Bali’ye gitme fikri nasıl çıktı derseniz, 2 yıl önce uzuun bir Kurban Bayramı kapıdayken bu fırsatı nasıl değerlendirsek diye düşünmeye başladık. Baktığımız dönemde ya Saffet Emre Tonguç ya da Bahar Akıncı – kendilerini severek & ilgiyle & beğenerek takip ediyorum – Mauritius’taydı. Uzaklara mı gitsek acaba fikri bizde ilk böyle oluştu.
Sonrasında Malezya mı Phuket mi derken kendimizi Tanrıların Adası Bali’de bulduk. İlk uzakdoğu yolculuğumuz Bali ile başladı. İyi ki de gitmişiz diyorum her seferinde. Tüm Bali tatilimizin özetini aşağıdaki videodan görebilirsiniz.
Evet, siz de Bali’ye gitmeye hazırsanız aklınızdaki tüm soruların cevabını yazımda bulabilirsiniz.
>> Bali’ye Ne Zaman Gidilir?
>> Bali Uçak Bileti
>> Bali Ucuz Mu? Para Birimi Nedir?
>> Bali’de Nerede Kalınır?
>> Bali Hazırlıkları
>> Bali’de İlk Dakikalar
>> Ubud’da Gezilecek Yerler
>> Ubud’da Neler Yapılır?
>> Bali’de Gezilecek Yerler
>> Bali’nin En Güzel Kumsalları
>> Bali’de Trafik
Bali’ye Ne Zaman Gidilir?
En önemli sorulardan biri bu. Bali için en ideal aralık yani yağışsız sezon Nisan – Eylül arasıdır. Eylül ayı itibariyle yağışlar başlar. Yağışlı sezon da Ekim – Mart arası olur. Bu dönemde daha güçlü ve uzun yağışlar görülür. Ama unutmayın ki yağışsız ya da kuru sezonda yağmur görmeyeceğiz anlamına gelmiyor. Hava her an bulutlanıp yağmur üzerine inebilirmiş gibi hareket edin. :) Yanınızda mutlaka ya şemsiye bulundurun ya da bir milyoncularla satılan poşet gibi olan yağmurluklardan alın. Biz ıslanmayı tercih ettik. :) Bu arada Bali adasının en kalabalık olduğu dönemler de Temmuz – Ağustos ayları oluyor.
Hava durumu ise tropikal bir iklime sahip olmasından dolayı yıl genelinde ortalama 26 – 27 derecelerinde seyreder. Geceleri ve yağışlarda ortalama 20 derece civarındadır. Üşümezsiniz ancak yanınıza bir hırka almakta fayda var.
Bali Uçak Bileti | Bali’ye Nasıl Gidilir?
Bali seyahatimize 2-3 ay öncesinde karar verdiğimiz için biletler 11 Eylül – 17 Eylül tarihleri için tek kişi gidiş – dönüş 4.000 TL’ye denk geldi. Biletlere her zaman skyscannerdan bakıyoruz, En uygununu oradan kolaylıkla bulabilirsiniz. Bu yolculuğumuz da yine Qatar Airways ile Doha’da yaklaşık 7 saat aktarma ile 15 saat uzunluğundaki bir uçuşla tamamlandı. Qatar Airways haricinde isterseniz Emirates ile Dubai üzerinden aktarmayla isterseniz de Singapur Airlines ile Singapur üzerinden aktarma yaparak yolculuk edebilirsiniz. 3 havayolu da oldukça iyiler.
Bali Ucuz Mu? Para Birimi Nedir?
Bali oldukça turistik bir ada ve yılın her döneminde yağışlı olsa bile rağbet görüyor. Ucuz yerler de var, pahalı yerler de. Her bütçe için uygun bir yer olabileceğini söyleyebilirim. Endonezya’nın para birimi IDR; Endonezya Rupiah olarak geçiyor. 50 TL yaklaşık olarak 153.000 IDR’ye tekabul ediyor.
