Tayland’ın en güzel adası Phuket hem şahane bir balayı rotası hem de gezilecek-görülecek yerler bakımından çok zengin bir yer. Biz de bu yazımızda sizler için dolu dolu bir Phuket Gezi Rehberi hazırladık. Sabahtan akşama hiç durmadan gezeceğiniz ve eğleneceğiniz bir rota olduğuna eminiz. Phuket gezilecek yerler listesi, tur alabileceğiniz acentelar ve nerede kalınır sorularınıza cevap veriyoruz. Detaylar için aşağıya doğru inelim..

>> Phuket Uçak Bileti Fiyatları
>> Phuket’e Giderken Yanınızda Götürmeniz Gerekenler
>> Phuket’e Nasıl Gidilir?
>> Phuket’e Ne Zaman Gidilir?
>> Phuket Para Birimi
>> Phuket’te Nerede Kalınır?
>> Phuket Gezilecek Yerler

Biz Phuket’e gidiş biletlerimizi 9 ay öncesinde Qatar Airways’in ara ara çıktığı indirimli kampanyalarından yakaladık. Evet 9 ay sonrasını tahminlemek gerçekten zor ancak böyle Uzakdoğu seyahatlerinde, uzun uçuşlarda bileti önden almak maddi anlamda rahatlatıyor. Siz de bu tür seyahat planlarınızı erkenden yapıp uçak bileti kampanyalarını takip ederek Phuket uçak biletini ucuza getirebilirsiniz. Zaten bu firmaların yıl içerisinde kampanyalı bilet çıktığı dönemler belli oluyor. Bu tarihleri takip ederek biletlerinizi mümkün mertebe en uyguna getirmeye çalışabilirsiniz.

21 Nisan gidiş 28 Nisan dönüş uçuşlu biletlerimizde yaklaşık 7-8 saat de Hamad havaalanında aktarma süremiz de vardı. Bizim satın aldığımız tarihte ise Phuket uçak bileti fiyatı kişi başı $500 civarındaydı.

https://www.youtube.com/watch?v=atNZbXEFutM

Ben direk tatilden değil de biraz tatile hazırlık sürecinden de bahsedeceğim izninizle. Biz eşimle Uzakdoğu ülkelerini çok seviyoruz ancak ikimizin de mideleri oldukça hassas, her yediğimize çok dikkat ediyoruz. Bir sokak lezzeti tadarken 40 kere düşünen insanlarız maalesef. Yola çıkmadan 1 hafta önce valizi ortaya çıkarırız. Ben çok tez canlıyım, asla bir şeyi son ana bırakamam. :-) Valiz ortaya çıkar ve alınması gerekenler bir bir akla geldikçe valize eklenir. 2 ayrı valizimiz olur bizim. Biri ne olur ne olmaz valiz uçuşlar arası geçişte kaybolur, gelene kadar tatil biter diye mayo, terlik, birer iç çamaşırı ve kıyafet aldığımız yaklaşık 10 litrelik bir sırt çantası. Bunun içinde ise asıl en kritik yer burası :-) Gittiğimiz yerde kahvaltılarımızı, ara öğünlerimizi, aç kalma ihtimaline karşılık bizi ayakta tutabilecek hindi füme, jambon, taze dilimli kaşar, uno tam buğday dilimli kepek ekmeği, çizi, çubuk kraker, kek, knor çabuk çorba, nescafe 3ü bir arada, sallama çay, şeker, çokokrem tüp, ton balığı (dardanelin süzülmüş poşeti tercih ediyoruz. Kullanması da çok kolay) uçak içi çantamıza alıyoruz. :-) Bu zamana kadar bunları içeri alamadığımız yer olmadı. Phuket valiz kontrolden de rahatlıkla geçtik. Böylelikle biz yemek işini kendimize göre garantiye alıyoruz. Diğer büyük valizde geri kalan kıyafet, ayakkabı, uçak içi çantaya sığmayan yiyeceklerimiz oluyor. Tabi bir de ilaç poşetimiz var: Bunun içerisinde ısırılmalara karşı fenistil, ağrı kesici, ne olur ne olmaz – bilinçsiz sakın kullanmayın – antibiotik, kas gevçetici, mide bulantısı önleyici ve bağırsak bozuklukları için ilaçlarımız ve vitaminlerimiz oluyor. Eczaneye benzer çok yer vardı ancak hızlı olmak, sizin de güven duymanız için yanınızda getirmenizde fayda var.

