkları cacığı deneyin deriz. Fiyatları nasıl diyecek olursanız diğer Datça restoranları ile aşağı yukarı aynı fiyatlara sahip.
Cafe Inn
Kumluk plajındaki diğer işletmelerden farklı olarak İtalyan mutfağına sahip Cafe & Restaurant tarzında bir yer. Özellikle kahvaltı için tercih edebileceğiniz gibi öğlen ve akşam yemeği için de harika pizzalarını denemenizi tavsiye ederiz. Bu arada Cafe Inn oldukça popüler bir mekan, bu yüzden rezervasyonsuz giderseniz kapıdan dönme ihtimaliniz var.
Datça Sofrası
Eski Datça’da bademli köftesi ile bilinen bir yer. Yemekler çok iddialı diyemeyiz, bademli köfte için de aynı şey geçerli normal ev köftesinin içine badem parçaları konulmuş. Yine de mutlu ayrılacağınız bir Datça Restoranı desek yerinde olur, tabii mutlu ayrılabilmeniz için Datça fiyatlarına alışkın olmanız gerekiyor. :)
Dutdibi Fish Mekan
Rezervasyonunuz olmadan deniz kenarı masa bulabileceğiniz bir restoran olduğu için Dutdibi Fish Mekan’ı da listemize ekledik. Şimdi Kumluk plajındaki ambiyansı görünce hoşunuza gitti oturup bir yemek yiyelim dediniz ama yukarıda yazdığımız restoranlarda yer bulma şansınız düşük hele ki deniz kenarı olsun derseniz işiniz çok zor. Böyle bir durumda Dutdibi Fish Mekan şans verebileceğiniz bir yer ama öyle yemekler konusunda beklentiyi de yüksek tutmayın.
Köfteci Sami Usta
Bir tanesi Datça Merkezi, diğeri de ana yol üstünde olmak üzere 2 farklı şubesi var. Açıkçası köftesinin çok abartılacak bir yanı yok, tabii meşhur olunca fiyatını biraz abartmışlar o ayrı. :) Alkol olmayan bir yer arıyorsanız tercih edebileceğiniz bir lokanta çünkü çok fazla alkolsüz yer yok.
Tekin Usta
Datça’nın en meşhur lezzetlerinden biri de keçi sütlü dondurma, Tekin Usta ise en eski ve en çok tercih edilen dondurmacı. Datça Merkezi, Palamutbükü ve Eski Datça gibi pek çok yerde Tekin Usta’nın şubesi var. Her popülerleşen işletme gibi burası da zamanla kaliteyi düşürmüş. Eskiden %100 keçi sütünden yapılıyormuş ancak artık ne kadar keçi sütü kullandıkları belli değil. Aşağıdaki fotoğrafta da görebileceğiniz gibi %100 ibaresi sonradan kaldırılmış. Yine de Datça’ya gelmişken uğrayın, dondurması denemeye değer; bal bademli olanı güzel, Datça karadut, da fena değil.
Knidos Şarapçılık
Datça’da güzel bir akşam geçirebileceğiniz yerlerden bir tanesi Knidos Şarapçılık, biz ismini duyunca Knidos tarafında zannetmiştik ancak öyle değil, Datça merkezine çok yakın. Bahçesi, sunum evi ve bağları yan yana güzel bir ortam oluşturulmuş. Üretim yeri de buradaymış ancak gezme şansınız yok.
Knidos Şarapçılık akşam yemeği için tercih edilebilecek bir yer değil çünkü burada peynir tabağı dışında yiyecek bir şey yok. Yemekten sonra akşam 8 gibi gelmek en iyisi, Cumartesi akşamları canlı müzik de var ve gayet keyifli bir ortam oluyor.
Personel oldukça ilgili, şaraplar hakkında yeterli bilgiye sahipler ve detaylı olarak anlatıyorlar. Ayrıca sorduğunuz sorulara da tekrar tekrar cevap veriyorlar. Şarapları da güzel; Knidos Karası, bizim hoşumuza gitti tavsiye ederiz.
Datça Vineyard
Gün batımı için tercih edilebilecek bir mekan olsa da her ikisini de denedikten sonra bizim tercihimiz Knidos Şarapçılık. Açıkçası bunun en büyük nedeni servis kalitesi; mekan çok büyük olmasa da masalar çok dağınık ve servis elemanı da yetersiz. Ayrıca biraz yüksek bir konumda olduğu için çok rüzgarlı oluyor ama öyle basit bir rüzgar değil masadaki kadehleri devirecek kadar rüzgarlı oluyor.