Bali’de Nerede Kalınır?
Otelimizi uzun arayışlar sonucunda Maya Ubud Resort & Spa olarak belirledik. 2 yıl önceki gecelik fiyatı yaklaşık 950 TL idi. Oteli incelemek isterseniz buradan inceleyebilirsiniz.
Bali Hazırlıkları
Bali’ye gitmeden önce sadece oteli ayarlamıştık, ne araba ne transfer, hiçbir şey yoktu; neyin rahatlığıysa oraya gidince bakarız dedik. Phuket yazımda anlatmış olduğum gibi Bali için de bir uçak içi çanta; içerisinde valizin kaybolması ihtimaline karşı bizi kurtaracak birer adet giysi, iç çamaşırı ve mayo, yolda bozulmaması için jambon, kaşar gibi yiyeceklerimiz bulunuyordu, bir adet de büyük valiz aldık. Benim için en kritik hazırlık ilaç poşeti – her türlü ısırılmaya, alerjik reaksiyona karşı hazırlık; off, fenistil, yaralanmalar, kas ağrıları, mide bulantısı ve bağırsak bozuklukları için ilaçlar vb.- ve yiyecek bölümüdür. Kaldığımız otelde konaklamamıza sadece kahvaltı dahildi, öğlenleri hep dışarıdaydık. O nedenle getirdiklerimizden yeme fırsatı bulduk.
Bali’de İlk Dakikalar
Ngurah Rai Uluslararası Havalimanı’na (Denpasar) rötarsız indik, yerel saatle yaklaşık 02.00 gibi. Bu arada Bali’de yerel saat Türkiye’den 5 saat daha ileride. Uçaktan inmeden önce verdikleri kağıtlara bilgilerimizi doldurup hızlıca pasaport kontrolünden geçtik. 30 gün süreyle vizesiz konaklama yapılabiliyordu. Ardından valizlerimizi aldık ve sadece bir kapıdan çıktık. Duty Free’nin içinden geçtik ve bir baktık ki dışarıdayız. Ne olduğu anlamadık, her yerde taksiciler bağırışıyorlar. En azından o alan için büyük bir kalabalık, zor nefes aldıran nem ve etrafına bakan 2 şaşkın da biz. :) Kenarda durduk, düşündük. Ne yapsak, etrafta birkaç rent a car vardı. Sırayla onlara girdik, en uygun fiyat vereninden bir araç kiraladık. Sizin de otomatik araç kiralamanızı öneririm. Trafik zaten soldan akıyor, bir de vitesle uğraşmayın. :) Neyse zar zor anlaştık oradaki dayıyla. Sonra arabayı aldık, kenara çektik. İçeride kullan-at telefon hattı satan bir tezgah vardı. Nasılsa buluruz Ubud’da diyip es geçtik. Fatih tekrar içeri girip para bozdurdu. Benzin bitmek üzereydi, havaalanından çıkartmak için de otopark ücreti ödeniyordu arabaya.
Tabi Fatih’in arabaya, arabanın ona alışması zaman aldı. Havaalanından çıkışı da zor bulduk. Bir süre döndük durduk, kafalar zaten gitmiş; 24 saattir sürünüyoruz. En iyisi dedik bir süre daha bekleyelim, arabanın içinde oturduk.
Aşağıda ilk düştüğümüz kara deliği bulabilirsiniz.
