Sonbahar deyince pek çok kişinin aklına düşen Bolu Yedigöller‘i gördüğünüzde bu yoğun ilgiyi hak ettiğini siz de farkedeceksiniz. Ancak burada kritik bir nokta var ki o da Yedigöller herkesin aklına aynı zamanda geliyor ve aşırı kalabalık yüzünden aradığınız huzuru bulamıyorsunuz. Bu yüzden ilk olarak Yedigöller’e ne zaman gitmek daha doğru olur ve dolaşmak için nasıl bir plan yapmak gerekiyor onu anlatarak başlayalım. Yedigöller Milli Parkı nerede, Yedigöller’de gezilecek yerler, Yedigöller’e nasıl gidilir gibi şeyleri en sona bırakalım. Çünkü Yedigöller girişindeki gişede oluşan ve kilometrelerce uzayan kuyrukta hayattan soğumanızı istemiyoruz. ;)
Yedigöller’e Ne Zaman Gidilir?
Şimdi öncelikle çoğunluk ne zaman gidiyor ona bakmak lazım, elbette amacımız çoğunluğa uymak değil; daha çok kalabalıktan kaçmak olduğu için planımızı herkesinkinden farklı yapmalıyız. Yedigöller’e ne zaman gidilir sorusunun cevabı her yerde aynı; ekim-kasım ayları, dolayısıyla en kalabalık dönemi bu aylarda oluyor. Sakinliği yakalamak için en kesin yol bu aylar dışında gelmek, yalnız kasım-nisan arası çok soğuk oluyor. Nisan-mayıs ideal aylar, biraz daha havalar ısınsın derseniz haziran-temmuz da olur ama ağustos’ta kalabalık başlar.
Eee ama sonbahar.. dökülen yapraklar.. yeşilden sarıya yaprakları sıralayıp çekilen fotoğraflar.. gölden yansımalı ağaç fotoğrafları.. ☹️
bunlar nasıl olacak? Onlar da olmayıversin!! demiyoruz tabii ki. O yüzden üzülmeyin ekim-kasım ayları için de bir kaç çözümümüz var ama biraz erken kalkmanız gerekiyor ya da kamp yapmak en güzeli; Yedigöller Milli Parkı, gece olunca kampçılara kalıyor.
Gelelim detaylara, diyelim ki kalabalığın en yoğun olduğu ekim sonu gibi gelmeyi düşünüyorsunuz. Şimdi ekim sonu dediysek 29 Ekim’de gelecek kadar da cesur yürek olmayın. :) Hafta içi gidelim kalabalık olmaz yanılgısına da düşmeyin, sonbaharda hafta içi hafta sonu farketmez her gün aşırı kalabalık olur. O zaman ne yapıyoruz Yedigöller’i gezeceğimiz saate odaklanıyoruz.
Gelenlerin çoğu tur ile geldiğinden işimiz oldukça kolaylaşıyor, sabah 9 gibi gelmeye başlıyorlar ve 11’de her yer yoğunlaşmış oluyor. Öğleden sonra 3-4 gibi trafiğe kalmadan kaçmaya bakıyorlar ve 6 gibi ortalık sakinleşiyor. Akşam hava erken karardığı için kalabalık dağılınca gezmeniz zor, yani sabah 11’e kadar gezdiniz gezdiniz.
Yedigölleri sabahtan gezmek için de, ya sabah çok erken geleceksiniz ya da bir gün önceden gelip kamp yapacaksınız ve sabah erkenden kalkıp kimseler yokken huzurla gezeceksiniz. Zaten 2-3 saatte rahatlıkla dolaşabilirsiniz.
Yedigöller’de Kamp
Peşin peşin söyleyelim, Yedigöller’de kamp yapmak için ekim-kasım ayları uygun değil. haydaa hani kamp yapacaktık.. bi saniye açıklayalım; burada yapacağınız şey daha çok çadırda konaklama olacak. Neden böyle diyoruz, çünkü doğada kamp denince akla sakinlik, huzur, kahvaltıda kamp ateşinde pişen sucuk falan geliyor ama bunların hiç biri Yedigöller’de yok. Burada amaç ,kimseler gelmeden kalkıp ortalık sakinken Yedigöller’i gezmek.