Türk Hava Yolları Phuket’e aktarmasız uçuyor ,tabii bilet fiyatları arasında çok büyük bir fark var. Biz Qatar Airwaysle 2 kez uçtuk; biri Bali biri Phuketti. Hiç rötar sorunu yaşamadık. Uçak içindeki ikramları, ilgileri çok iyi. Yemek servisi bitiyor, çay-kahve servisi başlıyor. Hiç aç kalmıyorsunuz. Mümkünse bir de acil çıkışlarda seyahat edin, önünüz açık ayaklarınızı rahat rahat uzatırsınız. :-) Şu

Aktarmalı uçuşlar maddi anlamda tercih sebebi oluyor. İsterseniz aktarma sürenize göre Doha’da havaalanı dışında da uygun evrak koşullarını sağladığınız sürece vakit geçirebilirsiniz.

“Phuket Vize İstiyor Mu?” sorunuza da hemen cevap verelim. Bu güzel ada ve Thailand’a giriş için vize almanıza gerek yok. Havalanından direk olarak vizenizi alabiliyorsunuz ancak bu da 30 gün sınırıyla veriliyor. Karadan girişlerde 15 gün vize alabiliyorsunuz. Ama en önemli nokta en az 6 ay geçerli bir vizenizin olması.

Hamad Uluslararası Havaalanı

Hamad Uluslararası Havaalanı içerisinde bölgeler arasında sizi taşıyan trenin, uyku odalarının, lüks mağazaların, yiyecek alanlarının bulunduğu son derece temiz bir havaalanı. Şahsi fikrim Dubai Uluslararası Havaalanı’ndan çok çok daha iyi. Uçaktan Hamad’a gelip giriş yaparken tekrar bir X-Ray’den geçiyorsunuz ve sonrasında her yer sizin. Nasıl kalabalık olduğunu fark edemeyeceğiniz kadar büyük. O an çok uykunuz varsa eğer gizli uyku odalarından olan Armani’nin arasından gidilen uyku odasına geçin. Burası genelde daha tenha oluyor. Tabi horlayanlar yok mu var. :-) O nedenle ya kulak tıkacı kullanın ya da müziğinizin sesini açın. Ben ancak öyle uyuyabildim. :-)

Gelgelelim Phuket’e.. Bizim gittiğimiz dönem yağmurların çok sık olduğu dönem değildi ancak yağışsız da geçmedi. Bu bize hiç engel olmadı. Yağmur’dan korkmayın. :-) O nemde ıslak kalmanız mümkün değil. Adada tropikal muson iklimi hakim ve yılın çoğu zamanında sıcak ve nemli bir hava görülüyor. Adaya ayak basar basmaz nem konusunu zaten anlayacaksınız. :) Kasım’dan Şubat’a kadar yağış az, hava sıcak ve açık ve nem oranı da düşük gözleniyor. Mart – Mayıs arasında kısmen az yağış görülse de Mayıs itibariyle Ekim’e kadar da kısa ve uzun aralıklarla yağışlar var. Biz hem yağışını gördük hem de güneşini. Saat 13.00’e kadar hava açık ve güneşli oluyordu.13.00’den sonra bulutlanmalar başlıyor ve 1-2 saate de yağış başlıyordu. 1-2 saat sonra da duruyordu. O arada biz de yemek işlerimizi hallediyorduk.