Yaklaşık 2 saat sonra hava daha aydınlanmamışken çıktık yola. Biz sanıyoruz ki tabelalar çok net, oteli hemen buluruz. Aklımda sadece otelin booking.com daki adresi var, bir de Bali haritasından da baktım. Sanur bölgesine gideceğiz diyorum inatla. Sanur’a döndük, gittik, gittik, ara köylere gittik. Bizi azıcık anlayabilene soruyoruz. Maya Ubud’u bilir misin buralarda mı diye. Tabi hiç biri İngilizce bilmediği için ne onlar bizi anladı ne de biz onları. :) Bu şekilde baya bir dolandık, arandık ta ki Allah karşımıza bir tur firmasının minibüsünü çıkarana kadar. Tabi o da, biz de trafikte ilerliyorduk ama İngilizce bilme ihtimali olan birini kaçıramazdık, bu yüzden arabayla yoluna kesmek zorunda kaldık. :) Türkiye’de olsa kesin dayak yerdik ama buraların insanı çok anlayışlı olduğundan Fatih arabadan inip durumu anlatınca güler yüzle karşılık verdi, sağolsun oteli de biliyormuş, bizi götürdü. Hat almamanın acısını 2-3 saat dolanmakla ödedik. :) Etti mi yol size 28 saat..
Ve işte Maya Ubud Resort & Spa. Ubud’un içerisinde gizli kalmış, yanında nehrin geçtiği doğa harikası, mükemmel hizmet sunan canım otelim. Check-in saatinin oldukça öncesinde gelmemize rağmen hem misafirperverlikleri hem de müşterilerine verdikleri değer nedeniyle suratsızlık yapmayıp hemen welcome-drink imizi getirdiler. :) Hem dinlendik hem de oteli dolaştık. 1 saat bile bekletmeden bizi odamıza aldılar. Siz de otele gönül rahatlığıyla erkenden gidebilirsiniz, boş oda varsa erkenden odanızı vereceklerdir ama ya oda olmazsa diye de korkmayın çünkü otelde bir departure lounge bulunuyor, burada oturup dinlenebileceğiniz hatta duşunuzu bile alabileceğiniz alanlar var. Bu arada dönüşünüz akşam geç olacaksa check-out yaptıktan sonra burayı kullanarak otelde zaman geçirebilirsiniz.
Ubud’da Gezilecek Yerler
3-4 saat dinlenmenin ardından öncelikli işimiz Ubud merkezden bir data hattı almak oldu. Bali gezimizde gördük ki Google Maps Bali’yi keşfetmiş, kendi vatandaşlarının bile bilmediği yollardan tek başımıza korka korka bizi geçirdi ama bizi hiç yüzüstü bırakmadı, her yeri buldu. :)
Hat işini tamamladıktan sonra gezmek için hazırdık. Sırayla Ubud’daki meşhur yerler olan Elephant Cave ( Goa Gojah Temple ), Monkey Forest, Saraswati Temple ( önünde nilüfer çiçeklerinin olduğu göl de var ), Traditional Art Market ve cafelerin olduğu caddeyi gezdik. Tapınaklara giriş öncesinde eğer kıyafetiniz uygun değilse belinize dolamanız için bir örtü veriyorlar. Monkey Forest’a girmeden kapı önünde yazan uyarıları okumanızı tavsiye ederim: Maymunlarla gözgöze gelmeyin, şapka gözlük gibi çabuk alınıp kaçırılacak şeyler takmayın, maymunlar üstünüze geldiğinde panik yapmayın. :) Tapınakların bazısında ücret öderken bazısında da ödemiyorsunuz. Giriş ücretleri 5-6 $ civarında. Traditional Art Market, Bali’ye gelmişken hediyelik eşya ne alabilirim, kendime buralardan ne bulabilirim diyenlerin yeri. Büyük bir mağaza gibi hayal etmeyin, minik bir pazar gibi burası ve her tezgahta örneğin Ganesha heykelciği, Buddha heykelleri, cam fanuslar, magnetler gibi hediyelikler bulunuyor. Bence burası en önemli nokta; size fiyatı 100.000 IDR diyorsa siz direk pazarlığı 50.000 IDR den başlatın, sakın pazarlık etmeden almayın. Baktınız inmiyor, hafifçe gider gibi yapın, o gelecektir. :)
Ubud’da Neler Yapılır?