Yedigöller’de 08:00 ile 19:00 arası ateş yakmak yasak. Ateş yakmak serbest olsa bile gündüz kalınmaz, kalırsanız da kalabalık geldiğinde etrafınızda fotoğraf çekilmelerinden rahatsız olursunuz ama unutmayın onlar da sizden rahatsız olacak. Yani insanlar günübirlik gelmiş gölü görüp iki fotoğraf çekip gidecek siz gölün en güzel yerine çadır kurmuşsunuz. Bir de kimse geçemesin diye ip çekenler falan var, geçerler efendim gerekirse çadırın üstünden atlarlar yine de geçerler. Rahatsız edilmek istemiyorsanız kimseyi rahatsız etmeyeceğiniz bir konuma çadır kuracaksınız. Sonbaharda da böyle bir yer bulmanız mümkün değil. Akşamları da çok fazla kampçı olduğu için illa ki gürültü yapan, bangır bangır müzik açan birileri oluyor.
Kısacası Bolu Yedigöller’de Kamp yapacaksanız, sonbahar dışındaki zamanlarda gelmeniz gerekiyor. Bize sorarsanız ilkbahar, en güzel zamanları; soğuk olur diye korkmanıza da gerek yok. Zaten Yedigöller’in ne zaman soğuk, ne zaman sıcak olacağını kestiremezsiniz; Ağustos ayında donabilir, Mayıs ayında kısa kollu gezebilirsiniz. O yüzden hangi mevsim olursa olsun hazırlıklı gelmekte fayda var.
Yedigöller’de kamp yapabileceğiniz yerler; Büyükgöl, Nazlıgöl, Seringöl ve Deringöl. Gölleri anlatmadan önce asıl konumuz olan Yedigöller kamp alanları ile ilgili genel bilgileri verelim;
- İçme suyu alabileceğiniz çeşmeler var,
- Tuvaletler fena değil ama yanınızda tuvalet kağıdı bulundurun,
- İhtiyacınızın olan pek çok şeyi bulabileceğiniz bir büfe var ama yine de tüm ihtiyaçlarınızı yanınızda getirin. Çünkü fiyatlar yüksek,
- Kuru odun bulmak çok zor o yüzden yanınızda götürürseniz rahat edersiniz,
- Yerde ateş yasak, etrafta ateş yakabileceğiniz variller var ama sayıları yeterli değil. Varil bulamama ihtimalinize karşı kendi ateş kutunuzu ya da en azından mangalınızı götürün ki soğuktan donmayın.
Göller
Şaşırmaya hazır mısınız?.. Yedigöller’de gezilecek yerlerin başında göller geliyor. 🙃 Hem de 7 taneee.. yook artık.. Tamam tamam biz kısaca göllerden bahsedelim. Öncelikle bu başlıkta gölleri konumlarına göre sıralayarak yazdık, yani rotanızı aşağıdaki sıraya göre yapmayın. Gölleri ve gezilecek diğer yerleri, en verimli şekilde dolaşabilmeniz için hazırladığımız rotayı yazının devamında bulabilirsiniz.
1- İncegöl (Uzungöl)
Uzungöl de deniliyor ancak genelde kullanılan ismi İncegöl, zaten uzun ve ince bir göl olduğundan her iki isim de uygun. Bolu tarafından geldiyseniz Yedigöller Milli Parkı’na girdiğiniz gibi gişeden geçtikten sonra ilk göreceğiniz göl İncegöl olacak. Gölün etrafı tamamen ağaçlarla çevrili ve küçük yeşil yapraklar gölün üstünü kapatarak farklı bir görüntü oluşturmuş. Yedigöller’e gelip bu gölün üstündeki köprüde fotoğraf çektirmeden gezmeye başlanmıyor. 😆
2- Sazlıgöl
İncegöl’ün hemen arkasında bulunan Sazlıgöl‘e yaklaşık 100 metrelik bir patikayı yürüyerek ulaşabiliyorsunuz. Etrafındaki sazlıklar sebebiyle Sazlıgöl ismi verilmiş ve gerçekten muhteşem bir görüntüsü var.
3- Nazlıgöl
Yedigöller Milli Parkı girişinden sonra sağ tarafınızda kalan Nazlıgöl, oldukça büyük bir göl. Gölün etrafında patika yol var ve yürüyüş yapabiliyorsunuz. Yalnız bazı zamanlarda gölün suyu çok azalıyormuş, yani şansız birisiyseniz bizim gördüğümüz muhteşem görüntüyü görememe ihtimaliniz de var.
4- Büyükgöl
Şimdi Büyükgöl denince aklınıza öyle çok büyük bir göl gelmesin, Yedigöller’de bulunan en büyük göl olduğu için bu isim verilmiş. Rahatlıkla etrafını dolaşabileceğiniz bir büyüklükte.