Para birimleri Tayland Bahtı. 1 dolar 33 Tayland Bahtına karşılık geliyor. Phuket’te ne kadar harcarım diye düşünüyorsanız; Biz yanımıza 900$ almıştık, 400$ turlara verdik. 500$ kalandan da 400$ harcadık. ( Nisan 2018 )

İlk yarı Bang-la Road’un kalbinde olduğu Patong Beach bölgesinde yer alan Holiday Inn Express Phuket Patong Beach Central’i seçtik. Yürüyerek bölgeyi rahatlıkla gezebildiğiniz, yakınlarında çeşit çeşit restaurantların ve hediyelik eşyacıların olduğu bir otel. Temizliği ve konumu açısından da öneririm. İçerisinde sabah kahvaltısı da vardı. Tabi Türk mutfağının yanında yenebilecek pek bir şey yok ancak kruvasan, çay, meyveler falan bir şekilde karın doyuyor. :-) Bu arada meyveler, o ananasın, muzun tadı bir başkaymış. Fırsatınız olduğu her an yiyin. 2. yarısı için de Mai Khao Beach bölgesinde yer alan girdiğimiz ilk andan itibaren bizi büyüleyen JW Marriott Phuket Resort and Spa‘da kaldık. Bununla ilgili detayları da aşağıda ayrıca vereceğim. :)

Dalmak mı istiyorsunuz gecelere akmak mı yoksa bizim gibi ortacı mısınız önce buna karar vermeniz lazım. :) Adanın en cafcaflı yeri kuşkusuz ki Patong Beach bölgesi. Burayı kesin görün. Ardından James Bond & Phi Phi Don Islands turları, Big Buddha, Chalong Temple, Cashewnut Factory, Honey Farm, Phuket Old Town geliyor.

Biz Phuket’e gitmeden her şeyimizi SRCTravel’dan satın aldık. Havaalanından otele transfer, 2 ada turu ve şehir turu olmak üzere. Bu turları Phuket’e gittiğinizde de alabilirsiniz rahatlıkla. Zaten her yerde tur acenteleri var. 

Bang-la Road

21 Nisan 19.45’de İstanbul’dan kalktık, 22 Nisan 19.15’de Phuket’e indik. Havaalanından çıkmadan önce tur paralarını ödeyebileceğimiz kadar parayı havalanında bozdurduk. Havalanından çıktığımızda transfer için aracımız gelmişti, sadece bize özel büyük bir araçtı. Saat 21.00 gibi otele yerleşmiştik. Biraz dinlenip dışarı çıktık ve keşfe başladık ve tabi ki herkesin merak ettiği, gelmişken uğramamazlık olmaz dediğimiz Bang-la Road’a geldik. Evli bir çift olarak sadece yürüdük tabi ancak barların önündeki görevliler bizi içeri almak için baya uğraştılar. Bazısı yol kesiyor, bazısı ellerindeki kartonları – Ping Pong Show ya da Fucking Show diye yazıyor – gözünüze sokuyor. Bir şanslarını deniyorlar işte. :-)

James Bond Adası Turu

Biz bu tur için normal tekne ile yapılan günlük turu seçtik, sürat teknesi ile olan turlar da var. (Sürat teknesi alternatifini 2 kez düşünmekte fayda var, kusmadan inen olmuyor genelde.) SRC travel sayfasından James Bond Adası Turları‘nı inceleyerek karar verebilirsiniz. İkinci gün Premium James Bond turuna gitmek için hazırdık. Sabah kahvaltı sonrasında transfer için minibüs geldi, bizi aldı ve etraftaki birkaç otelden de turistleri aldıktan sonra tura başlayacağımız bölgeye gittik. Bu yol baya uzundu; yaklaşık 2 saat sürdü.

Samet Nangshe View Point

Önce Samet Nangshe View Point’e gittik. Buradan etraftaki bütün Phang Nga Bay bölgesindeki adalar ayağınızın altındaymış gibi gözüküyordu.

James Bond Adası

Ardından iskeleye doğru devam ettik ve büyük bir gemi ile yolculuğumuza başladık. Önce James Bond’a gittik. Adaya yanaşabilmek için de long tail boat adı verilen meşhur kayıklarına bindik. Çok kalabalık, bir sürü tur da orada. Zaten 30 dk kalıyorsunuz adada ve yeterli. Biz yüzmedik, çok fazla yüzen de yoktu.

Etrafta bolca hediyelik eşya satan yerler de göreceksiniz ancak Patong Beach tarafındakiler çok daha ucuz, oradan almanızı öneririm.