Datça Vineyard‘ın şaraplarına gelecek olursak aman aman beğendik diyebileceğimiz bir şarap olmadı diyebiliriz.
Datça Nerede?
Datça, tam olarak Ege ile Akdeniz’in birleştiği noktada bulunan Muğla iline bağlı muhteşem bir ilçe. Datça’nın coğrafi konumu bu şekilde olsa da biz Datça nerede sorusuna “gönlümüzde” ya da “emeklilik hayallerimizde” diye cevap vermeyi tercih ediyoruz. :)
Datça’ya Nasıl Gidilir?
Karayolu, denizyolu ya da havayolu; hangisiyle isterseniz Datça’ya gidebilirsiniz. Karayolu’nu kullanacaksanız Datça’ya giden tek yol Marmaris üzerinden geçiyor. Marmaris Datça arası 70 km, yol biraz virajlı ve tek şeritli olduğu için tahmin ettiğinizden daha uzun sürse de çok sıkıntılı bir yol değil. Yeni yapılan İzmir otoyolu ile İstanbul Datça arası 740 km, molalarla 10 saat’ten uzun süren bir yol.
Denizyolu’na gelirsek, gönül ister ki kendi teknemiz olsun, onunla gidelim ama maalesef yok, o yüzden bizim için tek alternatif feribot. :) Bodrum Datça arasında feribot seferleri var; yaya olarak binebileceğiniz gibi minibüs ve karavan da dahil olmak üzere araçla binebilirsiniz. Bodrum Datça feribot fiyatları; yaya 70 TL, otomobil 200 TL ve araç içi yolcular artı 35 TL, jeep 250 ve karavan 500 TL.
Datça Festivalleri
Denizi ve harika koyları Datça’ya gelmeniz için yeterli gelmedi mi? Bir şans daha vermek isterseniz Datça Festivalleri’ne göz atmanızı tavsiye ederiz.
En sevilen festivallerinden bir tanesi, ilk olarak 2018 yılında yapılan Datça Tiyatro Festivali; panayır alanı, tiyatrolar ve atölyeler ile dolu dolu geçen bir festival. Her yıl aynı tarihlerde yapılmıyor, Haziran – Temmuz aylarında gerçekleşiyor ve zamanı en az 6 ay önceden belli olduğu için rahatlıkla program yapabilirsiniz.
Şubat ayında baharın habercisi badem ağaçlarının çiçek açmasının kutlandığı bir şenlik olan Datça Badem Çiçeği Festivali, 3 gün sürüyor. Çeşitli gösterilerin düzenlendiği ve atölyelerin kurulduğu bir festival. Aynı zamanda hediyelik eşya ve badem ürünleri satan stantlar da kuruluyor. Ancak Şubat ayı Datça için biraz iddialı bir tarih o nedenle biraz sönük bir festival oluyor.
Her yaz sonu düzenlenen Knidos’un Sanat Sır’ı Festivali; cam eserlerin, resimlerin, heykellerin ve seramiklerin sergilendiği önemli bir sanat festivali. Ayrıca festival kapsamında profesyonel ve amatör sanatçılarla çok güzel söyleşiler düzenleniyor.
Bir sanat festivali daha var, Can Yücel Kültür Sanat Festivali; ilk olarak 2018’de düzenlenen bir festival. Nisan ayı sonuna doğru gerçekleştiriliyor ve 3 gün sürüyor. Festival kapsamında konser, imza günü, söyleşiler, şiir dinletileri, tiyatro ve halk oyunları düzenleniyor. Ayrıca sergilerin de kurulduğu festival üçüncü gün düzenlenen piknik ile son buluyor.
Datça’ya Ne Zaman Gidilir?
Datça’da sezon Mayıs ayında başlayıp, Ekim ayı gibi bitiyor. Yüksek sezonu ise Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları. Ancak net bir cevap vermek gerekirse Datça’ya gidilecek en iyi zaman Eylül ve Ekim ayları. Bu aylarda deniz suyu sıcaklığı iyi olacağı gibi hava da genellikle güneşli olur ve en önemlisi de kalabalık olmaz. Bizim ilk gidişimiz Ağustos ayının başında olmuştu ama bundan sonra tercih edeceğimiz ay kesinlikle Eylül ya da Ekim olacak.