Büyükgölün etrafında kamp alanı var ve bu bölgeye oldukça fazla çadır kuruluyor. Ayrıca yanınızda yiyecek bir şeyler getirirseniz göl etrafından bulunan ahşap piknik masalarında oturup keyifle yiyebilirsiniz.
5- Deringöl
7 gölün en derini olması sebebiyle Deringöl ismini alan bu göl aynı zamanda Yedigöller’in en büyük 3 gölünden bir tanesi. Gölün derinliğinin yaklaşık 20 m olduğu söyleniyor. Suyun üstünü neredeyse tamamen yapraklarla kaplanıyor ve bu haliyle diğer göllerden farklı bir görüntüye sahip.
Yedigöller’de kamp yapılabilecek en uygun yerlerden bir tanesi de Deringöl, bu nedenle oldukça fazla çadır kalabalığı oluyor.
6- Seringöl
Yaklaşık 2 metrelik derinliği ve 100 metreyi geçmeyecek çevresi ile Seringöl oldukça küçük bir göl. Burada da kamp alanı var ama biraz yol kenarı ve ayakaltında kalıyor. Ayrıca Seringöl, Büyükgöl‘e çok yakın olduğundan sanki biraz onun gölgesinde kalıyor.
7- Kurugöl
Biz gittiğimizde ortada göl falan yoktu, Kurugöl tabelası olan yerde bir çukur vardı. Zaten adı üstünde Kurugöl :) sadece yoğun yağış olan dönemlerde çukur su doluyormuş ve burası bir göl oluyormuş.
Yedigöller’de Gezilecek Yerler
Kapankaya Seyir Terası
Bolu yönünden gelirken 15-20 dakikanızı ayırıp uğramanız gereken bir seyir terası, manzarası gerçekten muhteşem. Hava açıksa Büyükgöl ve Nazlıgöl çok net gözüküyor, Deringöl de biraz olsun gözüküyor ama diğer göller küçük olduğu için gözükmüyor.
Kapankaya Seyir Terası‘na çıkmak için arabanızı yolun kenarında bıraktıktan sonra yaklaşık 100-150 metre merdiven çıkmanız gerekiyor.
Atmaca Seyir Terası
Kapankaya Seyir Terası’nın gölgesinde kalan Atmaca Seyir Terası, 5 dk bile olsa ayırın deriz.
Evet, sadece tek bir göl gözüküyor, o da Büyükgöl. Kapankaya’nın manzarası çok daha güzel bunu kabul ediyoruz ama kalabalık bir zamanda geldiyseniz herkes Kapankaya’da dururken siz Atmaca Seyir Terası’nda durarak biraz kalabalıktan kaçabilirsiniz.
Bu arada Atmaca Seyir Terası, hemen yolun kenarında ve yürümenize gerek kalmıyor.
Anıtçam
Yedigöller Milli Parkı’na girmeden önce görmeniz gereken son yer Anıtçam. 30 metreden yüksek ve 500 yıllık bir ağacı görmek güzel. Sakin zamanlarında bile gitseniz Anıtçam’ı tek başına fotoğraflamanız biraz zor, sürekli ağaca sarılan çiftler oluyor. :)
Yedigöller Şelalesi
Nazlıgöl, konum olarak Deringöl‘den daha yüksek bir konumda bulunuyor. Bu iki göl arasında akan su Yedigöller Şelalesi‘ni oluşturuyor. Deringöl’ün arkasında akan suyu, yanındaki patikadan takip ederek şelaleye ulaşabilliyorsunuz.
Yedipınar Dilek Çeşmesi
Dilek Çeşmesi’nin yedi adet gözünden su akıyor ve tüm gözlerinden sırasıyla su içtikten sonra tutulan dileklerin gerçekleştiğine inanılıyor. Birinci gözden başlayarak sırasıyla; çocuk, şöhret, huzur, para, mutluluk, aşk ve sağlık olmak üzere pınarın her bir gözü bir şeyi simgeliyor.
Tabii işin içinde dilek tutmak olunca Yedipınar Dilek Çeşmesi, biraz türbeye dönmü ve, su içmek için araya giremiyorsunuz.