Her damak zevkine uygun restaurantın olduğunu söyleyebilirim. Meksika, İtalya ya da warunglar oldukça fazla, o nedenle Ubud’da ne yenir diye düşünmeyin. Aynı zamanda hem yemek yiyip hem müzik dinleyebileceğiniz biraz daha pahalı restaurantlar da var. Burada 2 kişi 200 TL’yi gözden çıkarabilirsiniz. Ubud, hedyelik eşyacılara doyduğunuz, gece çıkayım da şöyle bir yürüyeyim diyebileceğiniz; yol üstünde dondurmacıların, kahvecilerin olduğu işlek bir cadde. Aynı zamanda Bali’nin meşhur dansını burada izleyebileceğiniz alanlar bulunuyor. Ben korkacağımı düşündüğüm için cesaret edememiştim. Hazır buradayken temiz masaj salonlarında – ana cadde ve ara caddelerde var – kaldığınız otelden çok daha ucuza yaptırabilirsiniz.
Kecak Dansı
Şahane Pirinç Tarlaları – Tegalalang
Bali’de gezerken sıkça pirinç tarlaları göreceksiniz. Ama en meşhuru şüphesiz ki Tegalalang pirinç tarlası. Katlar arası aşağıya inip ya da karşısına gezip tarlalar arasında gezinti yapabilirsiniz. Sivrisineklere dikkat edin. Hatta mümkünse gitmeden Off sıkın.
Kutsal Su – Tirta Empul Tapınağı
Bali’nin mutlaka görülmesi gereken tapınaklarından biri olan Tirta Empul tapınağına gidişimiz oldukça maceralı ve yağışlı olmuştu. Biz gittiğimizde tapınak ziyaretçilere kapanmak üzereydi. Zaten bazı yerlerine de ibadet olduğu için giriş yapamamıştık. Bu tapınakta kutsal suyla yıkanan insanları görebilirsiniz. Bali’nin kendi dini günlerinde de en kalabalık olan tapınaklarından biri.
Arzular Şelalee – Tegenungan Şelalesi
Hayatımda 2 kez şelale görmüş biri olarak benim için oldukça büyük, heybetli, güçlü bir şelaleydi. Turistlerin uğrak noktası. Bali’ye geldikten sonra burası da olmazsa olmaz yerler arasında. Şelaleye inmek için sonrasında ben burayı nasıl çıkarım diye düşüneceğiniz merdivenlerden aşağıya iniyorsunuz. Sonrasında suyun tadını çıkarın. :) Şelale’nin ilk aktığı noktaya da çıkmak isterseniz ekstra para vermeniz gerekecek. Biz buna kızıp çıkmamıştık. Aşağısı yeterince büyüleyici.
Uluwatu Tapınağı – Uçurumun Büyüleyici Yanı
Uluwatu tapınağı okyanusun kenarında şahane bir doğal güzelliğin içerisinde, deniz tapınakları kategorisinde yer alan sizi büyüleyeceğine emin olduğum bir tapınak. Tapınağa geçerken içerisinde maymunların olduğu ormanın içerisinden geçeceğinizi belirtmek isterim. Monkey Foresttaki kadar dost canlısı değiller, üzerinize atlamayabilirler ama siz yine de dikkatli olun. :) Uluwatu kelimesini çevirdiğimizde köşedeki kaya gibi bir anlama geliyor, konumuyla oldukça uygun. :) İsterseniz burada akşam saatlerinde olan Bali dansını ya da kecak olarak da geçen gösteriyi izleyebilirsiniz. Adanın her yerinde bulabileceğiniz bir dans bu arada, vakit kaybetmeyin derim.
Tanah Lot Tapınağı – Gün Batımı
Gün batımı manzaralarıyla ünlü olan bu tapınak denizin tam ortasında yer alıyor. Bizim şansımıza güneş batarken bulutların arasında kalmayı seçti ama olsun. Bintangimizi içerken bulutların arasından ışığını görmek bile çok güzeldi.