Hong Island

Sonrasında tekrar teknemize dönüp öğle yemeğinin ardından kano yaptığımız – çok eğlendiğimiz – Hong Island bölümüne geldik. Bir rehber eşliğinde siz kürek çekmeden 2li ya da tekli kanolarla mağaraların içinden geçiyorsunuz. Bu da yaklaşık yarım saat sürüyor. İnerken sizden bahşiş bekliyorlar bu arada. Hazırlıklı olun. :-)

Ardından o bölgeye yakın bir alanda yaklaşık 1 saat boyunca yüzdük. Dönüş yolunda da yorgunluktan uyuyakaldık. Bir baktık, iskeleye gelmişiz. :-) sonra yine transferle otelimize geri bırakıldık.

Bu akşam yanımızdakilerden değil de dışarda yiyelim dedik ve Bang-la Road’un arka tarafındaki caddede yer alan İtalyan restaurantına girdik, bir margerita pizza ve 2 Chang’a (onların kendi biraları, tadı Efes’ten daha hafif, yumuşak) 725 THB ödedik. Turistik olduğu için fiyatlar müthiş uygun değil. 2 kişi 100 TL’ye geliyordu o günün kuruyla.

Ertesi gün yine otelimizden alındık ve sadece speed boatla tur yapılan Phi Phi Island turuna katıldık. Eğer hava iyiyse speed boat en uca oturmadığınız sürece sizi zorlamayacaktır ancak yağmur varsa mide ilaçlarınızı yanınıza almanızı öneririm. Onlar da ilaç veriyorlar ancak ben ilaç konusunda da ön hazırlığımı yapmıştım. Royal Phuket Marina’ya vardık. Buraya tüm tur şirketleri turistleri getiriyor, bir odaya alınıyorsunuz ve genel turla ilgili bilgi veriyor. Bu firmanın da ismi Sea Star. Gruplar halinde botlara alınıp tura başlıyorsunuz. Bizim tabi aklımıza gelmedi hava kapalı yanmayız diye ama tüm yol boyunca arkadan vuran güneş bizi haşladı. :) Size önerim hiç güneşli olmasa bile en azından 30 faktörlü kremle korunun. Sea Star’dan eğer yanınızda yoksa palet, deniz gözlüğü ve şnorkel de kiralayabiliyorsunuz. Hatta sadece palet ücretli ama biz o konuda da hazırlıydık, kendimizinkileri kullandık. :)

Bamboo Island

Önce Bamboo Island’a gittik. Bembeyaz kumsalı ve sığ sularıyla karşıladı bizi. Çok sığ seviyede olmasına rağmen balıklarla birlikte yüzüyorsunuz. Deniz tertemiz aynı zamanda sıcak da. Bu adada yaklaşık 45 dk kaldık, adada kalan olmadığı için gezilecek pek bir yer de yok, aynı zamanda küçük de. Ardından Sea Star “Orinç tiiiim orinnnç tiim” diye seslendi ve tekneye geri dönüp bir sonraki yüzme noktamıza vardık.

Bamboo Island’ın açıklarında oldukça derin suda yaklaşık 1 saat yüzme arası verdik. Balıklar etrafınızı sarıyor ve asla sizden kaçmıyorlar. Şahane bir duyguydu. Azıcık daha derinlere daldığınızda ise yüzlerce balığın göç ettiğini görebilirsiniz. Sudan çıkasınız gelmeyecek eminim. :)

Ardından öğle yemeğimizi yemek üzere Phi Phi Don Island’a doğru yola çıktık. Bu adanın büyük bir çoğunluğu Müslümanlardan oluşuyordu. O nedenle yemekleri de rahatlıkla yedik. Tabi Thai baharatları olmazsa olmaz. Ben pilavı zor yediğimi söyleyebilirim. :)

Monkey Beach

Yemeğimizin ardından Monkey Beach’e doğru yola çıktık. Ancak maymunların saldırgan olabileceklerinden ve önceki dönemde kaza yaşadıklarından ötürü sadece sahile yanaştık ve maymunları gördük. O kadar evrilmişler ki artık balık avlar duruma gelmişler. Gerisini siz düşünün. :)

Maya Bay

Sonrasında son durağımız olan Maya Bay’e gittik. Kumsal küçük ve kalabalık. Deniz de dalgalıydı ama o kadar yoldan geldik, yüzmeden bırakamazdık. Mutlaka görülmesi gereken olmazsa olmaz bir ada değil bence. Sonuçta Phuket’in her yeri doğal güzelliklerle çevrili. Fırsatınız olursa gelin derim.