Gülen Kaya
Sanki biraz zorlama bir yer olmuş ama yine de yazmak istedik. Çünkü bir çok yerde yazıyor ve insanlar Yedigöller’e gidince Gülen Kaya arıyor. Kayaların gülen bir insan silüetine benzediği söyleniyor ama bizce benzemiyor. 🙄
Pisagor Ağacı
İki ağacın dik bir üçgen oluşturacak şekilde birleşmesiyle ortaya çıkmış. Söylenene göre tam olarak Pisagor teoremine uygun bir üçgenmiş. Açıkçası doğaya baktığımızda bunun gibi binlerce mucize bulabiliriz, o yüzden Pisagor Ağacı‘nda çok abartılacak bir şey yok diyebiliriz.
Yedigöller Gezi Rotası
Biz, Yedigöller Milli Parkı‘na Bolu tarafından girdik ve yürüyerek dolaşmanın uzun süreceğini bildiğimiz için gitmeden önce rotamızı belirlemiştik. Yedigöller gezi rotamız; başladığı yerde biten ve mümkün olduğunca dönüşte giderken geçtiğiniz yerlerden geçmeyeceğiniz, yaklaşık 7-8 km’lik güzel bir rota.
Öncelikle araçla gelirken önce Kapankaya Seyir Terası‘nda durduk. Gözlem kulesine çıkıp biraz mola verdik ve manzaranın tadını çıkardık. Kapankaya’dan sonra Atmaca Seyir Terası‘na da uğradık ama burada çok zaman geçirmedik.
Yedigöller Milli Parkı’na yaklaşık 4-5 km kala arabayı yol kenarına çekip patikadan yaklaşık 500 metre yürüyerek Anıtçam‘ı gördük. Burada yapılacak çok fazla bir şey yok ama bu yolu yürümek bile oldukça keyifli.
Anıtçam’dan dönüp tekrar arabaya atladık ve göllerin olduğu milli parka doğru yolumuza devam ettik. Gişeden geçince ilk durağımız İncegöl, zaten girdiğinizde karşınızda göreceksiniz. Sol tarafta hemen İncegöl’ün arkasında Sazlıgöl var, bu gölün etrafında bir patika var ve biz burada bir tur atıp gölün sakin yerlerini de görmeyi tercih ettik.
Sonrasında yine anayola döndük ve Nazlıgöl‘e gittik, anayolun biraz altına inip Nazlıgöl’ün yanından geçip gidebilirsiniz. Ancak biz arka tarafından dolanıp, ormanın içinden Dilek Çeşmesi, Şelale ve Gülen Kayalar‘a doğru gidip buraları gördük. Gülen Kayalar, biraz arada kaldığı için gözünüzden kaçabilir ama Dilek Çeşmesi ile Şelale, rahatlıkla görebileceğiniz bir konumda.
Ardından Derin Göl‘e gittik, burada da anayola çıkmak yerine patikayı kullanarak etrafını dolaştık. Biraz arkasında Büyükgöl var, etrafını dolaşıp dolaşmama konusunda kararsız kalabilirsiniz. Ancak Seringöl‘e doğru gidecekseniz dönüşünüzü Büyükgöl’ün diğer tarafından yapabilirsiniz. Yol çok uzamıyor, en azından gölün diğer tarafını da gezmiş olursunuz. Biz Büyükgöl’de oturup biraz dinlenmiştik, boş bir masa bulabilirseniz dinlenmek için en güzel yerlerden biri Büyükgöl.
Büyükgöl’ün etrafında turumuzu attıktan sonra Deringöl’ün görmediğimiz tarafını görüp Pisagor Ağacı‘na doğru yine patikadan gittik. Buradan sonra anayola çıkıp Kurugöl‘ü de gördükten sonra yine anayoldan çıkışa doğru gidip Yedigöller gezimizi sonlandırdık.
Elbette bir rotaya bağlı kalmak zorunda değilsiniz ama bizim rotamızı takip ederseniz daha az yürüyerek her yeri görmüş olursunuz. Bu arada sürüden ayrılın, ne kadar kalabalık olursa olsun herkesin gittiği yoldan gitmeyip ormanın derinliklerine dalın diyen aklı evvelleri de dinlemeyin. Koca ormanda düzensiz yürüyenler yüzünden 10 yıl önce her yerde olan çiçekler ve mantarlar artık yok. Zaten insanoğlu doğayı görünce dayanamıyor, talan etmeden huzur bulamıyor. Sadece bitkiler değil, hayvanlar da bu talandan nasibini almış; bırakın ayıyı, geyiği ortada bir sincap bile yok. Gördüğümüz tek hayvan, insanlardı diye sertleşmek istemiyoruz ama söylemeden de edemiyoruz. 🤬
Yedigöller’de Konaklama
Öncelikle Yedigöller’de hem milli parka yakın hem de lüks bir otel arıyorsanız, boşuna aramayın bulamazsınız. Amaç doğada güzel bir kaç gece geçirmekse o zaman gayet güzel yerler bulabilirsiniz. Hindiba Doğa Evi, doğanın içine kurulmuş gayet güzel bir tesis. Yalnız Yedigöller Milli Parkı içerisinde değil, Mengen tarafında ve yaklaşık 45 km mesafede.