Aklımda Kalanlar
Benim yetiştiremediğim ama sizlere kesinlikle önerebileceğim Mount Batur ve Ulun Danu Bratan Tapınağı görülmesi gereken yerler listesinde yer alıyor. Mount Batur için bir trekking turuna katılabilirsiniz. Ulun Danu Bratan ise Bratan gölünün ortasında yer alan Bali’nin en ünlü tapınaklarından biri.
Bali’nin En Güzel Kumsalları
Siz de “Ben havuzcu değilim, denizciyim.” diyorsanız Bali’de sizin için birbirinden güzel çok sayıda kumsal olduğunu söyleyebilirim. Aşağıda sizler için en popüler ve güzel kumsalları listeledim:
- Kuta Beach: Eğer sörfle ilgileniyorsanız ve büyük dalgalar arıyorsanız Kuta Beach sizin için en doğru yer olacaktır. Bu bölgede ağırlıklı olarak bu sporla uğraşan kişiler kalıyor. Gün batımı sonrasında da partileri başlıyor. :)
- Jimbaran Beach: Bali’nin güneybatısında yer alan bu bölgede çok fazla sayıda lüks otel ve restaurant göreceksiniz. Adanın doğasını yaşamak isteyenlerdenseniz bu bölge sizler için uygun değil. Ancak şahane bir cafesi var ki bunu söylemeden geçemeyeceğim. Ayana Resort’ün içinde en üst katta, okyanus kenarındaki Rock Bar‘a gitmek isteyebilirsiniz hatta kesin gidin. :) Ne yazık ki ben buna gidemedim. Belli saatler arasında açık ve rezervasyon yaptırmanız gerekiyor.
- Padang – Padang Beach: “Eat, Pray & Love” da Julia Roberts’ın hayatının aşkı olan Javier Bardem ile ilk tanıştığı yer. Belki burası sizin hayatınızda da şahane bir iz bırakabilir. :)
Ufak bir not: Finns Beach Club, Seminyak’tan 10 dk. uzaklıkta bir kulüp. Hem müziğimi dinleyeyim, hem partimi yapayım; özel partilere katılayım diyenlerin mekanı olarak hizmet veriyor. Eğer havuz başı partileri seviyorsanız burası sizler için uygun. Detaylarına buradan bakabilirsiniz: https://www.finnsbeachclub.com/
Başka Neler Yaptık?
Tapınak ve pirinç tarlaları gezme dışında oranın halkıyla sohbet etmeye çalıştık. Ritüellerini izledik. Tanrılara sundukları yapraklardan oluşan minik tabakları nasıl yaptıklarını izledik. “Suksuma” dedik, kendi dillerinde “Teşekkürler” demek. Bunu turistlerden duyduklarında çok şaşırıyorlar ve mutlu oluyorlar. :)
Her akşam Ubud’un merkezine gitmeye çalıştık. Meksika ve İtalyan restaurantlarında yedik. Boş vakitlerimizde otelin birbirinden güzel havuzlarında yüzdük, masaj yaptırdık, çay saatlerine aktif katılım gösterip kek bırakmadık. :) Her sabah 7.00’de yoga yaptık, meditasyonla iç dengeyi bulmaya çalıştık. Her güzel şeyin bir sonu var elbette. Ama ben inanıyorum ki tekrar yollarımız kesişecek.
Doğaya bu kadar saygı duyan insanlara en içten teşekkürlerimizle. Teşekkürler Bali, bu kadar farklı olup bizi şaşırttığın, yenilediğin, öğrettiğin, doğanın ve ruhumuzun uyumlanışını bize hissettirdiğin ve yaşattığın için. “Suksuma!”
Bali’de Trafik
Bunu anlatmak gerçekten çok zor, Bali’de trafik anlatılmaz yaşanır desek abartmış olmayız. Bali’de araç kiralamak isteyenler için vereceğim tek tavsiye otomatik vites bir araba kiralamaları olacaktır; çünkü bir eliniz direksiyonu tutarken diğer elinizde kornada olmak zorunda. :)