Kai Island

Tüm tur şirketlerinin şezlong ve masalarının bulunduğu, ağırlıklı su sporlarının yapıldı; tur sonunda dinlenmelik bir duraktı. Yaklaşık 1 saat kaldık, yüzmeye elverişli ancak dalgalı olduğu için suyu biraz daha bulanık.

Orinç tiiim için dönüş zamanı geldi ve tekrar otelimize bırakıldık. Akşam için biraz dinlenip Bang-La Road’da da yeri olan Tiger’ın restaurant bölümüne gittik, bu akşam da deniz ürünleri yiyelim dedik. Tabi Thai baharatlarıyla o bile değişik ama tadı güzeldi, yanında da Chang biramız.

Yemekten sonra hediyelik eşya alışverişimizi de yaptık. Buddha heykelleri, hindistan cevizli sabunlar, magnetler kolaylıkla bulabileceğiniz hediyelikler, fiyatları da uygun.

Şehir Turu

2 otel değişikliğimizin arasını şehir turuyla birleştirip hiç vakit kaybetmemiş olduk. Sabah yine erken saatte özel araç geldi bizi aldı ve bizim istediğimiz tüm meşhur yerlere bizi götürdü. Saat uzamasına rağmen ise ekstra ücret almadı. Tabi biz de biraz hızlı gezdik. :)

Buraya elephant farmların fotoğrafını koymayacağım, sadece uzaktan görmek bile beni oldukça yaraladı. 2 fotoğraf, az bir para uğruna zavallıların çektiği eziyet gözlerinden okunuyordu. Ben onlar için özgürlük diledim, siz de dileyin..

Tabi ki Big Buddha. Phuket’te gördüğüm kadarıyla Budist sayısı oldukça fazlaydı. Big Buddha’ın inşaatı hala bitmemişti ancak gezmek için kesinlikle engel değil. Budistlerin ritüellerini sevmişimdir, farklı bir inancın ritüellerini izlemeyi severim. Kendimi daha çok oradan biriymişim gibi hissetmemi sağlıyor.. Buddha bizi izliyor, insanlığın bu durumu onu kahrediyor olmalı.

Bir sonraki durağımız ise Chalong Temple oldu. Biz gittiğimizde evlenen bir çiftin düğün fotoğrafları çekliyordu. Burada Buddha’nın 5 duruşunu temsil eden bir sürü heykeli var, yine turlar tarafından oldukça rağbet gördüğünü söyleyebilirim. İçeri girerken ayakkabılarınızı kenarda bırakmayı unutmayın.

Sonraki duraklarımız ise Honey Farm ve Cashewnut Factory oldu. Honey Farm bal haricinde hindistan cevizi cipsi, baharatlanmış muz cipsi, doğal masaj kremleri, ballı krakerler, polen alabileceğiniz ağırlıklı doğal ürünlerin satıldığı bir çiftlik. Bütün ürünlerle ilgili bilgi alabiliyorsunuz. Ben masaj kreminden aldım, mentollü ve rahatlatıcı özelliği var. Cipsleri zaten söylememe gerek yok, onlar cepte. Cashewnut Factory ise bir kısmı hala kaju üretiminin; kabuğundan ayrılması, fırınlanması işlemlerinin yapıldığı bir kısmı ise market olan bir alan. Hem bal çiftliğinde hem de burada istediğiniz kadar tadım yapabilirsiniz. Bu arada orada yediğimiz kaju ise buradaki ne sorusunun hala cevabını bulamadım. :)

Ve final.. İşte buna gerçekten değdi. İlk girdiğimiz andan itibaren bizi büyüleyen, her ayrıntısı düşünülmüş, sizi değerli hissettiren JW Marriott Resort & Spa. Girişte kaplumbağalı bilekliklerimizle karşılandık ve odamızın en sevdiğim bölümü.