Milli park içinde olsun derseniz, Habitat Mesire Evleri‘ni tercih edebilirsiniz. Nazlıgöl’ün etrafında, Seringöl çevresinde ve ormanın içinde yayılan bungalov evlerden oluşuyor. Özellikle hafta sonu gelecekseniz erkenden rezervasyon yaptırmanızda fayda var. Ayrıca hem konaklama hem de yemek fiyatları gerçekten çok yüksek.
Yedigöller Milli Parkı’na yaklaşık 25 km mesafede Yazıcık köyü var. Bu köyde bulunan Yedigöller Pansiyonu ve Yedigöller Tarlabaşı Aile Pansiyonu da farklı bir konaklama alternatifi sunuyor. Pansiyondan çok, bir köy evine misafir olmuş gibi hissediyorsunuz.
Yedigöller’e Nasıl Gidilir?
Özel araç ve tur dışında pek fazla alternatif bulunmuyor. Toplu taşıma ile gelmeyi düşünüyorsanız en fazla Bolu’ya kadar gelip buradan sonra başınızın çaresine bakmanız gerekiyor; Bolu’dan Yedigöller’e otobüs ya da dolmuş falan yok. Bolu ile Yedigöller arası 40 km’den fazla, bu yüzden taksiyle gitmek, bir seçenek değil.
7 göller turları‘nı incelediğinizde çok fazla firma bulabiliyorsunuz ama araç dolmadığı zaman haliyle tur da olmuyor. Öyle nisan ayında falan gidecekseniz, tur bulmanız zor. Sonbahar dönemlerinde Ankara, İstanbul, Bursa ve Eskişehir gibi pek çok şehirden kalkan günübirlik Yedigöller turu bulabilirsiniz.
Bize sorarsanız Yedigöller’e nasıl gidilir sorusunun cevabı çok net; özel araçla. Bunun en büyük sebebi yoğun dönemde gitmediğimiz için tur bulamıyor oluşumuz.
Yedigöller’e 2 farklı kapıdan giriş yapılabiliyor; bir tanesi Bolu, diğeri de Mengen tarafında bulunuyor. Her iki yol da güzel, öyle toprak yollar değil. Sadece virajlı olması biraz zorlayabilir, bu arada Mengen az bir şey daha virajlı.
İstanbul tarafından gelecekseniz Bolu tarafındaki yoldan çıkmak daha mantıklı. Ankara yönünden gelecekseniz Mengen ya da Bolu farketmiyor, yolun uzunluğu değişmiyor. Yalnız akşam dönüşte şöyle bir durum var, yolun kenarına araç parkedenlerden dolayı bazen ortalık karışıyor. Jandarma da bu karışıklığı çözmek için Bolu çıkışını kapatıyor ve mecburen Mengen’den çıkmak zorunda kalıyorsunuz.
Bizi dinleyip Yedigöller’e araçla gelmeye karar verirseniz, sizin için bir kaç şehir ile arasındaki mesafe ve yolculuk sürelerini aşağıda paylaşıyoruz. Mesafelere göre yolculuk süreleri fazla gelebilir ama bunun en büyük sebebi Yedigöller’e çıkan yolların virajlı olması.
- İstanbul ile Yedigöller arası 300 km ve 4 saatten fazla sürüyor,
- Ankara ile Yedigöller arası 225 km ve yaklaşık 3 saat sürüyor,
- Bursa ile Yedigöller arası 335 km ve ortalama 4 buçuk saat sürüyor,
- Bolu ile Yedigöller arası yaklaşık 40-45 km ve 1 saatten fazla sürüyor.
Umarız Yedigöller gezi rehberimiz işinize yarar. Sonuçta Yedigöller, herkesin bir sonbahar günü gidip görmesi gereken bir yer. Yine de kalabalık olmasın diye şunu sırayla mı yapsak, kurayla mı, yoksa sınavla mı yapsak, nasıl yapsak bilemiyoruz.. Sınav mantıklı geldi değil mi, ne yalan söyleyelim bize de.
Gezilerimizden anlık paylaşımlar için bizi takip etmeyi unutmayın.