Mai Khao Beach’te konumlanan otelin plajı aslında herkese açık, dışarıdan gelip yüzebilirsiniz. Oldukça dalgalı, biz 3 gün kaldık; 2 günü yüzmek için uygundu ama o kadar güzel havuzları ve ada turlarından sonra çok deniz aramayacaksınız emin olun. Eğer çocukla gelmeyi düşünüyorsanız bu otel tam size göre. Çocuklar için apayrı bir havuz, onlar için eğlence odaları. Otelle ilgili detay bilgiler için JW Marriott Phuket Resort and Spa sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Patong Beach’de gündüzleri hariç çok getirdiklerimizden yememiştik. Oteli sadece konaklamalı aldık ve 1 gece otelde yedik. Bizim aldığımız dönemde fiyatlar 2 kişi sadece konaklama gecelik 1.000 TL idi. Otelden 500 metre ileride ufak bir alışveriş merkezi var: Turtle Village. Buradan sularımızı, Changlarımızı alıp odamıza geri döndük.

Otelde birbirinden farklı konseptlerde 3 havuz var. Örneğin biri Silent Pool. Çıt çıkmıyor, küçük çocuklar buraya giremiyor. 3 havuzunun da etrafında jakuzileri var. Masajınızı burada da yaptırabilirsiniz. :) Birinin içerisinde barı var. Ayaklarınız suda havuzun ortasındayken bir Pink Polo da bizim yerimize de için. :) Deniz kenarında aktiviteleri için ayrı bir bölüm var. Biz Stand up Paddle Board yaptık, tabi denizin dalgalı olması nedeniyle boğuştuk da diyebiliriz. Çok güçlü bir akıntı var, zaten sahil kenarındaki bayraklardan tehlike seviyesini de öğrenebilirsiniz. Otelin için de yine çocuklar için su kaplumbağalarının yetiştirildiği bir bölüm var. Buraya gidip siz de onları besleyebilirsiniz, çok eğlenceli oluyor. Gece ne yaparız sıkılır mıyız derseniz de otelin barına gidip canlı müzik dinleyebilirsiniz. En trend parçaları çalıyorlar. Örneğin The Chainsmokers – Something Just like This‘i söylüyorlardı biz ilk gittiğimizde. Kuruyemiş servisleri de var; içerisinde kurutulmuş ve tuzsuz dilimlenmiş patlıcan, kabak, bezelye cipsi bulunuyor. Tadları gerçekten ilginçti. :) Eğer check – out günü otel uygunsa ücretsiz late check – out için yardımcı oluyorlar. Ancak uygunluk olmadığı durumda otelin spasını kullanarak duş işlerinizi halledebilirsiniz, kilitli dolapları ve valizlerinizi beklettikleri güvenli odaları var. Eşyalarım nerede duracak, karışır mı stresine hiç girmeyin. :)

Masajdan hiç bahsetmediğimi farkettim. Biz masajlarımızı Patong Beach bölgesinde 1 saat refleksoloji 50 TLye tekabül eden bir fiyatta yaptırmıştık. Tabi farklı amaçlarda masaj salonları da var ama dışarıdan çok belli oluyor, bizim gittiğimiz yerin adı Kanok Spa Phuket’ti. Siz yine de en kalabalık olanını seçin, genelde içeriye terlikle girilmiyor o yüzden kapısında fazla terlik olan yer doğru olacaktır. :) Oteldeki spa fiyatları oldukça yüksek olduğu için çoğu konaklayan halk plajının olduğu yerde masajını yaptırıyordu ama bizim güneş yanıkları tekrar masaj yaptırmamıza izin vermedi maalesef.

Tatilin bende bıraktığı hissin ufak bir özeti aşağıdaki videoda. Huzur, sağlık sizinle olsun. Bir sonraki durağımız Seyşeller! Görüşmek üzere..